T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hayrola, yarın bir tank savaşı mı var?

İsrail'in Filistin'de uyguladığı şiddetin sürdüğü ve bütün dünyanın İsrail'i lanetlediği günlerde Türkiye ne yapıyor?

İsrail'e kan veriyor, moral veriyor ve herşeyden önemlisi 700 milyon dolar veriyor.

170 tankın yenilenmesi karşılığında.

Daha fazla masum insan öldürebilsin ve daha fazla şiddet uygulayabilsin diye...

Ve mesele gündeme gelince anlaşılıyor ki, yine ortada siyasi iradenin iradesi yok.

Askerler böyle istediği için ihale İsrail'e verilmiş.

Askerler istemediği için de ihalenin ertelenmesi, askıya alınması ya da vazgeçilmesi söz konusu değil.

Alın size bir ikinci Cezayir olayı...

Böyle bir şeyi Filistinliler unutur mu?

Böyle bir arkadan hancerleme olayını Arap ülkelerinin halkları unutur mu?

Cezayirliler uzun yıllar boyunca, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelelerine karşı çıktığını ve Birleşmiş Milletler'deki oylamada Fransa'dan yana oy kullandığını unutmadı...

Turgut Özal, Cezayir halkından Türkiye adına özür dilediği halde bu ayıp, Türkiye'nin yakın geçmişinde kara bir leke gibi duruyor.

Şimdi de Filistin bir kan gölüne dönüştüğü sırada, tam da bu sırada, İsrail'e verilen destek muhteşem...

Gerekçe siyasi değil de askeri imiş!..

Öyle söylüyor basındaki bazı 'Yakup Cemil'ler...

Yunanistan, geçtiğimiz günlerde Almanlarla, tesadüf bu ya, 170 tanklık bir anlaşma imzalamış.

Yunanistan'la ve komşularımızla aramızdaki zırhlı savaş aracı açığı artıyormuş!..

Hatta komşularımızdaki tank sayısı 10 bin civarındayken Türkiye'nin elinde çoğu teknik ve ekonomik ömrünü doldurmuş 3300 tank varmış!..

Görüldüğü gibi durum çok feci!..

'Yakup Cemil'ler cehaletimi bağışlasınlar, Türkiye'nin daha 7 bin civarında tank edinmesi mi gerekecek acaba? Eğer öyleyse yandık demektir. Daha uzun yıllar iki yakamız biraraya gelemez. Bizi İMF bile kurtaramaz...

Herhalde değil... Ama ille de şu Yunanistan'ın imzaladığı son tank ihalesi!..

Yunanistan'dan geri kalmamalıyız.

Hangi konuda? Kişi başına düşen ulusal gelir konusunda mı? Enflasyon oranı konusunda mı? Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda mı?

Hayır? Tank ihalesi konusunda...

Sanırsınız ki yarın Yunanistan'la Türkiye arasında bir tank savaşı yapılacak...

Denilecek ki Yunanistan silahlanıyor, Türkiye de güvenliğini sağlamak zorunda.

Onlar ahmaklık yapıyor diye bizim de yapmamız şart mı?

Sonra, iki NATO üyesi ülke, bu tanklarla yapsa yapsa tatbikat yapabilir, savaş oyunu oynayabilir.

Bu da oldukça pahalı bir oyun doğrusu...

Bu tank ihalesini savunan 'Yakup Cemil'lerin, askerlere atfen söyledikleri ikinci gerekçe daha da vahim..

Tankları Almanya, İngiltere gibi demokratik ülkelerden almak istemiyorlarmış.

O ülkelerin kamuoyları, bu gibi silahları alan ülkenin o silahları kendi vatandaşlarına karşı kullanmasına karşı çıktığı için sorunlar yaşanıyormuş!..

İsrail'in bu tür insani gerekçelere boş verdiği malum..

İhalenin İsrail'e verilmesinin ardında sadece fiyat ve diğer şartların olmadığı anlaşılıyor.

Her açıdan kirli bir ihale bu...

Türkiye insanının geçinmek için üç kuruşa, devlet hazinesinin dış borç ödemek için yeni borçlara muhtaç olduğuna boş verilerek ve bu amaçla ülkenin mali yönetiminin İMF'ye devredildiği gerçeği gözardı edilerek Türkiye'nin kıt kaynakları silahlanma yarışına aktarılıyor.

Türkiye, dünyada en fazla silahlanan ülkelerin başında geliyor.

Bu konuda siyasi iradenin söyleyebileceği bir şey yok.

Askeri bürokrasi, "Bu gerekli" dedi mi akan sular duruyor.

Ya vergi verenler, borç ödeyenler?

Onların temsilcileri Meclis'te toplanan vergilerin nereye harcandığı konusunda konuşamıyacaksa bu rejimin adına ne denir?

Ama konuşamıyorlar işte...

Onların yerine 'Savunma Sanayi İcra Komitesi' konuşuyor.

170 tankın İsrail tarafından yenilenmesine karar veriyor.

Dünyanın lanetlediği İsrail'e kan veriliyor, destek veriliyor.

Gerekçe de, Yunanistan'ın Almanya'dan tank satın alması.

Eskiden Afrika ülkelerindeki dikta rejimlerine söylenirdik.

Halk açlıktan ölürken, o ülkelerin diktatörlerinin muhafız birliklerinde ya da isyancı kabilelerde son model gıcır gıcır silahlar bulunurdu.

Durum yine aynı. Bir çok rejim, hala insanlarının karnını doyurmak, onları eğitmek ve rafaha kavuşturmak yerine parayı silahlanmaya harcıyor.

Bizimkisi de biraz buna benziyor.

Bir yandan İMF'den malum şartlarda 30 milyar dolar borç alınıyor. Öte yandan yine milyarlarca dolar silah alımına, yenilenmesine harcanıyor.

Şimdi 'Yakup Cemil'ler bizi belli odaklara ihbar eder bir tarzda soracaklardır:

" Bu ulusal güvenlik meselesi. Türkiye kendisini düşmanlarına karşı korumasın mı?"

"Korusun, ama ülkenin şartları çerçevesinde ve vergi verenlere bilgi ve hesap vererek. Harcama kararları 'gerçek' siyasi irade tarafından alınarak... "

Ve böyle kirli ihalelerle değil...


4 Nisan 2002
Perşembe
 
KORAY DÜZGÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED