|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 Nisan.. Dünyanın her yerinde, insanlar arkadaşlarına, gazeteciler okurlarına, "Acaba ne tür 1 Nisan şakası yapabiliriz" diye kafa yoruyor.. Nereden çıkmış 1 Nisan Şakası veya "Nisan Balığı" olayı?. 1564'te Fransa'da takvim reformu yapılıp, yılbaşı 1 Nisan'dan, 1 Ocak'a alınmış.. Ama tabiî ki bir kesim, 1 Nisan'ı hep yılbaşı olarak kabul etmişler.. Değişime uyum gösterememişler.. Onlarla alay etme geleneğine de, "Nisan Balığı" denilmiş.. "Nisan Balığı" neticede Fransız icadı.. Ama artık bu da globalleşti.. Her toplum kendi şartları içinde, 1 Nisan şakaları yapıyor.. Anadolu Ajansı'nın derlemesine göre, mesela Saddam'ın Irak'ında, "ülkede besin yardımı artıyor" haberi, Nisan Şakası olmuş.. Suriye gazeteleri de "İşsizlere 60 dolar aylık bağlanıyor" haberi ile kutlamış 1 Nisan'ı geçen yıl.. Oysa İngilizler için 1 Nisan şakası, mesela 2'nci Dünya Savaşı sırasında, "Hitler'in annesi Yahudi çıktı" şeklindeki manşetlerle yapılır.. İngilizlerin TRT'si BBC de, 1 Nisan'da "ABD'de yetiştirilen tavuklar, hem süt, hem yumurta veriyor" şeklinde haberler yayınlanmış.. Acaba bize göre ne tür 1 Nisan şakaları üretilebilir? Başına gelmedik şey kalmayan Türk halkını, acaba nasıl bir şakayla veya uydurma haberle şaşırtabiliriz?. Birkaç deneme yapalım mı? -Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi ile Bülent ve Rahşan Ecevit çifti, bir haftalık tatil yapmak için birlikte, ailece Bodrum'dan mavi yolculuğa çıkıyorlar!. Mavi Yolculuğa İbrahim Tatlıses ve Asena da katılacak.. -MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli evleniyor.. Gelinin kimliği gizli tutuluyor.. Ancak nikahta şahitlerin, Mesut Yılmaz ve Karen Fogg olacağı açıklandı.. -Kemal Derviş, gazetelerin Ankara temsilcileri ile yaptığı sabah kahvaltısında, "Ben de bu İMF programından bıktım. İçinde, devlet bütçesinden aktarmalar olmayan politika olmaz.. Bunu İMF'cilere anlatacağım" dedi. -MGK toplantısı sonunda yayınlanan bildiride "Bizi Avrupa Birliği veya Kopenhag Kriterleri değil, değişime ayak uydurmamak ve statükoculuk böler" denildi.. Bildiride, halkın çeşitli kesimlerinin, farklı görüşlerin ve konumların, sürekli devletin tehdidi olarak görülmesi kınandı.. Sovyetler'in, çok seslilik olmadığı için, çöküp dağıldığı hatırlatıldı.. Ne dersiniz? Bu tür haberler sizi şaşırtır mıydı? Mesela şöyle manşetler okusanız.. -Saddam istifa etmeye karar verdi.. Irak'ta çok partili genel seçimler yapılacak.. -Şaron, Arafat'ın ofisine gidip özür diledi.. -Başkan Bush televizyonlarda, "Ben bilgisizliğim yüzünden dünyayı savaş ortamına soktum.. Kendimin, Lahey Savaş Suçluları Divanı'nda yargılanmam için, Birleşmiş Milletler'e başvuracağım", dedi.. Peki şöyle bir haber okursanız şaşırır mısınız? -İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurarak, Türkiye'de Avrupa'nın özgürlük şartlarının çiğnendiğini ileri sürdü.. "Kürt milletinin haklarının" kabul edilmediğini, "Fırat'ın doğusundaki insanların ezildiğini" söyledi ve Türkiye'yi, Avrupa Mahkemesi'ne şikayet etti.. Bilin ki, bu şaka değil.. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", 25 Mayıs 1998'de, Perinçek'in kapatılan partisinin durumunu ele almış.. Perinçek'in Kürt konusundaki görüşlerinin, bölücülük sayılamayacağını karara bağlayıp, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Doğu Perinçek'e 50 bin Frank tazminat ödemeye mahkûm etmiş.. Dava Dosyası'nın numarası, 20/1997/804/1007..
ŞAKA
Olmaz olmaz!.
Bir sayın okurumuzdan (Ali Bilgili) gelen mesaj şöyle: -Acaba Amerika Irak'a birşey yapamayacağını anlayınca, Şaron Bush'u kurtarmak için mi Filistin Krizi'ni patlattı? Böylece, Irak unutturulsun mu isteniliyor? Şaka gibi değil mi?
İSRAİL DE YOK EDİLİYOR
Şaron-Bush Şer Mihveri!.
İsrail Başbakanı ve Amerikan Başkanı Bush'un oluşturdukları "Şer Mihveri", sade Ortadoğu'yu ve Filistinliler'i değil, İsrailliler'i de, Amerikalılar'ı da, daha güvensiz, daha istikrarsız bir ortamda yaşamaya mahkûm etmektedir.. Sadece kendilerini haklı görenlerin, yakın tarihte kurdukları ittifaklar, oluşturdukları mihverler, milyonlarca insanın sefaletine, mutsuzluğuna ve ölümüne sebep olmuştur.. "Hitler-Mussolini-Hirohito Mihveri"nin, ne tür bir felakete yol açtığını biliyoruz.. Birleşmiş Milletler, bu felaketin yeniden tekrarlanmaması için kuruldu.. Ama ne Şaron, ne Bush, Birleşmiş Milletler kararlarına aldırıyor şimdi.. Sonuçta en fazla İsrailliler acı çekmeye başladı.. Arafat, ofisinde esir şu anda.. Kendi vatanında esir Arafat.. Ama İsrailliler de, "dehşet"in esiri.. Çarşıya çıkmak, lokantaya gitmek, ölümcül bir risk İsrail'de.. Buna ne istikrar, ne ekonomi dayanır.. Şaron, şimdi ülkesini de, Filistin'le birlikte yok ediyor!.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |