T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bakanlar Kurulu'na Cumhurbaşkanı'nın başkanlık etmesi gerekir mi?

Gazetelerdeki haberlere göre; AK Parti Grup Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı'nı, Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık etmeye çağırmış.

Bu konu ile ilgili haberlerde; "TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Arınç, Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na, gerekli hallerde Bakanlar Kurulu'nu toplantıya çağırma yetkisi verdiğini hatırlatarak, 'Hükûmetin başında bulunamayan Başbakan'ın durumunu gördükten sonra; buna acil olarak ihtiyaç vardır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etmeye çağırıyoruz' dedi. Arınç, Ecevit'in istifa etmemesi halinde vekalet müessesesinin en azından bir süre çalıştırılması gerektiğini söyledi" deniliyor.

Bu haberi okuduktan sonra Anayasa'ya baktım, "Cumhurbaşkanı'nın Görev ve Yetkileri" başlıklı 104. maddede, yürütme alanına ilişkin olan yetkileri arasında "Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya çağırmak" sayılıyor.

Anayasa'nın 104. maddesine göre, bu takdir, Sayın Cumhurbaşkanı'nın.

Takdir Sayın Cumhurbaşkanı'nın ama; bu kadar vahim ekonomik durum varken, mevcut Başbakan'ın bu vahim gidişi önleyemediği apaçık. Allah şifasını versin ama, hastalık nedeniyle şimdi ise, fiilen de Başbakan yok.

Bu durumda; Sayın Cumhurbaşkanı'nın, niye bu takdirini ve yetkisini kullanmadığını çözmek zor.

Halkın büyük çoğunluğu, "hiç Başbakan olmasa, daha iyi olacak. Her şey kendi kendine daha iyi yürüyecek..." diye sızlanıyor.

Belki, Sayın Cumhurbaşkanı da toplumun büyük kesimi gibi mevcut Başbakan'la işlerin kötüye gittiği, toplumun kendi dinamikleri ile hiç Başbakan'sız, kendi kendine daha iyi olacağı kanaatinde de, onun için mi müdahale etmiyor?

Aslında; Sayın Cumhurbaşkanı'nın çok öncelerden, yürütmenin başı olarak müdahale etmesi ve Bakanlar Kurulu'nu kendi başkanlığında toplaması gerekirdi. Çünkü; Sayın Ecevit'in Başbakan olmasından bu yana, yıllardır ekonomik felakete sürüklendiğimiz açık.

Bu felaket karşısında "Sayın Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulu'nu kendi başkanlığı altında toplantıya çağırmak için neyi gerekli görmeyi bekliyor?" diye düşünmemek mümkün değil.

Filozof Diyojen'in, Büyük İskender'e söylediği meşhur sözü adapte edersek; "Sayın Ecevit! Gölge etme, başka ihsan istemez."


25 Mayıs 2002
Cuma
 
OSMAN MÜFTÜOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED