|
|
|
|
57 yıllık yaşantımı Ankara'da gerçekleştirdiğim için, genelde bu kentin takımlarını yakından tanırım.. Gençlerbirliği'nin ikinci devre maçlarındaki "mucizesiyle" süper ligde nasıl başarılı olduğunu da yakından biliyorum. O bakımdan, futbolcuların da oyun karakterine yakından şahidim. Şimdilerde Gençlerbirliği'nin sol kanat savunucusu İsmail'in Fenerbahçe'ye geçme işlemi gündemde yer alıyor. Elbette, her futbolcunun gönlünden geçen isteğin, üç büyüklerde yer almanın olduğunun bilincindeyim. Bu bakımdan İsmail Güldüren'in Fenerbahçe'ye ne ölçüde yararlı olacağı üzerinde duracağım. Futbolunu hep tek ayak üzerine kurar. Yani, bugünkü görüntüsüne "sol ayağından" çıkacak topla süslemek ister. Ancak, sağ ayağı sadece ve sadece "ayakta kalmaya" yaradığını rahatlıkla söyleyebilirim. Sert oynayan rakipleri karşısında "ürkek" değil, bilakis "çata çat" mücadele etmeyi sever. Bu mücadeleyi yaparken de, çoğu zaman, bilincini sergilemez. Arkadaşlarının ve yöneticilerinin ifadesine göre "ağzına vur, ekmeğini al" cinsten bir futbolcu. Yani, kulüp içinde "problem" yaratan futbolcu tipinde değil. Buraya kadar İsmail Güldüren'in nasıl bir futbolcu olduğuna dair, görüntüsünü sergiledim. İsmail, Fenerbahçe'ye geçtikten sonra, bir takım kulislerin içine girmediği takdirde, kenarda bırakılmaya mahkum kalır. Çünkü, Fenerbahçe'de futbol oynamanın şartları var. Önce "kulislerin" tarafı olacaksın, sonra da "bıçkın" görüntünle futbol oynamaya çalışacaksın. İsmail'in eski takım arkadaşı Ümit Özat'ın bile, Fenerbahçe'ye uyum sağlayıp kendini kabul ettirene kadar, anasından emdiği sütün burnundan nasıl geldiğini herkes biliyor. Onun için, İsmail Güldüren'in Fenerbahçe'deki işinin zor olacağı düşüncesindeyim. Bu konuda, İnşallah ben yanılırım.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |