T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Bu millet, 'Üstad'ı seviyordu

Bu millet, bu evlâdını seviyordu. Halkımızın bilhassa mânevî ve millî değerlere bağlı kesimi onu kürsülerde dinlerken, çılgınca alkışlıyor, yazılarını okurken haz ve zevk içinde mestoluyordu.

Milletimizin büyük şâiri Necib Fâzıl Kısakürek, ondokuz yıl evvel bugün ebediyete intikal etmiş, 26 Mayıs 1983 günü ise bütün canlıların ve beşeriyetin anası olan kutsal varlık toprağa emânet ve tevdî edilmişti... Muazzam bir halk kalabalığının elleri ve omuzları üzerinde mukaddes belde Eyüpsultan'a götürülerek ebediyete uğurlanmıştı..

Bu millet, şâirini, bu evlâdını seviyordu.. Halkımızın bilhassa mânevî değerlere, millî değerlere bağlı kesimi onu kürsülerde dinlerken, çılgınca alkışlıyor, yazılarını okurken haz ve zevk içinde mestoluyordu.. Bu sevgi, bu takdir elbette ki sebepsiz değildir.. Bir kere şâirliğinin derecesi, yükseklerde seyrederken, şiirleri de kalbimizin derinliklerinde saklı hisleri, heyecanları, sevgileri, acıları, hasretleri, meçhulleri dalga dalga harekete getiriyordu. Üstad, doğruları, gerçekleri, yalnız şiiriyle değil, emsâli bulunmayan keskin Türkçe'siyle de dile getirmiştir. Dilindeki sağlamlık, mükemmeliyet ve ifâde kudreti, yirminci yüzyıl Türkçe'sinin ulaştığı sınırlardan birisini temsil eder. Bu satırların yazarı, Necib Fâzıl'ın tertip ve inşâ ettiği birçok cümle kalıbının dilimizde ilk defa kullanılan cümle klişelerinden olduğu kanâatindedir. Öyle girift, öyle komplike cümle şekilleri kullanmıştır ki, kendisinden evvel o tipte, o evsafta bir cümleyi söyleyen bulunmamıştır.

Nesrinin başka bir özelliği de, âdeta bir şiir olduğunu intibâını vermesidir. Kelimeler o kadar güzel ve o kadar yerinde kullanılmaktadır ki, her cümle âdeta bir vecize etkisi yapmaktadır. Murad edilen mânâyı güçlü bir şekilde ifâde ederken, bir taraftan da kuvvetli bir âhengi, mûsikî tesiri yapan bir telaffuzu yakalamaktadır. Felsefî fikirleri, ayrıca mücerret (soyut) düşünce ve kavramları ifâde ederken kurduğu cümlelerin bazısını her aydının, her entellektüelin anlayabileceğini söylemek mümkün değildir. Rahmetli, kavranması zor fikirleri, çok unsurlu düşünce saçaklarını idrak ve ifâde etmek kabiliyetine sahip bulunuyordu. Böyle olmakla beraber lisanında öyle tesir edici bir büyü mevcuttur ki yazılarını dağdaki çoban da, fakültedeki profesör de, hükûmetteki bir bakan da lezzet alarak, büyük bir haz içinde okuyabilmektedir.

Ölüm yıldönümünde, rahmetle yâdettiğimiz şu günde Üstad'ın hitâbetinden, hazırcevaplığından, hal ve tavrındaki san'atkârane ve kararlı üslûbundan, eserlerinden ve yaptıklarından bahsetmeye, yer darlığı imkân vermediği için ne kadar hayıflansak yeridir.. Bunları da başka yazılara bırakarak aziz şâirimize Tanrı'dan rahmet ve mağfiret niyâz edelim!.. ( OSMAN AKKUŞAK )

KALDIRIMLAR

I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

II

Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...

 
Üstad Necip Fazıl Marmara FM'de anılıyor
Şiirleri, fikirleri ve eserleriyle günümüze ışık tutan Necip Fazıl Kısakürek vefatının 19. yılında Marmara FM'de özel etkinliklerle anılıyor. Süleyman Arif Emre, Mustafa Karahasanoğlu, Mehmet Doğan, Mustafa Miyasoğlu, Hasan Aksay, Ali Haydar Haksal, Ekrem Kızıltaş gibi yazar, siyasetçi ve edebiyatçılar yakından tanıdıkları Necip Fazıl'ı Marmara FM'de anlatıyor, hatıralarını aktarıyorlar. Dün gün boyu devam eden Necip Fazıl'la ilgili değerlendirmeler, Necip Fazıl şiirleri, şiirlerinden yapılan besteler bugün de saat 14.00'te de Ömer Baykar'ın sunduğu Lafın Gelişi programında Necip Fazıl özel programı ile devam ediyor.
Necip Fazıl internet sitesi yenileniyor
Bir süredir internet üzerinden yayında olan ve Necip Fazıl Kısakürek'e ait olan "necipfazil.com" yenileniyor. Site, Büyük Doğu Yayınevi tarafından, yaynevinin faaliyetlerinin bir parçası olarak hazırlandı. Necip Fazıl'ın temsil ettiği ve fikriyatını sistemleştirdiği ruha bağlı bir faaliyet çizgisi üzerinde olan Büyük Doğu Yayınevi, iyi tetkik edildiği taktirde sitenin, Necip Fazıl biyografisi, eserleri ve mücadelesinin doğru kavranmasını sağlama konusunda iddialı. Büyük Doğu Yayınları'nın yetkilileri, sitenin tanıtımı amacıyla yaptıkları açıklamada, yayınevinin Necip Fazıl'ın temsil ettiği ve fikriyatını sistemleştirdiği ruha bağlı bir faaliyet çizgisini takip ettiklerini ve sitenin de bu çizginin bir uzantısı olduğunu ifade ettiler.
  • İSTİHBARAT SERVİSİ


    Kuşçu, Mesnevi satışlarını artırdı!
    "Deli Yürek" dizisindeki "Kuşçu" rolünü oynayan Emin Gürsoy'un dizide izleyenleri hayran bırakan Mevlana'ya ait şiirleri, Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanan 6 ciltlik Mesnevi'nin satışlarını artırdı. Kültür Bakanlığı tarafından 3000 takım basılarak, 250 takımı Konya Kitap Satış Mağazası'na gönderilen 'Mesnevi"nin tamamı kısa sürede tükendi. Kültür Bakanlığı Konya Satış Mağazası yetkilileri, 6 ciltten oluşan Mesnevi'nin yüzde 50 indirimle 10 milyon 900 bin liraya satıldığını ancak, talebin fazla olması nedeniyle tüm takımların satıldığını bildirdiler.
    Fikir ve sanat eserleri bedeli belirlendi
    Bakanlar Kurulu, fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazın imalat veya ithalat bedeli üzerinden yapılacak kesintiyi belirledi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan kararına göre, her türlü boş video kaseti, ses kaseti, bilgisayar disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayana her türlü teknik cihazın imalat veya ithalat bedeli üzerinden kesinti yapılacak. Buna göre matbaacılığa mahsus makine ve cihazlar, otomatik bilgi işlem makineleri, video kayıt veya gösterme cihazlarının imalat veya ithalat bedelinden binde 5, ses veya benzeri kayıtlar için hazırlanmış fakat kayıt yapılmamış mesnetlerden ise yüzde 3 oranında kesinti yapılacak.
  • 25 Mayıs 2002
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED