Bir zamanlar IMF Programlarını uygulayarak "parlak gelecek" vadeden Arjantin'in "son hali" gerçekten üzülmeyi gerektiriyor. "Hiperenflasyon belası" ile çırpınırken IMF'nin "şunları şunları yap ben de sana yardım ederim" diyerek elini uzattığı Arjantin gerçekten de enflasyonu düşürerek ekonomiyi belli bir büyüme temposuna sokmuştu. Ama "IMF politikaları" orada da iyi sonuç vermedi.

Arjantin, Türkiye gibi "yakın bir zamanda Amerika'nın vuracağı Irak" gibi bir ülkeye komşu olmadığı ve jeopolitik konumu nedeniyle "Amerika'nın müttefiki" olmadığı için "gözden çıkarılması" kolay oldu.

IMF "para vermiyorum" dedi. Ekonomi çöktü. Halk ayaklandı. Her iki günde bir Devlet Başkanı değişti. Şimdi yeniden "IMF'nin emrine" girip ekonomiyi düzeltmeye çalışacak.

Türkiye'de halen uygulanmakta olan "dalgalı kur" modelinden önceki "çıpalı kur" modeli de IMF'nin önerisi idi. O model de IMF'ye göre "ekonomiyi kurtaracak en gerçekçi model" olarak lanse edilmişti.

O model ekonomiyi krize sokmaktan kurtaramadı. Hemen IMF devreye girerek "Biz size şunu yapın demiştik yapmadınız böyle oldu. Şimdi dalgalı kur öneriyoruz" dediler. Bu "dalgalı kur" modeli ile de "dalga geçmeler" başladı. Dünyanın ünlü ekonomistleri bu dalgalı kurda "hayat olmadığı" eleştirilerini getiriyorlar.

Neyse lafı uzatmayalım. Başta Kemal Derviş olmak üzere bütün "etkili ve yetkili" kişilerimiz "Biz Arjantin olmayız" diyorlar. Bu cümleyi kulllanırlarken Arjantin'in nasıl bir ekonomiye sahip olduğunu bile bildiklerini sanmıyorum.

Şu sıralar internette Türkiye ile Arjantin'i karşılaştıran bir mail dolaşıyor. Bir de siz göz atın. Türkiye mi Arjantin mi "daha iyi" durumda değerlendiriverin.

1-) Latin Amerika'nın üçüncü büyük ekonomisi olan Arjantin'de kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 8 bin dolar. Türkiye'de ise 2 bin 200 dolar...

2-) Arjantin'in dış borcu 152 milyar, iç borcu 22.4 milyar dolar. Türkiye'nin dış borcu 121 milyar dolar. İç borcu ise 2001 verilerine göre 120 katrilyon lira... Yani yaklaşık 85 milyar $.

3-) Arjantin'de işsizlik yüzde 18. Türkiye'de ise yüzde 30'lara ulaşıyor...

4-) Arjantin'de enflasyon yüzde 2'ler seviyesinde. Türkiye'de ise yüzde 80'leri zorluyor...

Peki bu enflasyona rağmen Türk halkını "kurtaran" ne?!.

Türkiye'yi köylülük ve eğitimsizlik "kurtarıyor!.." Resmi verilere göre yüzde 64 kentleştiği söylenen Türkiye'de insanlar hala köyden gelen bulgur ve ekmekle karnını doyuruyor.

5-) Arjantin'in kentleşme oranı yüzde 87. Türkiye'nin ise yüzde 64...

6-) Arjantin'de üniversite mezunu yüzde 41. Türkiye'de yüzde 11...

7-) Arjantin'de okuma-yazma bilmeyen kadın oranı yüzde 3.2. Türkiye'de yüzde 23.4...

8-) Arjantin'de sendikalı işçi oranı yüzde 99. Türkiye'de ise yüzde 9...

Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ANAR) yaptığı "2001 yılı Türkiye Gündemi" başlıklı araştırması daha da vahim sonuçlara işaret ediyor...

a-) Gecen yıl halkımızın yüzde 54.1'i hiç kitap okumadı... Oldukça sık okudum diyenlerin oranı ise yüzde 13.5...

b-) Halkımızın yüzde 86'sı hiç tiyatroya gitmedi. Sık gidenlerin oranı yüzde 1.5...

c-) 2001'de hiç sinemaya gitmeyenlerin oranı yüzde 59.9.

Sık gidenlerin oranı yüzde 9.4...

d-) Gecen yıl hiç spor karşılaşması izlemeyenlerin oranı yüzde 78.5...

e-) Halkımızın yüzde 61.2'si ise hiç tatile çıkmadı.

Milyonlarca insanın yoksulluğun ve açlığın sınırında savaş verdiği bir ülkede hiç sıkılmadan "Yeşil kart uygulamasını kaldırıyoruz, çünkü istismar ediliyor" diyebilen bir Sağlık Bakanlığı Müsteşarı çıkıyor ve buna en ufak bir tepki gelmiyorsa, ortada son derece bozuk bir ruh hali var demektir!..

"Türk halkı Arjantin halkına benzemez", "Benim halkım süpermarketleri talan etmez" "Türk halkı yasalara saygılıdır, ondan yasadışı bir hareket beklenmez" diyerek Türk halkının "tepkisizliğinden" emin olan yetkililer son Afyon Depremi sırasında biraz "tedirgin" olmuşlar mıdır?

Tepkisiz halkımız, dört yıldır kendisini dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline getiren iktidardakilerden "hesap sormaya" başladı. Politikacılar "yuhalandılar", Cumhurbaşkanı'nın konvoyunun önü kesildi.

"Türkiye Arjantin olamaz" diyenler acaba iki ülke ekonomisinin rakamlarına mı bakıyorlar?

CAN AKSIN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu