T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Son yasa: Ankara'nın rövanşı

Köşeyazarı "İstanbul ve Ankara'nın Milli Görüşçü belediye başkanları, son çıkarılan bir yasayla gelirleri düşürüldüğü için ağlaşmaya başladılar" diyor. Konu malum; İstanbul, Ankara ve İzmit büyükşehir belediye gelirlerini tırpanlayan Meclis'ten alelâcele çıkarılan -ve Cumhurbaşkanı tarafından süratle onaylayan- yasadan söz ediyoruz. Köşeyazarı özenle, üçüncü şehrin belediye başkanını (çünkü o "Milli Görüşçü" değil, bir sosyal demokrat) "ağlaşanlar"ın dışında tutmuş. Ama biliyorsunuz ki o da "ağlaşıyor."

Köşeyazarının doğru tespitleri yok değil. Mesela: "İstanbul ve Ankara Büyükşehir'in elindeki para ve diğer olanaklar Türkiye'de devlette bile yok." Yalan değil; biraz abartılı olsa da doğru bir tespit. Ancak köşeyazarı bu doğru tespitle yetinmiyor. Meseleyi kafasında çoktan halletmiş bile: "Bunlar korkunç kaynaklara sahip... Ve bu paraların nerelere harcandığını doğru dürüst denetleyen bir makam Türkiye'de yok." Görüldüğü gibi işin rengi hemen değişti. Köşeyazarı, bu büyük "paralar"ın bu yönetimlerin eline bırakılamayacağı fikrinde.

(Dikkat edin; "üçüncü başkan" hepten unutuldu. "Kurunun yanında yaş da yanar" misali Sirmen'in derdinden de söz eden yok, Kocaeli Belediyesi'nin yüzbinlerce dolar ödeyerek suyu dereye boca etmesinden de!)

Köşeyazarının "Milli Görüşçü"lere yönelttiği suçlama (ortada bir mahkeme kararı olmadığına ve başkanlar görevlerinin başında olduğuna göre) olacak şey değil. Ama köşeyazarının bu "suçlama" faslında sıraladıkları arasında bir tanesi var ki, bunu kuşkuyla karşılamak mümkün değil: "Belediye parasını kişisel reklamları için kullanıyorlar. İstanbul ve Ankara'da bütün bilbordlar, bu ikisinin kocaman resimleriyle dolu." Yalan mı? "Bütün bilbordlar" olmasa da şehirlilerin canını fazlasıyla sıkacak sayıda bilbordta başkanların "kocaman resimleri" ile karşılaşmıyor muyuz? Kimi zaman belediye hizmetlerini duyurmak, kimi zamansa bayramımızı ya da "Öğretmenler Günü"nü kutlamak için hep karşımızdalar!

Köşeyazarı, İstanbul ve Ankara belediye başkanlarından "Milli Görüşçü belediye başkanları" olarak söz ediyordu. Yakışıksız bir niteleme olduğu muhakkak. Madem ki söz konusu başkanlar adına "seçim" denen bir yarışma sonucu bu görevlere gelmişler, artık kendilerinden "Milli Görüşçü" diye sözetmenin sırası mı?

Ama hayret! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'yı ziyaret eden Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan da "Milli Görüş"ten söz ediyor. Kutan, Gürtuna'ya destek verirken "İstanbul'un 'Milli Görüş' kadrosunun gelmesiyle birlikte yaşanabilir bir şehir haline geldiğini" söylemiş. (Yeni Şafak 19 Ocak).

Bana sorarsanız, Kutan'ın bu açıklaması da yerinde bir açıklama değil. İstanbullular memnun kaldıkları ya da şikayetçi oldukları belediye hizmetlerini "Milli Görüş"ün tahtasına işlemiyorlar ki... Ayrıca, bir belediyenin "Milli Görüşçü" olması da ne demek? Yerel yönetimler tarihinde "sağcı" ve "sosyalist/komünist" belediyecilikten söz edildiği doğru; ama "Milli Görüşçü belediyecilik" diye cenahtan söz edildiğini bugüne kadar duymadık.

Dolayısıyla, ülkede biraz yol almış belediyeciliği tekrar Ankara'nın mutlak iradesine bağlamaya çalışanları fazlasıyla memnun edecek bu tür açıklamaların hiçbir yararı olmaması bir yana, zararı çok...

Toparlayacak olursak: Ülkede yerel yönetimleri çok daha fazla özerk bir hale getirmek herşeyden önce kaynakların akılcı kullanımı için mutlaka gerekli. Ülkedeki belediyelerin giderek daha adem-i merkeziyetçi bir yapı kazanmaları çağın da bir gereği. Şehir yönetimleri tabii ki, her türlü yatırımı kendi bölgelerine çekebilmek için daha çok yetkiyle donatılmalı ve deyim yerindeyse bu alanda da "rekabetçi" bir ortama yönelinmeli.

Ve bu yönde atılacak adımları desteklemek, ya da son yasa örneğinde olduğu gibi, bu yöndeki gelişmelerin önünü kapayacak adımları engellemek de, belediye yönetimleriyle birlikte şehirli vatandaşların da asli görevi olmalıdır. Eğer biraz biraz toparlanmaya başlayan belediyelerin tekrar Ankara'nın eline ve gözüne bakar hale gelmesini istemiyorsak...


22 Ocak 2002
Salı
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED