|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Bu tipik bir iftiradır'
Sahte isim ve adresle yapılan hayali bir suçlama nedeniyle AK Parti lideri Erdoğan'in ifade vermeye çağrılması, "İhbarın siyasi kaynaklı olduğu ve adaletin kirli amaçlara alet edilerek meşgul edildiği" şeklinde yorumlandı.
AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın, daha önce Konya Ereğli Cumhuriyet Savcılığı tarafından sahte olduğu belirlenen bir ihbar dilekçesine dayanılarak ifadesine başvuruldu. Erdoğan, "Benim ifademin alınması, müfterilerin amacına hizmettir" dedi. İftiracılara hizmet eder Erdoğan, Genel Başkan Yardımcıları Abdullah Gül, Sadık Yakut, avukatı Hayati Yazıcı ve Mehmet Eroğlu ile birlikte saat 09.50'de Ankara Adliye Sarayı'na gelerek, "mal varlığı" ile ilgili açılan soruşturma nedeniyle Başsavcı Vekili Bekir Selçuk'a ifade verdi. Bir saat 10 dakika süreyle ifade veren Erdoğan, adliyeden ayrılırken, "Kanunlara saygımızın bir gereği olarak, vatandaşlık görevi bilinciyle mal beyanımla ilgili ifademi sayın savcımıza sunmuş bulunuyorum. Ancak savcıya mal beyanımın dışında, maalasef şikayetçisi ve adresi belli olmayan bir konu hakkında da ifade vermek durumunda kaldım. Hiç ilgim olmayan ve Konya Ereğli savcısının da arayıp yerinde bulamadığı bir kişiyle ilgili ifademi verdim. Konya Ereğli'de Albayraklar'a ait bir tekstil fabrikasına ortak olduğum iddiasıyla alakalıydı. Bu tür konularla meşgul edilmek bizi üzmüyor değil, onu da söyleyeyim. Olayla uzaktan yakından ilgimiz yok. Bu tipik bir iftiradır. Bu kişinin bulunup gereğinin yapılmasını istiyorum. Siyasetçilerle ilgili bu tür iddialar gündeme getirilir. Benim ifademin alınması müfterilerin amacına hizmettir" dedi. Hayali şikayetçinin iftira dilekçesi Erdoğan'ın sözünü ettiği iddia, "Ali Altın" sahte ismini kullanan kişinin suç duyurusuyla ilgili. Ali Altın ismiyle Ankara DGM Başsavcılığı'na verilen 22. 09. 2001 tarihli ihbar dilekçesinde, Konya Ereğli'de bulunan Sümerbank Pamuklu Sanayi Fabrikası'nın on yıl önce özelleştirilerek Recep Tayyip Erdoğan ile Albayraklar Şirketi'ne satıldığı; Erdoğan ile Albayraklar Şirketi'nin Hazine kredisiyle aldıkları sözkonusu fabrikayı hortumladıkları, özelleştirme hükümlerine uymayarak işçileri çıkardıkları, fabrikanın içindeki binaları yıkıp, makinaları söktükleri iddia ediliyordu. Dilekçede ayrıca, bu özelleştirmenin ve Hazine'den alınan kredilerin araştırması için suç duyurusunda bulunuluyordu. İsim ve adres gerçek değil Ancak dilekçeyi inceleyen Ereğli Cumhuriyet Savcısı İsmail Büyükgümüş, dilekçede yer alan kişi isminin sahte olduğunu ve Ereğli'de "Mithat Paşa Mah. 2. Sok. No: 9" diye bir adres bulunmadığını belirledi. İddialarla ilgili hazırlık evrakını inceleyen Ereğli Cumhuriyet Savcılığı, Hazırlık No:2002/761 ve 2002/21 Karar No'lu, 05.04.2002 tarihli yetkisizlik kararında da sahteciliği tescil etti. Erdoğan hakkında gerçek olmayan kişilerin verdikleri hayali suç duyuruları ve gerçek olmayan iddialar nedeniyle soruşturmalar açılması ve Erdoğan'ın bu tür gerekçelerle ifade vermeye çağrılmasının, "siyasi ahlakla bağdaşmayan çelmeleme oyunları" olduğu yorumları yapılıyor. Siyasi çevreler, bu oyunların savcılara rağmen yürütüldüğüne dikkat çekiyorlar. Televizyonda söylediğim sözler mal beyanı sayılamaz AK Parti lideri Erdoğan, malvarlığı ile ilgili olarak verdiği ifadede de özetle şu bilgileri anlattı: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum tarih ile AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildiğim dönem arasında mal varlığımda değişiklikler oldu. Bu iki buçuk yıllık süre içerisinde ben işadamı olarak işime devam ediyordum. İkisi anonim biri limited olmak üzere üç şirkette ortaklığım var. TV programındaki ısrarlı ve belki biraz da kasıtlı sorularla 'bir milyon dolar kadar mı?' denmesi üzerine herhangi bir hesap yapmadan 'eder' deyiverdim. Bu karşılığın mutlak bir beyan olarak algılanması, hem hayatın gerçeğine aykırıdır, hem de izafi olduğu için ölçülebilir değildir. İzifidir çünkü örneğin; özellikle iki yıla yakın süredir hissetmekte olduğumuz ekonomik sıkıntılar içinde pekçok şirket zarar etmekte veya faaliyeti sona ermektedir. Böyle bir dönemde bile ortak olduğum şirketlerden iki tanesi gelir sağlamakta ve vergi ödemektedirler. Dolayısıyla ortağı olduğum şirketlerin mevcutlarıyla birlikte hisse değerlerinin yükseldiği kanısındayım. Bu varlığın bende oluşturacağı izafi değer, üçüncü şahısların bakışlarıyla örtüşmeyebilir. Bu izafi bakışın 'varlık' olarak beyanı ise mümkün değildir. Bu şu anda bir nakit para olayı filan değildir." İkimizi de yıpratıyorlar
AK Parti lideri Erdoğan, Mumcu ile ilgili haberin yalan olduğunu açıkladı. Gazetecilerin dünkü Sabah gazetesinde yayımlanan Erkan Mumcu ile ilgili haberin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: "Bugün (dün) Sabah gazetesinde sürmanşet olarak verilmiş olan bu haberin aslı astarı yoktur. Tabii maalasef, en çok satan bazı gazetelerin bu tür asparagas ve uydurma haberleri ile milletimize tekrar bir duyuru yapmak istiyordum. Bu doğru olmayan haberlere ben alıştım, milletimiz de alışsın. Doğru olmayan ve yalan haberlerle milletimiz aldatılıyor. Gerek Mumcu'ya gerekse bize karşı adeta kampanya başlatılıyor. Yine bugün vereceğim ifade ile ilgili dünkü (önceki gün) gazetelerde bir çok şey okudum. 'Yarın gelecek şöyle şöyle diyecek' diye. Bunlar nasıl uydurulur, nasıl yapılır anlamak mümkün değil. Sizleri tenzih ediyorum; kimlerin aklından bu tür şeyler çıkıyor, onu da halkımızın değerlendirmesine havale ediyorum." Erdoğan, gazetecilerin "Erkan Mumcu'yu partinizde görmek ister misiniz?" sorusunu gülerek cevapsız bıraktı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |