|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gençiğe sahip cıkalım
Milli Gençlik Vakfı, (MGV) hazırladığı bir raporla gençliğin içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi. Gençlik Haftası nedeniyle "Türkiye'de Gençliğin Sorunları ve Çözüm Yolları" isimli bir rapor hazırlayan Milli Gençlik Vakfı Genel Merkezi, Türk gencinin eğitim, sosyal hayat ve ekonomik koşullarda içinde bulunduğu trajikomik durumu gözler önüne serdi. Vakfın raporuna Türk gencinin pasifize olmasının ve bir türlü ideallerini gerçekleştirememesinin önünde bir yığın engel var. Daha üniversite kapısı önünde elenmek, diplomalı işsiz olmak, "Türkiye'de hiçbir şey değişmez" önyargısı, ve göze batmamak anlayışı bunlardan birkaçı. MGV'nin hazırladığı raporun "Eğitim ve Gençlik" bölümünde, genel hatları ile Türkiye'deki eğitim verileri, dünyanın çeşitli ülkeleriyle kıyaslanıyor ve eğitim sorunlarının gençler üzerinde etkileri ve çözüm yolları, "eğitim, bütün sorunların çözümünün başlangıcıdır" mantığı ile ele alınıyor. Gençlere engel çıkarılıyor MGV'nin hazırladığı raporun "Eğitim ve Gençlik" bölümünde, genel hatları ile Türkiye'deki eğitim verileri, dünyanın çeşitli ülkeleriyle kıyaslanıyor ve eğitim sorunlarının gençler üzerinde etkileri ve çözüm yolları, "eğitim, bütün sorunların çözümünün başlangıcıdır" mantığı ile ele alınıyor. Gençliğin kimlik arayışı ve gelecek endişesi içinde olduğunun vurgulandığı raporda, genç nüfusa sahip çıkmanın Türkiye için büyük avantaj olduğu ancak gençlerimizin iyi eğitilemediği, işsiz kaldığı, enerjilerinin bastırılmak istendiği, güvenilmediği, söz hakkı tanınmadığı, kılık-kıyafet ve davranışlarına müdahale edildiği, fikir, düşünce ve kanaatlerine saygı gösterilmediği, tehlike unsuru olarak görüldüğü vurgulanıyor. Sorgulamak bile yasak
Raporun "Demokrasi, Sivil Toplum ve Gençlik" bölümü, gençliğin değişim ve toplumsal dinamizmin baş aktörü olması gerektiği kaydediliyor. Sivil toplum kuruluşlarının demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olduğu, demokrasinin temelini oluşturan insan hak ve özgürlükleriyle örgütlenme hakkının birbirinden ayrı düşünülemeyeceği gibi yorumların bulunduğu raporda şu ifadelere yer veriliyor: "Ne yazık ki Türkiye'de otoriter bir yapıya sahip olan aile ve okul, hem gençliğin demokratik bir kültür içinde yetişip olgunlaşmasını, hem de potansiyelini kullanmasını engellemektedir. Otoritenin sorgulanması hoş karşılanmamakta, buna yeltenenler cezalandırılmaktadır. Türkiye'de, gerçek anlamda bir demokratik ortamın oluşmasını engelleyen bu otoriter yapının ortadan kaldırılması için gençliğin katılımcılığının her alanda artırılması gerekmektedir"
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |