|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in eşi üzerine tapulu, Sezer'in Cumhurbaşkanı olduktan sonra satın alındığı iddia edilen, Ankara-Gölbaşı ilçesinde Cumhurbaşkanı'na bir villa haberi medyada yer aldıktan sonra, Cumhurbaşkanı'nın villayı nasıl aldığını, parayı nereden bulduğunu kamuoyuna açıklamasının üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen, yapılan bu açıklamadan tatmin olmayan Saadet Partisi Milletvekili Lütfi Yalman bu alış verişi bir yazılı soru önergesi ile TBMM'ye taşıdı. Önerge ile ilgili haber tüm medyada geniş yer aldı, bazı gazeteler haberi manşetlerine taşıdı. Milletvekili Lütfi YALMAN'IN açıklamalarından anlaşılan, önergeyi vermeden önce bölgede araştırma yaptığı ve kafasında soruların oluştuğudur. Kafasında oluşan soruları ortadan kaldırmak için Anayasa ve TBMM iç tüzüğündeki hakkını kullanıp cesaretle konuyu TBMM gündemine taşıdığı için kendisini kutlarım. TBMM'de her milletvekili talan, yalan, hortum, şaibe, haksız kazanç, siyasi etik yolsuzluk alanlarında duyarlı olmalıdır. Saadet Partisi Milletvekili Lütfi Yalman'a, Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer ile ilgili önergesinin, Cumhurbaşkanı'nı gününden önce makamından indirmeyi planlayan bazı güçlere iyi bir malzeme olup olmadığını da düşünmesini hatırlatırım. Türk halkının büyük bir çoğunluğu Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'i dürüst olarak görmekte ve siyasetçilerin onu kendilerine örnek almalarını beklemektedir. Ayrıca halk; 'güneş balçıkla sıvanır mı?' diyor. Saadet Partisi Milletvekili Lütfi Yalman'ın haksız kazanç konusunda duyarlı, adaleti seven vicdanlı bir milletvekili olduğuna inanmam için; medya ve kulislerde iddia edilen; ANAP MKYK üyesi ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın Boğaz'da satın aldığı 10 trilyonluk yalıyı- A. Mesut Yılmaz'ın trilyonluk Beykoz ve Ankara Angora villalarını- Maliye Bakanı Sümer Oral'ın Ankara Oran Mesa Akasya Sitesi'ndeki 300 milyarlık süper lüks dairesini de siyasi etik açısından, aynı anlayış, usul ve kararlılıkla halk adına, TBMM'ye taşımasını bekleyeceğim. Bu alışverişlerle ilgili bilgileri, başta Yeni Şafak gazetesi olmak üzere diğer medya arşivlerinde, ilgili bölge belediye emlak dairelerinde, tapu idarelerinde bulabilme imkanı vardır. Bunları yapmadığı takdirde milletvekili Lütfi Yalman hakkında kafalarda oluşan bazı sorular cevapsız kalacaktır. Lütfi Yalman'ın Cumhurbaşkanı ile ilgili önergeyi birilerinin telkiniyle verdiği iddiaları haklılık kazanacaktır.
Patrikhane ve önemi
Genel olarak Osmanlı-Avrupa ilişkilerine baktığımızda; Hıristiyan-Ortodoks ideolojisi, yani Rum ideolojisi ve bu ideolojinin merkezi olan "Patrikhane"nin belirlediği stratejinin varlığını görürüz. Bu stratejiye gelince:
Patrikhane ve kiliselerin yaşatılmasını temin etmek, Kiliseler vasıtasıyla Rumlar'ı, Megalo İdea denilen, Bizans'ın yeniden ihyasına inandıracak şekilde eğitmek, Türk hakimiyetinin zayıfladığı anlarda olaylar çıkartıp, her olayda Batı Hıristiyan dünyasının desteğiyle toprak alıp, Megalo İdea'ya bir adım daha yaklaşmak, şeklinde özetleyebiliriz.
Batılı bir düşünürün "Ayasofya Kilisesi'ndeki resimler Sultan II'nci Mehmet tarafından üzerine sürülen badanaların altında nasıl kalmışsa, XV. asrın Hıristiyan milleti de öyle kalmıştır" demek suretiyle, Osmanlı'nın Hıristiyanlığın varlığına karşı olan politikasını, Ayasofya Kilisesi'ndeki resimlerle mukayese yapması ilginçtir. Değişen devletler ve güçler dengesi bu Patrikhane'yi yeniden dünya gündemine getirdi. Özellikle ABD 200-250 milyonluk Ortodoks dünyasının midesine Coca-Cola ile girdiği gibi, kafasına Patrik'le, Patrik'in vereceği bir beyanla girmek istiyor. Bunun için de "Patrik'i ekümenik" yani enternasyonal ilan etti. Birleşik Avrupa Devleti olma yolunda bir hayli mesafe kat eden AB'nin, ABD ile arasında var olan gizli çıkar çelişkilerinden ve çekişmesinden faydalanmalıyız. Bu ittifakların karşıtı olan ve patriği kullanmak isteyen ABD. ile müştereken, bir ittifakı oluşturmalıyız. ABD'nin Atlantik ötesi bir devlet olmasının bize sağlayacağı önemli getirilerini göz ardı edemeyiz. Tarihten ders almalıyız. Bu gerçekler bizi çağdaşlıktan, batı standartlarından, Kopenhag Kriterlerinden AB hedefinden de asla alıkoymamalıdır. En azından bunu Türk insanının hakkı ve ihtiyacı olduğu için yapmak zorundayız.
Doçentler de isyan etti
Bir Mühendisin İsyanı başlıklı yazımıza değişik meslek guruplarından birçok destek geldi. Bunlardan en ilginci aşağıdaki bir doçentin isyanı olan idi. Doçent gönderdiği e-postada: "Evet belirttiğiniz mühendis arkadaşın ve diğer birçok aynı durumda olan kişinin önemli sorunu bu. Devlet işçilere nedense bol keseden veriyor ama asıl önemli pozisyonda olan kişilere nedense insanca yaşamak için gerekli parayı vermekte sıkıntıya düşüyor. Bu çok vahim bir çelişkidir devlet açısından... Bu insanlardan nasıl onurlu olmasını bekler... sonra Türkiye'de yolsuzluk varmış... elbette olur. Adaleti sağlayacağım diye bir uyduruk kararnameyi iki yıl içinde zor çıkardılar. Çıktı da ne oldu... Yine sayın askerlerimiz ve hakimlerimiz bundan istifade etti. Bu kararname inanılmaz komedi... Bir devlet ciddi olmalı vatandaşları ve memurları arasında ayrım yapmamalı... Bu ahlaki bir davranış değildir. Doçentlere zam yaptık diyorlar... meğer sadece 1. derecede olanlara yapmışlar... Yani uzun süre yrd. doç. olarak kalan başarısız elemanlara zam var... diğer derecedekiler doçent değil mi, hani eşit işe eşit ücret veriyordular... evet isyan etmek hakkımız... aklı başında bir hükümet böyle saçmalıklar yapmaz... Selamlar sevgiler.... Doç. Dr. Namık Kemal Öztürk" diyor. Kamuoyunun ve hükümetin değerlendirmesine yorumsuz olarak sunuyorum.
DEMİREL GELİYOR!
Ekonomik, sosyal, siyasal gelişmeler, Mayıs ayı ilk yarısında baş döndürücü hızla gelişecek gibi görünüyor. Siyaset platformu iyice kayganlaşacak, yeni partiler sahnede yer alacak. Bunların ipuçlarını bu günlerde bol bol yaşamaktayız. İ. Melih Gökçek; DP, Murat Karayalçın; SDHP, Hüsnü Doğan; Yeni Parti kurma yolunda. Bence en büyük çıkış, tapulu arazisine gecekondu kurdurmayı sevmeyen ve "Bu millet bana her şeyi vermiştir. Bana her şeyi veren bu halk benden hâlâ hizmet beklerse ne yapmam gerekir?" diyen ve yaşamı boyunca kafasına koyduğu hiçbir işi yarım bırakmayan, Demirel'den gelecektir. Bu benim kişisel düşüncem ve değerlendirmemdir. Demirel; "Siyaset için yanıp tutuşuyorum", "Şeyhi müridleri uçurur", "Simitçi, kaportacı, köylü, esnaf Başbakanlığın önünde eylem yapıyorsa, kendilerini demire zincirliyorsa, yakıyorsa bunlar kötü yönetime birer uyarıdır", "Oturduğuma bakmayın ben ayağa kalkacak zamanı iyi bilirim", "Siyasette (out) yoktur, (in )vardır..." diyorsa Demirel geliyor demektir. Kafasında zamanlamasını mutlaka yapmıştır. Benden bir tahmin; ilk hareket 1-15 Mayıs arası olabilir. Bakalım tutturabilecek miyim?
SORUYORUM
Sayın A. Necdet Sezer, Cumhurbaşkanı; 28 Aralık 2001 tarihli MGK Kararları'nda; hükümete "yolsuzlukla mücadele" tavsiye edilmişti. Hükümet, o günden bu yana Türkiye'nin birinci öncelikli sorunu olan yolsuzlukları önlemek için MGK Tavsiyesi'ne uyarak ne gibi önlemler aldı? Hükümetin aldığı veya almadığı önlemleri, MGK Genel Sekreterliği aracılığıyla kamuoyuna duyurmayı düşünüyor musunuz? Yolsuzlukla mücadelede hükümeti yetersiz buluyorsanız, hükümeti halka şikayet edecek misiniz?
MESUT YILMAZ'IN KÜBA GEZİSİ
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın Küba gezisinde; Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ile baş başa beş saatlik görüşme yapmasının planlandığı haberinin medya da yer almasıyla birlikte, bazı ABD yetkilileri çok merak içine girdiler. Castro-Yılmaz görüşmesinin Meksika'da yapılan Yoksullukla ve Yolsuzlukla Mücadele Konferansı'ndan hemen sonraya rastlaması bir tesadüf mü? Hatırlayacaksınız, bu konferansa katılan ABD'nin Başkanı Bush, Küba Devlet Başkanı F. Castro Meksika'yı terketmeden konferansa katılmayı içine sindirememişti.
Ekmek lüks olma yolunda!
İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, yaptığı açıklamalarda , yılbaşında, 200 gramlık ekmeğin 300 bin lirayı bulacağı tahmininde bulunduğunu , bu da artık kuru ekmeğin de lüks olacağı anlamına gelecektir. 2003 yılında asgari ücretle geçinen insanların ne yiyebileceğini, bir bilen varsa, Allah aşkına söylesin...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |