T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Tarihin tekerleğini tersine döndürmek…

Meclis gündemindeki yasalardan TCK 312. madde konusunda 'yansız' olamam; çünkü bu maddeyi çiğnediğim iddiasıyla İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanıyorum. Dâvâ 17 Ağustos 1999 depreminden 2 ay sonra (12 Ekim 1999) yaptığım bir yorum yüzünden açıldı ve halkı 'tahrik' ettiğim iddia ediliyor. 'Tahrik' ettiğimin tespiti için neredeyse iki yıl geçmesi gerektiği anlaşılıyor; dâvâ 2001 yılının mayıs ayında açıldı çünkü. Yargıç, son duruşmada, avukatımın, "Anayasa değişikliğiyle uyum çerçevesinde bu yasa da değişecek" gerekçesine uyarak uzunca bir ara verdi, ancak, "Merak etmeyin, bu yasa değişmez" uyarısını yapmaktan da geri durmadı.

Yargıcın dediği doğru çıkıyor; hükümet, "Uyum sağlıyoruz" gürültüsü arasında Meclis'e sevk ettiği 'değişiklik tasarısı' ile şimdi 'suç' sayılmayan söz ve davranışları bile 'suç' haline getiriyor. "Anayasa değişti, hak ve özgürlükler genişletildi, TCK 312 de daha az can yakacak" beklentisinde olanlar, sırf bu sebeple ertelenmiş dâvâlar yeniden görülmeye başlandığında, birbiri ardına mahkumiyetlerle karşılaşacaklar… Yağmurdan kaçan doluya yakalanacak…

Dâvâların sonu hapisle bitebildiği için, ceza yasaları yanlış anlamalara meydan bırakmayacak açıklıkta kaleme alınır. Dünyanın her yerinde. Bizde ise, gevşek ifadelerle kaleme alınmış maddeler ceza yasasında boldur. Bu sebeple, bazı maddeler yürürlükten kaldırılsa bile, o maddelerle yasaklanmış söz ve fiiler için aynı yasada o güne kadar işlemeyen bir madde mutlaka bulunur. TCK 141, 142 ve 163'ün kaldırılmasından sonra TCK 312'in keşfedilmesi gibi… Önceden 141 ve 142 'sol' eğilimde olanlar için çalışır, 'sağ' için 163 kullanılırdı; şimdi 312 çift taraflı kesiyor.

Devlet kurumlarını tahkir ve tezyifi cezalandıran TCK 159'dan şahsen hiç yargılanmadım. Bu madde, 312'den farklı olarak, ağız ceza mahkemelerinin görev kapsamında. Bir keresinde, sanık olarak değil sadece ifade vermek üzere ağır ceza mahkemesi önüne çıktığımı hatırlıyorum; çok yüksek inşa edilmiş kürsünün karşısında kendimi böcek gibi hissettiğimi hiç unutamam. Hükümet, tıpkı 312 için uygun gördüğü el çabukluğuyla, değişmesi beklenen TCK 159'u da, mâsum ifadeleri, kişisel eleştirileri bile 'suç' haline getirecek bir biçime sokuyor.

İlginç olanı, bu mârifetin, Avrupa Birliği'ne (AB) girme iddiasıyla yapılan bir düzenlemeyle gerçekleştirilmesidir. AB 'Kopenhag kriterleri'nin benimsenmesini, hak ve özgürlüklerin genişletilerek düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki kısıntıların kaldırılmasını istiyor. Hükümet de, "Başüstüne" deyip anayasayı değiştiriyor, ama hak ve özgürlüklerin genişletildiği anayasaya uyum sağlamayı amaçlayan yeni düzenlemeyle dile kilit vuruyor.

Sorunun kaynağında, sadece benim veya benim gibi birkaç yazar-çizerin mahkum edilme niyetinin yattığını sanmıyorum; muhaliflerin susturulması da elbette önemli, ancak esas hedefin, Türkiye'yi AB yolundan saptırmak olduğuna hiç kuşkum yok. Bülent Ecevit, 1970'li yıllarda, Türkiye'nin önünde varolan Yunanistan'la birlikte AB üyesi olma fırsatını elinin tersiyle iten politikacıdır; MHP'nin ise, kendine özgü sebeplerle, AB-yanlısı olması düşünülemez zaten. Bir taşla iki kuş vurmak amaçlanıyor: Bir yandan az sayıdaki muhalif ses tahkim edilmiş maddelerle susturulurken, bir yandan da bizlerin üzerinden AB'yle yollar ayrılıyor…

Hiç kuşkusuz çirkin bir durum bu: Benimle hesaplaşmak isteyen AB'yi işin içine katmasın; derdi AB olan ise, onunla hesaplaşmak için beni kullanmasın.

Birkaç cılız ses dışında yapılmak istenene fazla bir itiraz duyulmadığına göre, 'tahrik olasılığı' bile altı yıla kadar ceza yemeyi gerektirecek; bir veya birkaç devlet görevlisini hedef alan söz ve yazılar 'devleti tahkir' suçu teşkil edecek… Bizler cezaevine, Türkiye parlak ufuklara…

Tarihin tekerleğini tersine döndürmeyi bugüne kadar kimse başaramadı; Türkiye bu alanda 'ilk' mi olacak, ne dersiniz?


22 Ocak 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED