|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Antalya'da biraraya gelen çevreci kuruluşlar, "Çevre sorunları bizden daha hızlı ilerliyor, koşsak bile yetişemiyoruz" açıklamasında bulundu.
Akdeniz Çevre Platformu'nun (AKÇEP), "Sürdürülebilir bir yaşam için küreselleşme sürecinde çevre, hukuk ve Sugözü Termik Santrali" konulu toplantısı Adana'da başladı. Doğu Akdeniz Çevrecileri Ortak Sekreteri (DAÇE) Oktay Demirkıran, İnci Otel'de 3 gün sürecek toplantının açılışında, çevre sorunlarının küresel olduğu kadar, yerel ve bölgesel de olduğunu, bu nedenle çevre kuruluşlarını bölgeler bazında biraraya getirdiklerini söyledi. DAÇE'nin, Antalya'dan Samandağ'a kadar uzanan bölgede 27 sivil toplum kuruluşundan oluştuğunu ve çevresel sorunlar için ortak mücadele verdiklerini anlatan Demirkıran, "Ancak, çevre sorunları bizden daha hızlı ilerliyor, koşsak bile yetişemiyoruz" dedi. Demirkıran, Türkiye'nin herhangi bir yerinde dün yaşanan çevre sorunlarının, bugün bir başka yerde yaşandığını, yarın ise yine bir başka yerde yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Türkiye, bir yandan iklim sözleşmelerine imza atıyor, buna rağmen yeni doğalgaz bağlantıları ve yeni termik santraller kurulması anlaşmaları yapılıyor. Bu çelişkiyi anlamak mümkün değil. Acımasızca yapılan çevre katliamları ile karşı karşıyayız." Çevre ve hukuk mücadelesi Batı Akdeniz Çevre Platformu (BAÇEP) Ortak Sekreteri Gaye Cön ise termik santrallerin en yoğun olarak yaşandığı bir bölgeden geldiklerini belirterek, "Bugüne kadar bizlerin yaşadığı sorunları yarın Yumurtalık Sugözü Termik Santrali ile bu yörenin insanları da yaşayacak" dedi. 2002 yılının ekoturizm yılı ilan edildiğini anımsatan Cön, şunları kaydetti: "Biz çevreciler olarak, 2002'nin (Hukuğa saygı yılı) ilan edilmesini istiyoruz. Çünkü, hukuk kuralları çiğnendiği sürece, bizim sığındığımız tek kapıdan da çevre için sonuç almak mümkün olmayacak. Bu nedenle hem kendimiz hem de gelecek nesiller için büyük üzüntü duyuyoruz." ORMANLAR HAYAT KAYNAĞI
Ormanların ve ağaçların oksijen üretmelerinin yanısıra, toz emici, gürültü azaltıcı ve ısı dengesini ayarlayıcı biyolojik etkilerinin de olduğu belirtildi. Orman Bakanlığı'nın internet sitesinden derlenen bilgilere göre, bir kayın ağacı saatte 1,5 kilogram oksijen üretirken, bir hektarlık alanda 68 ton toz emiyor, 50 metre genişliğindeki bir otobanın trafik gürültüsünü 20-30 desibel azalttıyor. Ayrıca, tabii dengeyi korurken, ısı konusunda tampon görevi yapan ormanlar, sıcağı ve soğuğu dengeliyor. Yaz aylarında sıcaklığı 8,5 derece, kış sıcaklığını ise 2,8 derece arttırıyor. Ormanlar, kuru havalarda havanın nemini sabit tutarken, birçok yabani hayvan ve kuşların yanı sıra, çeşitli yiyecekleri barındırması nedeniyle besin kaynakları açısından da önem arzediyor. Yapraklı ağaçlardan meydana gelen bir bir bölgede 50 kuş türü yaşayabilirken, ormanlar; ağaçsız bir alana göre 8 kat fazla humus oluşturuyor ve toprak canlılarının yaşamasına imkan sağlıyor. Ormanlar; egsoz ve benzeri zehirli gazları, kirli suları filtre ederek atıkların yeniden değerlendirilmesini sağlıyor.
|
|
|
|
|
|
|