|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Ramallah'ta ölüm", Filistinliler'in öldürülmesinden ya da Arafat'ın ölüm tehdidi altında olmasından daha beter birşeyle tanımlanmalı. Ölümden beter şeyler oluyor çünkü. Koskoca bir halk aşağılanıyor. Büyük bir davaya hakaret ediliyor. Kim bu hakarete cüret ediyor peki? Bu cüretkarlığı adresi olarak, Şaron zihniyetindeki İsrailliler'i göstermek „yeterli değil" şu anda, çünkü Şaron'un teo-politik yayılmacılığı, sadece Filistinliler'e değil tüm insanlığa hakaret eden bir yapıyı yıllardır üretiyor. Bu yeni birşey değil zaten. Ölümü Şaron zihniyeti üretiyor, ama ölümden beter bir ölümü, İsrail'i sözde kınayan „hür dünya" himaye ediyor. Dünyada terör niye ürüyor, niye dünyanın birçok yerinde insanlar hür dünyanın demokrasisinden, hukuk devletinden ve insan haklarından nefret ediyor? 11 Eylül'deki insanlık dışı terör saldırılarını gerçekleştirenlerin, hür dünyanın dışında kalan halklar üzerinde bu kadar etkili argümanlar üretmelerinin sebepleri nelerdir? Tüm cevaplar için Ramallah'a bakın, tekrar tekrar bakın... Arafat'ın karargahını aşağılamaya çalışan, yani bir halkın direniş onurunu çiğnemeye cüret eden İsrail askerleri, her bir tarafta ölüm kusan güçlü savaş makinelerinin ezemediği bir halkın onurunu ezmeye çalışıyor. İşte bu nokta, analizin bittiği yerdir. Bu tabloya karşı sadece kınamayla yetinen, hiçbir yaptırımı olmayan sözler söyleyen hür dünya devletlerinin yöneticileri, Ramallah'ı, Batı Şeria'yı ve Gazze'yi, „intihar saldırıları" ve „İsrail işgalciliği" döngüsünden ibaret canavara teslim ediyorlar. İsrail muhalefeti sağduyulu sesler yükseltiyor ve Şaron'a durmasını söylüyor, İsrail kamuoyu içinde de çok güçlü bir itiraz var Şaron'a karşı, Fransa'dan İspanya'ya, Rusya'dan Çin'e kadar tüm güç odakları Şaron'a durması için çağrı yapıyor, ama CNN'in Amonpour'una hatırlatılması gerektiği gibi, bir halkın lideri, bir halkın direnişinin ve varolma savaşının sembolü, „General Arafat", bir bodrum katında ölüm tehdidi altında tutuluyor. Dünyadan yükselen sesler, demokrasi, hukuk devleti, serbest piyasa ekonomisi, insan hakları, yani „küresel irade", Ramalah'taki karargahın bodrum katına inen mahzenlerde kayboluyor gidiyor. Tam bu yazının yazıldığı saatlerde, İsrail Ramallah'ı „kapalı bölge" ilan ederek, gazetecileri çıkardı. Günlerdir bize uyku uyutmayan olayların daha acılarının yaşanacağının habercisi bu. Hayfa'da gerçekleşen intihar saldırısından sonra, İsrail'in kapsamlı bir hava harekatına girişeceği ajanslardan üzerimize akıyor. Tüm bu tablo içinde en değersiz, en anlamsız ve en lüzumsuz sözleri ise Başkan Bush söylüyor. Birtakım argümanları yan yana getiriyor Bush; İsrail'den Arafat için garanti aldığını söylüyor, Arafat'a terörü kınaması için çağrı yapıyor, ve daha pek çok şey... Bush'un söylediklerini yan yana koysanız da, üst üste koysanız da, sonuç sıfır. Bir ayağı İsrail saldırganlığı, öbür ayağı intihar saldırıları olan canavar, küreselleşmeyi mitolojik bir öykü yazar gibi yutuyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |