|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SADECE ÜÇ SEBZE HORMONLU Patlıcan, kabak ve domates
Çift bacak şeklindeki havuç, bitişik salatalık, yapışık kiraz ve eriklerin hormonlu olarak nitelendirilmemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu, iri ve sert dokulu çileğin ise bir çeşit özelliği olduğunu vurguladı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu, yaygın inanışın aksine "domates, kabak ve patlıcan dışında, hiç bir sebze ve meyve üretiminde hormon kullanılmadığını" söyledi. Prof. Ellialtıoğlu, hava sıcaklığının yeterli olmadığı Aralık, Ocak, Şubat aylarında, seralarda domates, patlıcan ve kabakta döllenmeyi sağlamak amacıyla, hormon olarak nitelendirilen "bitki gelişimini düzenleyicilerin" kullanıldığını belirtti. UCU MEMELİ DOMATESİ ALMAYIN Özellikle domateste hormon kullanımında doz aşımı olması halinde, "sebzenin içinin boşaldığını, jelimsi tabakanın oluşumunun azaldığını ve ucunda meme şeklinde bir uzantı" oluştuğunu anlatan Prof. Ellialtıoğlu, tükecilerin bu görüntüye sahip domatesleri almaması gerektiğini kaydetti. Diğer taraftan, kış aylarında hormon kullanılarak üretilen sebzelerin zaten çok düşük miktarlarda tüketildiğine dikkati çeken Prof. Ellialtıoğlu, şöyle konuştu: "Sebze tarımında, hormonda doz aşımı söz konusu değil, gönül rahatlığı ile yenilebilir. Hormon sadece havaların soğuk olduğu Aralık, Ocak ve Şubat aylarında, domates, patlıcan ve kabakta, çiçek üzerine kullanılıyor. Havaların sıcak olduğu bu dönemde ise zaten kullanılmıyor. Çift bacak şeklinde havuç, bitişik salatalık, yapışık kiraz ve eriklerin de hormonlu olarak nitelendirilmemesi gerekiyor. Havuç büyürken taşa rastlarsa, ikiye bölünüp büyümeye devam ediyor. Salatalık, kiraz ve erik ise tıpkı insanlardaki ikiz, üçüz hamilelik gibi, çiçeklerde bitişik döllenmeden kaynaklanıyor." ÇİLEKTEKİ MİNİK ÇEKİRDEKLER HORMON OLMADIĞININ KANITI Prof. Ellialtıoğlu, döllenme sorunu olmaması nedeniyle, çilekte hormon kullanılmadığını bildirdi. Çilekte sofralık ve sanayi tipi üretim için farklı çeşitler olduğunu, sofralık çeşitlerin daha gösterişli, taşımaya daha dayanıklı hale getirilmesi için sürekli genetik olarak yeni çeşitler geliştirildiğini anlatan Prof. Dr. Ellialtıoğlu, "Genetik biliminin, biyoteknolojinin amacı, daha büyük, daha dayanıklı ve daha çok ürün elde etmektir. Alıştığımızdan daha iri ve şekli bozuk her sebze meyveye hormonlu demek, genetik bilimine ihanettir. Çilekte son yıllarda Akdeniz ve Ege bölgesinde geniş alanlarda yeni bir çeşit olan `camarosa` denilen çeşit yetiştirilmektedir. Bu çeşit, iri meyveli, sert dokulu, nakliyeye elverişli, raf önmrü uzun bir üründür. Görüntüsünün bozuk, iri ve içinin boş olmasının hormon ile bir ilişkisi yok. Sanayi tipi çilek ise daha küçük ve etli yapıdadır." Prof. Dr. Ellialtıoğlu, çilekte hormon kullanılmadığının en bariz göstergesinin, çileğin kendi kendini döllemesi nedeniyle, "yerken ağıza gelen incir çekirdeği gibi
minik çekirdekler, tohumlar bulunması" olduğunu vurguladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |