|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TİYEMDER Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, YÖK'ün uygulamaya koyduğu kontenjan sınırlamasıyla, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin yüzde 93'ünü kaybettiklerini söyledi.
Son yıllarda üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağıyla birlikte binlerce inançlı genç, eğitimlerini yarım bırakarak evlerine dönmek zorunda kaldılar. Ardından ise yurt genelindeki tüm imam hatip liselerinde okuyan kız öğrencilere başlarını açmaları için baskı yapıldı. İmam hatiplerde uygulanan bu baskı ve sekiz yıllık eğitim politikası imam hatiplerin sonunu hazırlarken, şimdi de aynı kaderi paylaşmaya ilahiyat fakülteleri zorlanıyor. İlahiyatçılar ise son 4 yıldır yaşadıkları olumsuzluklar karşısında duruma isyan ediyorlar. Önce öğretmenlik hakları ellerinden alınan ve ardından da uygulamaya konan başörtüsü yasağı yüzünden sıkıntılı günler geçiren ilahiyat fakülteleri, YÖK'ün uygulamaya koyduğu kontenjan sınırlamasıyla öğrencilerinin yüzde 93'ünü kaybettiler. Uygulanan politika sonucunda İnönü Üniversitesi Darende İlahiyat Fakültesi kapatılırken, şimdi de Çanakkale Onsekizmart ve Sakarya İlahiyat Fakültelerinin birleştirileceği söylentileri yayılmaya başladı. İlahiyat fakülteleri üzerinde estirilen olumsuz havayı gazetemize değerlendiren TİYEMDER (Tüm İlahiyat ve Yüksek Okul Mezunları Derneği) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, bütün bunların aslında bir oyun olduğunu belirterek, bu oyunları hazırlayanların Türkiye'yi yalnızlığa itmeye çalıştığını ifade etti. Yasağı uygulayan kurumları ise "kökü dışardan beslenen bu telkinlere karşı" dikkatli olmaya çağırdı. İlahiyatçı gençler işsiz Başörtüsü yasağı nedeniyle son zamanlarda sıkça gündeme gelen ilahiyat fakültelerinin konumuyla ilgili açıklama yapan Yazıcı, 1959 yılında kurulmaya başlanan İlahiyat fakültelerinin talepler yüzünden kontenjanının artırıldığını, ilk kez son 4 yıldır okullarındaki kontenjanların hızla düşürüldüğünü söyledi. Kontenjanların hızla azaltılmasının çok şaşırtıcı olarak değerlendiren Yazıcı, "Bugün ilköğretim okullarında 40 bin civarında Din Kültürü ve Ahlak Dersi hocası açığı bulunmaktadır. Bu açığın kapatılması gerekirken, kontenjanların düşürülmesi tuhaf. Bir yandan kontenjanlar azaltılırken, diğer yandan da ilahiyat fakültesi mezunlarının öğretmenlik hakları ellerinden alındı. Yani tamamen maksatlı bir şekilde ilahiyat fakültesi mezunları işsizlik sorunu yaşamaya itildiler" dedi. Gerçekçi olunsun Bugün ilahiyat kontenjanının yüzde 6'lara çekildiğini söyleyen Yazıcı, ortaya çıkan tabloyla ilgili şunları söyledi: "Marmara İlahiyat Fakültesi'ndeki durum bile çarpıcı gerçeği ortaya koymaya yeter. Bugün, burada ikinci öğretim ve Meslek Yüksek Okulu kapatıldı. Mevcut kontenjan, talep yoğun olmasına rağmen 650'den 40'a indirildi. Yani kontenjanlar yüzde 6'lara çekildi. Gerçekten din alanıyla ilgili kadroya ihtiyaç olmasa bu indirim normal görülebilir. Bu konuda raporlar hazırlıyoruz. Gayretimiz, kontenjanı düşüren insanların gerçekçi olmaları, ilahiyatlardaki ve ülkemizdeki gerçekleri görmeleri. Dernek olarak bunun için uğraşıyoruz. Konuyla ilgili hazırladığımız raporları ilgili makamlara sunuyoruz." 'DİNDAR AİLELERE EĞİTİM YASAK' Dini inançlarından dolayı yapılan baskıların faturalarının acı olacağını da söyleyen Yazıcı, dindar ailelerin çocuklarını okullara başörtülü göndermesiyle üniversitelerde başörtülü öğrencilerin arttığını ve bu ailelerin çocuklarını okutmalarının da örnek bir davranış olduğunu belirtti. Yazıcı şunları söyledi: "1960'lı yıllarda, şehirleşme artmıştı. Kırsal alandan gelen insanlar şehir hayatında muhafazakar kimliklerini korumak için büyük çaba sarfetmişlerdi. Bu çabanın sonucunda onbinlerce cami, Kur'an kursu açıldı. Bunlar hep milletin yaptığı yatırımlardır. İşte bir yandan muhafazakar davranan, bir yandan da şehir hayatına uyum sağlamaya çalışan bu insanlar, çocuklarını okula göndermeye başladılar. Şimdi ise bu çocuklar dindar kimliklerinden dolayı okullardan atılmaya, gelecekleri ellerinden alınmaya çalışılıyor." 'TOPLUMSAL BARIŞ ZEDELENİYOR' Yazıcı, İlahiyat mezunlarına kötü davranacak birşey göremediğini belirterek, "Yapılan tamamen millet devlet düşmanlığını körüklemekten başka bir şey değil. İşte YÖK de bu düşmanlığı körüklüyor. Oysa bugüne kadar hiçbir sorunun yaşanmayan, tamamen barışçıl ve uyumlu bir tavır sergileyen ilahiyat öğrencilerinin durumunun gözönüne alınması gerekir. Bugün Türkiye yasakçı tutumuyla adeta toplumsal anlamda bir karışıklığa sürükleniyor. Bir takım kurumlar, millete karşı düşmanca bir tavra giriyor" dedi. Yeni dünya düzeninin Türkiye için yepyeni bir kimlik aradığına da dikkat çeken Yazıcı, "Engellerin amacı, ülkedeki dindar kimliği ortadan kaldırmaktan başka bir şey değil. Türkiye bu tutumuyla, gelenek ve göreneklere karşı bir savaş başlattı" diye konuştu. TİYEMDER NEDİR?
TİYEMDER, (Tüm İlahiyat ve Yüksek Okul Mezunları Derneği)1994 yılında faaliyete başladı. Bugüne kadar, İlahiyat Fakülteleriyle ilgili sorunlar karşısında diyaloglar ve çözüm yolları aramaya devam etti. Başka sorunlarla ilgili de raporlar hazırlıyor ve ilgili makamlara ulaştırıyor. Halen kayıtlı bin 200 üyesi var.
|
|
|
|
|
|
|