|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk milleti krizle boğuşurken, "Her şey iyiye gidiyor. Seçim felâket getirir" diye yazan gazetelerin neden bu kadar iyimser olduğunu anladım. Hürriyet'in ve Milliyet'in genel yayın müdürleri, Cannes Filim Festivali'nin keyfini sürüyor. Vatandaş, Capitol'deki sinemaya gitmek için parasını denkleştiremezken, Milliyet'in Genel Yayın Müdürü Mehmet Yılmaz "Üç otomobil, iki uçak değişirerek sinemaya gittiğini" yazıyor: "Üç otomobil iki uçak değiştirerek sinemaya gittim. Salonda Sharon Stone ile karşılaştım. Gözlerime bakarak gülümsedi ve 'hi' dedi. Kocası meslektaşım olduğu için kibarca aynı şekilde selamladım. Üzerinde pijamayı andıran bir giysi vardı. Teni o kadar şeffaftı ki, Boşnak mı diye düşündüm" (Milliyet -24.Mayıs.2002) Hürriyet'in Genel Yayın Müdürü'nün yazısı ise "Sharon Stone'a teğet geçtim" başlığını taşıyor: "Önceki akşam, 'Mazisi Olmayan Adam' filminin gösteriminden çıkarken Sharon Stone'un yanından geçtim. Karşımda makyajsız, aşırı derecede beyaz bir yüz ve sadece mavi gözler vardı. Teni, yumurtadan çıkmış şeffaf balık gibi. Bilin bakalım aklıma ne geliyor? Onun da kocası Genel Yayın Müdürü"
Çıkar amaçlı medya
Gazeteciler simit yiyip çay içerken, ülke gerçeklerini çok daha doğru yansıtırlardı. Artık pek çok yayın kuruluşu, "çıkar amaçlı suç örgütüne" dönüştü. Kamu yararı ikinci plana düştü. Patronun çıkarı her şeyin önünde geliyor. Bütün meseleleri, seçimden sonra da, bugünkü düzeni sürdürebilecek bir siyasi yapının kurulması:
Banka vurgunlarının failleri borcunu ödemeyecek ama gazetenin ve televizyonun başında oturacak. RTÜK Yasası iptâl edilse bile, Parlamento fazla mesai yaparak yenisini çıkaracak. Konu hiç tartışılmayacak ve "Şeffaflık geliyor" diye halka yutturulacak. Örümcek Ağı Operasyonu kapsamındaki yolsuzluklar ve siyasi bağlantılar "Komplo" gibi millete takdim edilecek. Medya-siyaset-ticaret üçgeni bütün debdebesi ile sürüp gidecek. Onlar Sharon Stone ile teğet geçecek, siz açlık ve sefalet ile...
Aklanma çabaları
Örümcek Ağı Operasyonu'na ilişkin gelişmeler, aklanma çabasına dönüştü. Son olarak, Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan da açığa alındı. Örümcek Ağı'na ilişkin komplo iddiaları Milliyet gazetesinin manşetine yansıyınca, 15 Mayıs 2002'de Ankara Organize Suçlar Şube Müdürü Şerafettin Bural'a görevden el çektirilmişti.
Gelişmeleri kısaca hatırlamakta fayda var: 10 Ocak 2001'de, Abdurrahman Yakupreisoğlu, İzmir Organize Suçlar Şubesi'nde 27 sayfalık ifade verdi. Aynı gün Yakupreisoğlu İzmir DGM Savcılığı'nda, polisteki bu ifadesini kabul etti ve 6 sayfalık yeni bilgiler verdi. O tarihte, İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, Organize Suçlar Şube Müdürü Şerafettin Bural, İzmir DGM Savcısı ise Cevdet Ulu idi. (Daha sonra, Rüştü Kâzım Yücelen'in İçişleri Bakanlığı döneminde, Hasan Yücesan Emniyet Müdürü, Şerafettin Bural da Organize Suçlar Şube Müdürü olarak Ankara'ya atandı. DGM Savcısı Cevdet Ulu ise emekli oldu) Yakupreisoğlu 3 Ocak 2001'de Ankara'da yakalanmış, İzmir DGM Savcılığı'nın talebiyle İzmir'e getirilmişti. Çünkü İzmir'de hayali ihracatçı şirketlere karşı yürütülen Balina Operasyonu sürüyordu. Yakupreisoğlu'nun 10 Ocak 2001 tarihli ifadesinin, İzmir'i ilgilendirmeyen ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki suç organizasyonları ile bazı bürokratlara yönelik bölümleri, Ankara DGM Başsavcılığı'na gönderildi. İşte Örümcek Ağı Operasyonu bu bilgiler ışığında başladı. Yakupreisoğlu, kimi siyasetçiyi, iki medya patronunu ve İstanbul'daki bazı polis müdürlerini suçlamıştı: "Politikacının kardeşine ait iki firma, sahte mali bilgi ve belgelere dayanarak ihracat yapmış gibi yüklü miktarda KDV iadesi almıştır. Yine bildiğim kadarıyla (ünlü iki yayın grubunun isimlerini açıklıyor) ortaklığı ile kurulan dağıtım şirketine bir bankadan (adını veriyor) Eximbank kredisi alınmıştır. Bu firma da, taahhüt kapatmak için alt firmalardan hayali faturalarla ihracat yapmış gibi taahhüdünü kapatmıştır."
Saçan ve Mimaroğlu
Yakupreisoğlu tarafından suçlanan polis memurları Adil Serdar Saçan'ın (İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü) ve Ayhan Mimaroğlu'nun (İstanbul Mali Şube Müdürü) Örümcek Ağı soruşturması kapsamında ifadeleri alındı. Ama doğrudan çete ile bir bağlantı kurulamadı. Bununla beraber, bu kişilerin hayali ihracatın baş organizatörü gibi görünen ve şu anda cezaevinde bulunan Erol Kohen ile yakın ilişkileri tesbit edildi. Polis memurlarının sağa sola gönderdikleri çiçeklerin faturası Erol Kohen tarafından karşılanıyordu. Konuyu baştan sona yakından takip eden Star yazarı Saygı Öztürk "Yalnız çiçek mi? Bunların devamı, Maliye Müfettişi İhsan Karayılan, Vergi denetmenleri Ülkü Şaylan, Mete Erdem Özgül ve Taner Sarısoy'un raporunda yazılı" diyor. Ayrıca Saçan ve Mimaroğlu'nun cep telefonlarının da Kohen'in üzerine kayıtlı olduğunu belirtiyor. Yakupreisoğlu'nun hayali ihracat yapmakla suçladığı büyük medya patronlarına ise -Örümcek Operasyonu kapsamında- bildiğimiz kadarıyla halâ dokunulmadı. Örümcek Ağı davası Ankara'da sürüyor. Ama bu arada, İzmir'de ifade veren Yakupreisoğlu, İstanbul'da, suçladığı polisler tarafından (Saçan ve Mimaroğlu) göz altına alındı. İzmir'deki sözlerinin işkence altında sarfedildiğini İstanbul polisine "itiraf etti"(!) (1) Bu itiraf Milliyet'ten Özkan'ın eline geçti. Özkan da, Tantan'ın, siyasetçilere komplo kurduğu haberini yayınladı. Yakupreisoğlu'nun ifadesinin, ileri sürüldüğü gibi siyasi maksatlara alet edilip edilmediği araştırılırken, Organize Şube Müdürü Şerafettin Bural ile Başkomiser Ramazan Kel'e, İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen tarafından görevden el çektirildi. (15 Mayıs 2002) Evvelki gün de, gene aynı sebebte Emniyet Müdürü görevden alındı. Star gazetesinden Saygı Öztürk haklı olarak soruyor: "Örümcek Operasyonu'nun baş faili Erol Kohen ile ismi birlikte anıla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve İstanbul Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'na neden kimse dokunamıyor? Soruşturmanın selâmeti açısında'da polis müdürleri açığa alınıyor; neden 'çiçekçi polisler' görevlerinde kalıyor?"
Hatırlarsanız, son zamanlarında Tantan, Ayhan Mimaroğlu'nu, İstanbul'dan uzaklaştırmak için Kocaeli'ne atamıştı. Ama Mimaroğlu'nu ile bir türlü ilişkisi kesilemedi. Gene Tantan döneminde, İstanbul Emniyet Müdürü Kâzım Abanoz, Saçan'ın şubesini değiştirmek istedi. Ama bu kararı İstanbul Valisi Erol Çakır imzalamayınca, Saçan, Organize Suçlar Şubesi'nde kaldı. Ayağı kayan Tantan ve İstanbul Emniyet Müdürü Kâzım Abanoz oldu. Saçan ve Mimaroğlu, haklarındaki bunca iddiaya rağmen yerlerini koruyor. Acaba "soruşturmanın selâmeti" bu kişiler için geçerli değil mi?
Lion
Maalesef Türk polisini kendi çıkarlarına alet etmek isteyenler var. Devlet en fazla bu konuda hassasiyet göstermeli. "Lion" kod adlı Anaplı bir politikacının, polisteki bazı tayinleri yaptırmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde girişimde bulunduğunu, sonra gerçekleşen tayinleri Örümcek Ağı Operasyonu'nun baş faillerinden Erol Kohen'e faksladığı anlaşıldı. Bu faks, Kohen'in evrakları arasında bulundu. "Lion" kod adlı kişinin Anap Grup Başkanvekili olduğu ortaya çıktı. Aslan, "Ben değil, benim danışmanım faksları yollamış. Onu da kovdum" demekle yetindi. Koskoca milletvekili yalan söyleyecek değil ya, hepimiz inandık ve olayın üzerine sünger çektik. Bu arada, Parlamento'nun büyük gayretle, çete suçlarını DGM kapsamından çıkardığını, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'nün de tarifini değiştirdiğini hatırlatalım. Bu suretle Balina Operasyonu sanıkları İzmir DGM'nin elinden kurtuldu; dosya Ağır Ceza'ya geçti. Örümcek Ağı'nı DGM'de kalıp kalmayacağı ise henüz bilinmiyor. Hiç değilse başlayan davalar açısından, DGM'nin yetkisi devam etmeliydi.
Eskiden gazetecilerin ilgisini, Cannes Filim Festivali'nden ziyade, yolsuzluk hikâyeleri çekerdi. Ve kimse, herkesin derdi başından aşkınken nisbet verir gibi artist hikâyeleri anlatmazdı. .........................
Dip not 1: İzmir'deki ifadesini değiştirmek için yaptığı bu itirafın, polisin baskısı altında gerçekleştiğini, İstanbul Emniyeti'nde işkence gördüğünü aynı gün çıktığı İstanbul DGM'de söyledi. Böylece komplo haberi mesnetsiz kaldı.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |