T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Asırlık geleneğin peşinde

Bir icracının usta bestecilerin klasikleşmiş eserlerini özümseyerek hedefine ulaşabileceğine inanan Neva Özgen, müziğinin klasik eserlere bağlı kalmakla beraber doğaçlama yoluyla genişletilebileceğine inanan bir sanatçı. Yeni müzikal açılımların klasiklere kulak verilerek sağlam bir temel üzerine oturtulacağını düşünen sanatçı, bugünlerde klasik kemençenin dünyaca ünlü icracısı babası İhsan Özgen'le birlikte, Equinox Müzik'ten çıkardığı "Legacy" albümüyle gündemde. Klasik müziğimizin emektar icracısı İhsan Özgen ve onun yolunda giden genç kızı Neva Özgen'le, müzikal tınısını birlikte dokudukları "Legacy" üzerine konuştuk.

Babanız İhsan Özgen'le birlikte ortak bir çalışma yapmaya nasıl karar verdiniz?

N.Ö: 1999 senesinde California'ya konser turnesine gittiğimizde Golden Horn Müzik'ten albüm yapma teklifi aldık. Yaptığımız konser programlarından esinlenerek bir program hazırladık. Zaten konserler için İstanbul'da hazırlık içerisinde olduğumuzdan ortak albüm yapma fikri bize sıcak geldi.

İleriki yıllarda da "Legacy"de olduğu gibi yine baba-kız ortak çalışmalara imza atacak mısınız?

N.Ö: Düşünüyoruz. Neden olmasın?

İ.Ö: Evet. İyi bir fırsat ve iyi bir program düşünülürse, bu kez klasik bir proje yerine yeni bir prodüksüyon yapmayı düşünebiliriz.

Babanızın liderliğini yaptığı Anatolia grubunun başına geçmek gibi bir idealiniz var mı?

N.Ö: Kızkardeşim çellist Yelda Özgen ile birlikte babamızın Anatolia grubunu sürdürmeyi düşünüyoruz.

Halk müziği enstrümanı olarak bilinen kemençe, klasik musiki enstürümanı olarak kullanıldığında ne gibi farklar ortaya çıkıyor?

N.Ö: İki enstrüman birbirinden tamamen farklı. Doğal olarak müzik platformları da birbirinden ayrılıyor.

Kemençe çok uysal, anlaşması kolay bir enstürüman mı? Yoksa anlaşması zor, hırçın bir enstrüman mı?

N.Ö: Kemençeye, son zamanlarda çok iyi anlaşılan ve sevilen, buna rağmen kendine has problemleri de olan, icrası güç, gerçekten hırçın bir enstrüman diyebiliriz.

İ.Ö: Fakat bütün güzel şeylerin bir bedeli olduğu gibi kemençe çalmanın da zorlukları var.

Genellikle babası bir sahada isim yapan ailelerin çocukları, ailelerindeki ünlü ismin gölgesinde kalma gibi güçlüklerle karşılaşırlar. Babanızın gölgesinde kalacağınızı düşündüğünüz oldu mu?

N.Ö: Hayır olmadı. Çünkü her nesil, kendi müziğini ve gelişmelerini yapmak için dünyaya gelmelidir. Sanat olduğu yerde kalmaz. Mutlaka her jenerasyon kendi sanatının zamana uygunluğunu sağlamak için üzerine bir görev almış olmalıdır. Zaten sanat da böylece gelişimine devam eder.

Klasik müziğimizin tınılarını dünya müziği yapma gibi bir hayaliniz var mı?

N.Ö: Zaten benim çalışmalarım Klasik Türk Müziği'nin gerçek değerlerinin yansıtılması yanında dünya müziği içerisinde yer alıp ona uygun bir şekilde gelişmeler ve değişiklikler kazanması yolundadır. Bu yolu da bize babam açmıştır.

İ.Ö: Neva Özgen Klasik Türk Müzigi eğitimini tamamlamış bir sanatçı olarak müzik kökleri geçmişten bugüne sağlam bir yapıya sahip oldu. Tanburi Cemil Bey ekolünün günümüzün en genç temsilcilerinden biri olarak bu ekolün zamana ve çağa uygunluğu ancak böyle büyük bir kabiliyetin ellerinde doğru yolu bulabilir. İnanıyorum ki bu güzel çalgı tarih içindeki gelişimini Neva gibi gerçekten kabiliyetli, sanatkâr ve müzik eğitimi sağlam temellere dayalı olan genç kabiliyetlerce sağlanacaktır. Kendisine gerek çok parlak bir çalış stilini ulaştırabilmem yanında müzik dünyasına neler verebileceği hususunda ışık tutmuş olabildiysem ne mutlu.

Geçen yıl İ.T.Ü.'de bu yıl da Haliç Üniversitesi'nde kemençe dersi verdiniz. Akademik çalışmalarınız devam edecek mi?

N.Ö: İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı Eğitim Lisans Bölümü'nden mezun olduktan sonra akademik çalışmalarım kesintisiz devam ediyor. İcracılık ve eğitim vermenin dışında akademik çalışmalarım devam edecek.

BABASININ TAHTINI DEVRALMAYA KARARLI

1977 yılında İstanbul'da doğan Neva Özgen müzikle içiçe büyüdü. Klasik Türk Müziği'nin saygın isimlerinden İhsan Özgen'in kızı olan Neva Özgen, önceleri Klasik Batı Müziği'yle ilgilendi. Flüt ve klarnet üzerine eğitim alan sanatçının Türk müziğine olan ilgisi Batı müziğine olan ilgisinden baskın çıkınca, sanatçı, Türk müziğinin herkesin tanıdığı ancak derinliğini fazlaca bilmediği enstrümanlarından kemençe üzerine eğitim almaya başladı. Alaeddin Yavaşça'nın gözetiminde eşlikçi ve grup müzisyeni olarak çalışan Neva Özgen, Tanburi Cemil Bey'in eserleri ve taksimleri üzerine yoğunlaştı. Tanburi Cemil Bey tarafından başlatılan ve babası İhsan Özgen'in devraldığı geleneği devam ettirmeyi amaçlayan Neva Özgen'in Equinox Müzik'ten çıkan "Legacy" adlı albümü sanatçının ilk solo denemesi.

 
Sosyal ve politik süreçlerde hatırlama ve unutma
İsteyene çeşit çeşit belgesel
Belgesel Sinema Birliği(BSB), bahar mevsimine 700 belgesel filmle merhaba diyor. Toplumsal hafıza boşluklarının doldurulmasını kendisine şiar edinerek yola çıkan Belgesel Sinema Birliği, Mayıs ayı için yoğun bir program hazırladı. Arşivinde bulunan 700 belgesel filmi haftada üç gün dört seans halinde izleyeciye sunacak olan birlik, belgeser tutkunlarını belgesele doyuracak. BSB'nin Beşiktaş'taki merkezinde bulunan cep sinemasında ücretsiz olarak gerçekleşecek gösterimler, iki ana başlık etrafında işlenecek. 1. kuşak; Ortadoğu konusunda film gösterimleri ve sunumlardan oluşuyor. Bütün evrensel değerlerin insanlığın ortak mirasından geçtiğini kabul eden ve bu mirasa sahip çıkmanın toplumların kendilerini tanımalarından geçtiğini savunan Belgesel Sinema Birliği, İsrail-Filistin ilişkilerini konu alan 4 İsrail belgeselini izleyiciyle buluşturacak. Perşembe günleri 20.00'de ve Cumartesileri 19.00'da gerçekleştirilecek belgesel gösterimlerinin sonunda, izleyecilerle söyleşi de yapılacak. Haziran ayında Filistin yapımı belgeselleri izleyiciyle buluşturacak olan BBS, Ortadoğu'da gelişen olaylara Filistin tarafının gözüyle bakmayı amaçlıyor. Mayıs ayı proğramlarının 2. kuşağında ise; çeşitli konularda özellikle son yıllarda gerçekleştirilmiş birçok belgesel, izleyiciye sunulacak. Bu kuşaktaki belgeseller ise, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri saat:11.00-13.00-15.00 ve 17.00'de 4 seans halinde tekrarlanacak. Toplumsal hafıza boşluklarının doldurulmasını ve kültürel sürekliliği varoluş amacı olarak gören Bölgesel Sinema Birliği'nin gerçekleştireceği gösterimler, Birliğin Beşiktaş'taki merkezinde ücretsiz olarak izlenebilicek. (0 212-327 4 145)
ÇOCUKLARA OLDUĞU KADAR BÜYÜKLERE DE; OLİVER TWİST
Victoria döneminin en büyük yazarı olan ve yapıtlarında Sanayi Devrimi döneminin acılı ve sıkıntılı yıllarını gerçekçi ve etkili bir dille anlatan, Charles Dickens'ın yapıtları arasında en çok okunan eserlerinden Oliver Twist'in, Oda Yayınları'nca basılmış nüshası, kitapçı raflarında okurlarını bekliyor. Kapitalizm öncesi İngiltere'nin kenar semtlerinde toplum dışına itilmiş insanların mutsuzluğu ve arada ezilen çocukların acılarını anlatan bu klasik eser, çocuklara olduğu kadar büyüklere hitap eden bir yapıt... Bir yoksullarevinde yetişen Oliver'ın yalnızlık ve acı dolu yaşamı aracılığıyla, dönemin İngiliz aşağı halk tabakalarının dünyasının ilgi çekici bir biçimde yansıtıldığı roman, defalarca dilimize çevrildi ve filme de çekildi. Yapıtlarında fanteziye ve mizah unsurlarına da yer veren Dickens'in ünlü yapıtı Oliver Twist, onun ustalık dönemine geçiş romanı olarak kabul ediliyor. Klasikler konusunda uzmanlaşmış yayınevlerinden biri olan Oda Yayınları, Oliver Twist'in çeviri ve basımında da oldukça hassas davranmış. (Oda Yayınları / Tel:0212-252 07 63)
4 Mayıs 2002
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED