|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ya bu emekli paşaları da yargılayın ya da Eken'i salıverin gitsin... Muvazzaf paşalardan sonra emekli paşalar da konuştu: "Susurluk biziz" dediler. "Hodri meydan..." Geçenlerde 'çetecilik'ten hüküm giyerek cezaevine giren emekli yarbay Korkut Eken'e sahip çıktılar. "Ne yaptıysa bizim emrimizle yaptı" dediler. Buyrun!.. Şimdi ne yapacaksınız bakalım? Biz bunun böyle olduğunu zaten yıllardır söyleyip duruyorduk. "Susurluk'un arkasında bunlar var" diyorduk. Biz bunları yazdıkça çalıştığımız gazetelerden TV'lerden kovuluyorduk. Daha o zaman, Susurluk'ta kaza yapan kamyonun dumanları tüterken söylemiştik. "Siz bu işin ortaya çıkmasını unutun. Bu işin arkasında başka işler var." Hatta,"Çeteden özür dilemeye hazır mısınız" demiştik daha o günlerde. Şimdi göreceğiz bakalım... "Biz Susurluk'un ta kendisiyiz" diyen, çetecilikten mahkum olmuş Korkut Eken'e emirleri kendilerinin verdiğini söyleyen emekli paşalar için ne yapılacak? Ne yapılmayacak? Ya da sadece özür mü dilenecek... Göreceğiz... Türkiye demokratik bir hukuk devleti olsa bu emekli zevatın da yargılanması gerekir. Susurluk çetesi denen devlet çetesi eliyle işlenen cinayetler, devlet olanaklarının hukuk dışı işler için kullanılması, yasa dışı kişilerin devlet adına kirli işlerde görevlendirilmesi ve bunların terörle mücadele gerekçesine dayandırılması. vb. Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu raporlarında, hatta meselenin örtbas edilmesi için Mesut Yılmaz tarafından hazırlatılan Kutlu Savaş raporunda uzun uzun anlatılıyor. Bu paşalardan bir bölümünün Meclis Komisyonu'na ifade vermeyi reddettiğini biliyoruz. O günlerde, meselenin baş aktörlerinden olan ve hâlâ yargı önüne çıkartılamayan Mehmet Ağar ne demişti? "Bizim arkamızda MGK var. Ne yaptıysak emirle yaptık." Şimdi emir verenler ortaya çıktı. "Korkut Eken ne yaptıysa bizim emrimizle yaptı" diyorlar. Bırakalım Susurluk'un esas sorumluluğunu, devleti çeteleştirme ve yasaları çiğneme eylemlerini bir kenara... Normalde baktığımızda, suç olduğu kesinleşmiş ve hükme bağlanmış bir eylemi, çeteciliği, yani suç olan bir fiili övmüş oluyorlar. Savcılar böyle bir değerlendirme yapabilecekler mi? Yok yapamayacaklarsa, kapatın bu ülkede mahkemelerin tümünü. Korkut Eken'in mahkumiyet kararını onayan Yargıtay'ın ilgili dairesinin ilamına bir göz atalım: "Sanıkların 'terörle mücadele' adı altında yola çıkıp, bir süre sonra yasaların kendilerine verdiği yetkileri tam bir sorumsuzluk içinde ve kendi çıkarlarını gözeterek, her türlü yasa dışılığı meşru sayıp amaçlarına ulaşmak için her yöntemi uygun yöntem olarak benimsediği görülmüştür." "Sanıkların yanlarına kamu görevlisi olmayan kumarhane işleticisi, uyuşturucu kaçakçısı ile katliam sanığı ve hükümlüsünü de alarak tam bir dayanışma ve işbirliği içinde hareket edip çeteleşme sürecine girmeleriyle Türk Ceza Kanunu'na karşı bir örgütlenme ve yetki kullanımı yoluna gittikleri görülmüştür." "Bu durumun, hukuk devleti kuralları içinde savunulur yeri yoktur. Terörle mücadele adı altında da olsa, devletin meşru güçleri gibi güç kullanarak, yürürlükteki yasalar yerine, kendi güç ve kuralları ile sözde yasalar oluşturmak, devleti hukuk devleti olmaktan çıkarır." Emekli paşalar ne diyor? "Korkut Eken ne yaptıysa bizim emrimizle yaptı." Bunun niçin ortak bir deklarasyonla açıklama ihtiyacı duydukları, Korkut Eken'den o dönem olup bitenlerle ilgili bazı gerçekleri açıklayacağına ilişkin sinyaller alıp almadıkları ayrı bir konu... Şimdi sormak gerekmez mi? "Bunları mı emrettiniz? "Ülkede PKK terörü vardı" diyorlar Yargıtay kararı ne diyor? "Terörle mücadele adı altında da olsa, devletin meşru güçleri gibi güç kullanarak, yürürlükteki yasalar yerine, kendi güç ve kuralları ile sözde yasalar oluşturmak, devleti hukuk devleti olmaktan çıkarır." Böyle olunca da devlet çeteleşir. Biz çeteleşmemiş ve hukuka saygılı bir devlet istiyoruz. Yargıtay ilamındaki gibi…. Bu durumda, ya Yargıtay ilamı çerçevesinde bu emekli paşalar ve diğer sorumlular da yargılanacak ya da Yargıtay ilamı, mahkeme kararları ayaklar altına alınarak Eken salıverilerek kendisinden devlet adına özür dilenecek. Hukuka meydan okuyanlara ve yasaları hiçe sayanlara gücü yetmeyen bir yargı sistemiyle AB'ye girmemiz zaten söz konusu bile olamaz. Muvazzaf paşalar iyi söylediler. Bu durumda Türkiye, yüzünü Avrupa'ya değil otoriter rejimlere döndürmelidir…
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |