Gazetemize yapılan hukuk dışı polis baskınına tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor. Çeşitli partilere mensup milletvekillerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, basın örgütleri, hukukçular ve aydınlar da Yeni Şafak'a yönelik baskıları protesto ettiler. Çeşitli partilere mensup milletvekilleri de Yeni Şafak'a uygulanan baskıları eleştirdiler.

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, yaptığı açıklamada, Yeni Şafak'a yönelik polis baskınını eleştirerek, "Yürekler nasıl daralmasın? Daha üç gün önce cumartesi günü baskının yeni bir örneğini yaşadık. Yeni Şafak Gazetesi polis ablukasına alındı. Gazeteciler arandı, kimlik kontrolleri yapıldı. Daha sonra savcılıktan alınan izinle arama yapıldı. Bu, basın özgürlüğüne indirilen darbedir, kabul edilemez. Bu olay gazetede yayınlanan bir yazı dizisinin yasaklanması ile birleştirildiğinde, siyasi amaçla yapılan bir gözdağı gibi gözüküyor. Eğer böyleyse devletin güvenlik güçleri siyasi çıkar için kullanılmış olur ki bu ağır bir suçtur. Saadet Partisi olarak bu olayın takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Kanunsuz baskın

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu'nu telefonla arayan MHP TBMM Grup Başkanvekili İsmail Köse ise geçmiş olsun dileklerini ileterek, olaydan büyük bir üzüntü duyduğunu, polis baskınını Meclis'te gündeme getireceklerini söyledi. YDP Eski Genel Başkanı Hasan Celal Güzel gönderdiği faksta gazetemize yönelik baskıyı kınayarak, "Gazetenizin maruz kaldığı anti-demokratik, kanunsuz ve insanlık dışı baskı ve saldırıyı şiddetle kınıyorum" dedi.

Hukukçulardan tepki

Yeni Şafak'a yönelik baskılar hukukçular tarafından da protesto edildi. İzmir'de görev yapan bir grup hukukçu da yaptıkları ortak açıklama ile saldırıyı kınadılar. Halit Çelik, Yunus Kalkan, Mehmet Gün, Taner Kılıç, Nihat Osmanoğlu, Arif Koçer, Hüseyin Kaya, Ali Sarıaydın ve Turhan Tutumlu tarafından yapılan ortak açıklamada, Yeni Şafak'ın iç hukuk mevzuatı ve uluslararası hukuk normlarını hiçe sayan bir keyfilikle sanık arama bahanesiyle arandığı ifade edildi.

Vakıflardan eleştiri

Marmara Grubu Vakfı İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver de gönderdiği bir mesajta yapılan keyfi baskını şiddetle kınadıklarını belirtti. Milli Gençlik Vakfı Genel Merkezi'de Örümcek Ağı Yolsuzluk Dosyası'ndan sonra bir polis baskınının sözkonusu olduğuna dikkat çekerek, basın özgürlüğüne darbe olarak değerlendirildi.

Afrika'da bile benzeri yok

Hatay Milletvekili Metin Kalkan, polis baskınının hukuki dayanak olmaksızın gerçekleştiğini belirtti. İstanbul Bağımsız Milletvekili Dr. Azmi Ateş, olayı basına baskı olarak değerlendirdi Konya Milletvekili Hüseyin Arı ise gönderdiği mektupta olayı kınadı. Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya da olayın ancak Afrika diktatörlerinde görüleceğini söyledi. Belediye Memurları Sendikası Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Nadir Abay da, "Polisin delilsiz baskını hem kamuya hem de okuyucuya hakarettir. Öyle anlaşılıyor ki bu derin bir gücün işi" şeklinde konuştu.

Baskına karşı meslek dayanışması

Gazetemize yapılan hukuksuz baskın, medya sektöründe yer alan mesleki dayanışma örgütleri tarafından da kınandı. Gazeteciler Cemiyeti Yeni Şafak'a yapılan baskını kınadı. Cemiyet tarafından yayınlanan bildiride, 'Bir yayın organına yasal bir dayanak bile olmadan baskın düzenlenmesi düşündürücü bir uygulamadır. Yönetim Kurulumuz, uygulamayı halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkına yönelik bir müdahale olarak değerlendirmekte ve tekrarlanmamasını beklemektedir" ibarelerine yer verildi. Hürriyet gazetesi Başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Radikal gazetesi genel yayın yönetmeni İsmet Berkan, Milliyet Başyazarı Hasan Cemal ile Star gazetesi yazarı Rauf Tamer de köşelerinde Yeni Şafak'a yapılan polis baskınını şiddetle eleştirdiler. Evrensel gazetesi baskını birinci sayfasından verdi. Akdeniz Gazeteciler Derneği Başkanı Selahiddin Akkuş da gazetemize yönelik hukuk dışı uygulamayı protesto ettiklerini belirterek, "Bağımsız yargı organları tarafından alınan bir karar olmadığı halde böylesine bir operasyonun yapılmış olması basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Bu gibi müdahalelerin yapılıyor olması hukuk devleti ilkeleri açısından oldukça düşündürücüdür" dedi.

Basın özgürlüğü engellenemez

Öte yandan Avrupa Gazeteciler Birliği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Parlemento Muhabirleri Derneği, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ankara Temsilciliği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın birlikte yaptıkları yazılı açıklamada, yapılan baskının kabul edilemez olduğu ifade edilerek, 'yanlış adım' olarak değerlendirilen baskının kınandığı belirtildi.

Polis teşkilatından ellerinizi çekin

Yeni Vatan gazetesinin Viyana, Berlin, Paris, Brüksel, Amsterdam ve Zürih şubeleri yöneticileri ve çalışanları tarafından yapılan bir ortak açıklamada da Yeni Şafak'a yapılan polis baskını şiddetle eleştirildi. Açıklamada "Dürüst ve çalışkan Türk polis teşkilatını kendi siyasi pisliklerini örtmek için kullanan siyasi güç, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini karanlığa götüren zihniyetin dışavurumudur. Türk basını genel itibari ile içine düşürüldüğü acı veren durumu sebebiyle, sindirilmiş ve susturulmuş bir görüntü vermektedir. Vadi Yayınları da Yeni Şafak'a yapılan polis baskınının hukuksuz olduğu ifade etti.

Olayı internet gazeteleri duyurdu

Yeni Şafak'a yapılan polis baskınını polis telsizinden haber alarak ilk duyuran Haberciler.Com ve İnternethaber.Com haber siteleri oldu. Bağlı bulundukları 300'den fazla linklerle yurtiçinde ve yurtdışındaki okuyucularına ulaşan site aracılığı ile binlerce internet kullanıcısı ve okuyucu baskını kınadılar ve "geçmiş olsun" dileklerini ilettiler. İnternethaber.Com yazarı Hadi Özışık şunları yazdı: "Gelin önce polisin kendi yazdığı tutanaklardan takip edelim. "05.01.2002 tarihinde ihbar için kullanılan ....... telefonu saat 11.45'te arayan ismini vermeyen erkek bir şahsın, Kazım Albayrak ve Muzafer Albayrak isimli şahısların şu anda Yeni Şafak Gazetesi'nde bulunuyorlar, diyerek telefonu kapatması üzerine ismi geçen şahısların haklarında gıyabi tevkif kararı bulunduklarından dolayı..........

İstanbul Cumhuriyet Savcımız H. Hüseyin Günay ile telefon irtibatı kurulmuş, Savcımızın konunun kendisine yazılı olarak bildirilmesi, bu esnada bina çıkışında iki görevli tarafından binadan çıkanların kimlik kontrollerinin yapılması talimatı vermesi üzerine, konu yazılı olarak iletilmiş..."