|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye'deki zengin bor madenlerinin varlığı konusunda sık sık çeşitli suçlamalar ortaya atılır ve "bor madenlerinin yabancılara peşkeş çekileceği" söylenir. Dün bana gelen bir e mail dikkatimi çekti. Bor madenleri konusunda konuşan ve açıklama yapan kişi "sıradan biri" değil. Petrol- İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın. Bor madenlerinin devlet eliyle işletilmesi gereken madenler statüsünden çıkarılması konusunda kelime oyunuyla yasal değişikliğe gidildiği öne sürülüyor. Mustafa Öztaşkın, bor madenlerinin devlet eliyle işletilmesi gereken madenler statüsünden çıkarılması amacıyla 2840 Sayılı Yasa'da değişiklik öngören yasa taslağı hazırlandığını belirtiyor. Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji hammaddelerinin İşletilmesi, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen 2840 Sayılı Yasa'nın 2. maddesinde "Uranyum, toryum ve bor tuzlarının aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır" ifadesinin yer aldığını hatırlatan Öztaşkın, hazırlanan taslakta, söz konusu maddede geçen "bor tuzları" ibaresinin çıkarılarak, bu alanın yabancı ve yerli firmalara açılmasının hedeflendiğini vurguluyor. Yasanın değiştirilme gerekçesi olarak da, "Borların stratejik olmadığı ve üretim, işlenmesi ve pazarlanmasında tüccar gibi davranılmadığının" gösterildiğini anlatan Öztaşkın, şunları söylüyor: "Bor madeni, uzay teknolojisinden ilaç sektörüne kadar yaklaşık 250 üründe kullanılıyor. Türkiye'nin petrolü ve önde gelen ulusal kaynağı durumunda olan bor madenleri üzerinde tamamen dünya bor tekelinin çıkarına olarak oyun oynamaya kimsenin hakkı yoktur." Bor madenlerinin, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla özelleştirme kapsamından çıkarıldığını hatırlatan Öztaşkın, "Şimdi 2840 Sayılı Yasa'da yapılacak değişiklikle bor madenlerini devlet eliyle işletilecek madenler statüsünden çıkarıyorlar. Bunun sonucunda Eti Bor A.Ş.'nin özelleştirilmesi gündeme geleceğini" öne sürüyor. Öztaşkın, "Dünya rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olan Türkiye, işlenmiş bor pazarının sadece yüzde 32'sini elinde tutuyor. Oysa yabancı firmalar bor madenini hammadde olarak alıp, işleyerek yüzde 250'ye yakın katma değerle dünyaya satıyor. ABD yüzde 10'luk rezervine rağmen pazarı elinde tutuyor" şeklinde konuşuyor. Eti Bor A.Ş.'nin yeni yatırımlarla bor madenini yüzde 50 hammadde, yüzde 50 işlenmiş olarak dünyaya pazarlamaya başladığını anlatan Öztaşkın, şunları söylüyor: "Bu durumda kıyamet koptu. "Burayı nasıl çökertiriz, devlet tekelini nasıl kaldırırız ve karlılığımızı, pazar payımızı nasıl sürdürürüz?" düşünceleri gündeme geldi. Bugün yılda 260 milyon dolar ihracat geliri sağlayan Türkiye, bu gelirini 1,5 milyar dolara çıkarabilir. Türkiye, bu maden üzerinden çok büyük gelir elde edebilir. Meclisten geçirilmeye hazırlanan bu yasa değişikliği ile bor madenleri belki yerli ortak aracılığıyla ulus ötesi tekele sunulacaktır." E mailin özeti bu. Karar sizin. TBMM'nin saygın milletvekillerine saygılarımla sunarım
RTÜK Başkanı Nuri Kayış'ın sözleri: "Medya patronları müthiş bir güç haline geliyorlar bu yasayla... Bu kanunla onların eline atom bombası veriliyor... İhalelerde medya imkanlarını kullanarak diğer firmaları, devleti, hükümeti baskı altına alabilecek, daha büyük bir güç haline gelecekler... Borsada önce manipülasyon yapıp, sonra alım satım yaparak trilyonlar kazanacaklar. Bir kişi yüzlerce televizyon sahibi olabilecek... RTÜK'ün özerkliği gidiyor, başbakanlığa bağlı hale geliyor, onların emrinde çalışan sıradan bir kuruluş haline geliyor. Yerel medyaya 100 milyara kadar, ulusal medyaya ise 250 milyara kadar ağır para cezası verilecek. Bu, yerel medyanın yok olması demektir. Basında küçük usul hatalarına bile 100 milyar ceza verilecek. İnternete yasaklar geliyor. Alternatif medya ölecek. Yeni bir yapılanmaya gidiliyor... Bu bir cehennem tablosudur... Bu kanunla Avrupa Birliği'ne değil, Afrika Birliği'ne bile girilmez."
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |