T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Mücadele adamının portresi

Bugün vefatının 5. yıldönümünde anılacak olan MHP eski Genel Başkanı Türkeş'in hayatı mücadeleyle geçmişti.

MHP eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş, bugün vefatının 5. yıldönümünde kabri başında ve çeşitli etkinliklerde anılacak. Merhum Türkeş için, MHP ve oğlu Tuğrul Türkeş'in Genel Başkanı olduğu ATP teşkilatları ile bazı sivil toplum örgütleri tarafından anma toplantıları düzenlenecek.

Türkiye'nin iç politikasını her zaman etkileyen bir hareketin lideri olarak Alparslan Türkeş'in hayatı ve hayatına ilişkin kritik notlar şöyle:

Ailesi fermanla sürüldü

Ailesi, Sultan Abdülaziz tarafından 1860 yılında Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinden Kıbrıs'a sürgün edilen Türkeş, 25 Kasım 1917'de Lefkoşa'da Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade Sokağı 13 numaralı evde dünyaya geldi. Babası Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanım, çocuklarına "Ali Arslan" adını verdiler. Ali Arslan, Rüştiye'de hocaları tarafından "Alparslan" diye çağrılmaya başlandı. 1933'de İstanbul'a göç eden Alparslan, 1936'da Kuleli Askeri Lisesi'nnden, 1938'de de Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. Isparta'da göreve başlayan Türkeş, eşi Muzaffer Şükriye Hanım'la da 14 Şubat 1940'da burada evlendi.

Atsız'a mektup ve ilk hapis

3 Mayıs 1944 tarihinde Ankara'da yapılan gösterilerin ardından başlayan Türkçülük-Turancılık Davası'nda Alparslan Türkeş de Nihal Atsız'a yazdığı mektuplar sebebiyle tutuklundı ve "tabutluk" diye anılan hücrede bir yıl geçirdi. 9 ay 10 gün hapis cezası alan Türkeş, hücre hapsinde olduğu için tahliye edildi ancak cezaya itiraz etti. 29 Mart 1945'te Askeri Yargıtay cezayı bozdu ve 2. numaralı mahkemede beraat etti.

Uluslararası tecrübe

Daha sonra ABD Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulu'nda iki yıl eğitim görmek üzere 15 subayla birlikte ABD'ye gitti. Dönüşünde kurmaylık sınavını kazandı ve 1955'te Harp Akademisi'nden kurmay binbaşı olarak mezun oldu. Aynı yıl, "dış görev" sınavını da kazanarak ikinci kez ABD'ye gitti. Pentagon'da, "NATO Türk Temsil Heyeti Üyesi" olarak görev yapan Türkeş, 1957'de Türkiye'ye döndü. 2 yıl sonra bu kez Almanya'ya giden Türkeş, Nükleer enerji üzerine eğitim aldı.

'İhtilalin kudretli albayı'

27 Mayıs 1960 ihtilali Türkeş için bir dönüm noktası oldu. İhtilali gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi içinde Kurmay Albay rütbesiyle yer alan Türkeş, ihtilal bildirisini radyodan okuyunca "ihtilalin kudretli albayı" olarak anıldı. 4 ay Başbakanlık Müsteşarı olarak görev yapan Türkeş, MBK'daki anlaşmazlık nedeniyle "ondörtler" olarak bilinen arkadaşları ile birlikte emekliye sevkedilerek tasfiye edildi ve 19 Kasım'da Hindistan Büyükelçiliği'ne müşavir atanarak sürgüne gönderildi.

Siyasete resmen giriş

23 Mart 1963'te Türkiye'ye dönen Türkeş, siyasi harekete başladı ve ilk olarak Huzur ve Yükseliş Derneği'ni kurdu. Talat Aydemir'in darbe teşebbüsüne katıldığı iddiasıyla tutuklanan Türkeş, Mamak Askeri Cezaevi'nde 4 ay hücre hapsinde yattı, ancak beraat etti.

31 Mart 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katılan Türkeş, 1 Agustos 1965'te genel başkanlığa seçildi ve aynı yıl Ankara milletvekili olarak Meclise girdi. 1969'da CKMP'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi, amblemi de üç hilal oldu. Aynı yıl yapılan seçimlerde Adana'dan milletvekili seçilen Türkeş, Süleyman Demirel başkanlığındaki Milliyetçi Cephe hükümetlerinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve çeşitli meslek örgütlerinin kurulmasını sağladı.

12 Eylül 1980 ihtilalinden 3 gün sonra teslim olan Türkeş, Uzunada'ya götürüldü. Türkeş, 218 ülkücünün idamının istendiği davadan 9 Nisan 1985'te beraat etti.

1987'de yapılan referandumla siyaset yapma yasağı kalkan Türkeş, 4 Ekim 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi olağanüstü kongresinde genel başkan seçildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde RP ve IDP ile seçim ittifakı yaparak Yozgat milletvekili seçildi. MÇP, 24 Ocak 1992'de MHP adını aldı.

Türkeş, Demirel ve Çiller'in başbakanlığında kurulan hükümetleri dışarıdan destekledi ve bu hükümetler üzerinde etkili oldu. Ancak bu arada Muhsin Yazıcıoğlu'nun başkanlığındaki bir grubun BBP'yi kurarak partisinden ayrılmasına mani olamadı.

Türkeş, 4 Nisan 1997'de Ankara Hilton Oteli'nde katıldığı bir nişan merasimi dönüşü özel aracında saat 22.30 sıralarında fenalaştı. Fatih Üniversitesi Çankaya Tıp Merkezi'ne götürülen Türkeş'in kalbi durmuştu.

Türkeş'in 14 Şubat 1940'da evlendiği ilk eşi Muzaffer Şükriye Hanım'dan Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige ve Yıldırım Tuğrul adını verdiği 5 çocuğu oldu. Muzaffer Şükriye Hanım'ın 1974'te ölümünün ardından 1976 yılında Sevâl Hanim'la evlenen Türkeş'in Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki çocuğu dünyaya geldi.

28 Şubat sürecinde uzlaştırıcı oldu

Her ihtilal döneminde etkili olan Türkeş, 28 Şubat sürecinde de devredeydi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i sık sık ziyaret eden Türkeş, ordunun rahatsızlığını iletiyordu. Yoğun ziyaretler nedeniyle yorgun düşen Türkeş, 4 Nisan 1997'de Ankara Hilton Oteli'nde katıldığı bir nişan merasimi dönüşü özel aracında saat 22.30 sıralarında fenalaştı. Fatih Üniversitesi Çankaya Tıp Merkezi'ne götürülen Türkeş'in kalbi durmuştu. Saat 23:15'te son çare olarak Bayındır Tıp Merkezi'ne kaldırıldı, ancak kalbini çalıştırmak yine mümkün olmadı. Türkeş'in ölüm haberi saat 03.15 civarında resmen açıklandı. Türkeş için 8 Nisan 1997 Salı günü düzenlenen cenaze törenine onbinlerce kişi katıldı. Kocatepe Camii'nde Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz tarafından kaldırılan cenaze namazının ardından Türkeş'in naaşı, Atatürk Orman Çiftliği -Emek kavşağındaki kabrine defnedildi.



4 Nisan 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED