Financial Times gazetesinin 25 Nisan 2002 tarihli sayısında, Leyla Boulton imzasıyla yayınlanan haberde, yeni RTÜK yasa tasarısının Anayasa ve AB'ye verilen ulusal programla çeliştiği, ancak buna rağmen hükümet tarafından yasalaştırılmak istendiği belirtildi.

Haberde, yasadan yararlanacak medya patronu da şu şekilde ifade edildi: "Gazeteleri, tüm ülke gazetelerinin toplam reklam gelirlerinin üçte ikisine ulaşan başat medya patronu Aydın Doğan, bu yasa tasarısının en büyük destekçisi ve büyük olasılıkla bu tasarının yasalaşması halinde en kazançlı çıkacak kişi de o."

Politikacılar için önemli

Haberde, Doğan'ın politikacılar üzerindeki etkisi şöyle ifade edildi: "Tasarının onaylanmasıyla birlikte medya patronlarının karlı devlet ihalelerine katılma hakları üzerindeki yasak kalkacak; burada Doğan'ın farklı işletmelerince kazanılmış olup bir mahkeme kararı ile dondurulan elektrik dağıtım hakları da söz konusu. Doğan grubunun desteği, 2004 yılında yapılacak seçimlere gözünü dikmiş olan çoğu politikacı için son derece önemli."

AB yolunda engel olacak

AB'li diplomatların bu tasarı ile ifade özgürlüğünün kısıtlanacağı ve AB'ye üyelik yolu üzerinde bir engel oluşturacağını belirttiklerine değinilen haberde, Kürtçe kullanımı, "karamsar yayınlar yapma" ve ekonomik krizden hükümeti sorumlu tutma gibi konuların dahi cezalandırılabileceğine dikkat çekiliyor.

RTÜK Başkanı Kayış'ın, "tasarının, Türkiye'deki temel özgürlüklere karşı bir tehdit oluşturduğu ve medya patronlarının iyice kontrolden çıkacağı" yönünde uyarılarda bulunduğuna değinilen haberde, yasayı veto eden Cumhurbaşkanı Sezer'in Doğan Grubu gazetelerinde eleştirildiğine de dikkat çekilerek, Sezer'in yasayı ikinci kez veto edemeyeceği, Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açsa bile davanın yıllarca sürebileceği belirtildi