|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye'nin girişimiyle bugün İstanbul'da yapılacak AB-İKÖ ortak toplantısı daha baştan önemli bir eksiklikle mâlul: Siyasiler, diplomatlar, Batılı fikir adamları yeterinden fazla temsil ediliyorlar, ancak, 'uygarlıklar ve uyum' başlığı altında gerçekleşecek bir toplantıda, 'İslâm uygarlığı'nın sivil boyutu neredeyse hiç yok... Buna rağmen, toplantının 'İslâm uygarlığı'nın en muhteşem eserlerini bünyesinde barındıran İstanbul'da yapılıyor olması ve –toplantı vesilesiyle– yazılacakların katılımcıların dikkatine sunulması ihtimali yabana atılmaması gereken bir fırsat. Bizler unutsak bile tarih sayfalarında silinmez izler bırakmış bir gerçek var: İslâm uygarlığı bugünkü Batı'yı Batı yapan değerlerin de aracısıdır. Çağdaş dünyanın devraldığı hemen bütün bilimsel birikim ya İslâm Dünyası kaynaklıdır, ya da çağımıza ulaşması İslâm Dünyası sayesinde gerçekleşmiştir. Bilimde, fende, felsefede, düşünce hayatında, hatta siyasette zirve şahsiyetler çıkarmış bir coğrafyadır İslâm Dünyası. Dünya tarihinden İslâm'a ait birikimi sildiğinizde, çağımızın övündüğü pek çok kazanımın altını da boşaltmış olursunuz. Bu tespit, bize, bugünlerde pek az kişinin işaret ettiği bir gerçeği gösteriyor: İslâm, bir inanç sistemi ve bir uygarlık aşısı olarak, insanlığın övüncü olan değerlerin sahibidir. İnsanoğlunu 'uygar' yapan büyük evrimin en önemli halkasıdır İslâm. Bu yüzden de, 'uygarlık-karşıtı' her türlü eylemin, şiddet kullanmanın ve terörün, İslâm ile bağdaştırılması mümkün değildir... Ancak, bugünün İslâm coğrafyasının kanla yoğrulduğunu, terör ürettiğini de kabul etmemiz gerekiyor. Gerçek bu. Daha düne kadar, Bosna-Hersek ve Kosova gibi Avrupa'nın ortasındaki bölgeler bile birer kan deniziydi. Filistin'den hergün yeni bir eylem ve o eylemlerde hayatlarını kaybeden insanların haberleri geliyor. Keşmir patlamaya hazır bir bomba gibi. İslâm coğrafyasını oluşturan çeşitli ülkelelerde de, kimi yönetimlerden kimi de yönetimlere karşı silâha sarılan örgütlerden kaynaklanan şiddet eylemleriyle karşılaşılıyor. Türkiye bile, yakın tarihinde, kayıp sayısının 40 bin kadar olduğu hesaplanan terör eylemleriyle sarsılmıyor muydu? İstanbul Toplantısı'nın 11 Eylül uğursuz eylemleri sonrası gerçekleşiyor olması, dikkatlerin yanlış bir nokta üzerinde odaklanmasına ve hatalı tespitler yapılmasına sebep oluyor. Oysa, kendimizi biraz daha uzağa çekerek daha geniş bir açıdan konuya yaklaştığımızda, İslâm Dünyası'nda şiddeti üretenin inanç sistemimiz olmadığını, terörü bu coğrafyanın 'şimdiki' şartlarının ortaya çıkardığını daha iyi görürüz. Filistin sorunu devletli bir çözüme kavuşur, Filistinliler onurlu bir hayata kavuşursa, "İsrail'de intihar eylemi" türü haberlerle karşılaşır mıyız sanıyorsunuz? Teröre muhatap ülkelere 'katılımcı sistemler' geldiğinde terör kapıyı çarpıp çıkacaktır. Türkiye devlet olarak diğer devletlere muhatap ve İstanbul Toplantısı'na da bu sebeple devlet temsilcileriyle devletlerce onaylı düşünürleri çağırması doğal; ancak bu da yapılmakta olan toplantıdan dişe dokunur bir sonuç çıkmasını engelleyici bir durum. Esas olan, İslâm Dünyası'na egemen zihniyeti ve terör üreten anti-demokratik sistemleri sorgulayacak bir tartışma zeminidir. Hastalığa sebep olan illetin kendisinden sebep olduğu hastalığı iyileştirmesi beklenebilir mi hiç? 11 Eylül dünyanın her tarafında değişik etkilere yol açtı; en yaygın tepki İslâm Dünyası'nın inanç sisteminin suçlu olarak ilân edilmesidir. Ne yazık ki, bu dünyanın içinde de aynı eğilim giderek etkili olmaya başladı. Bunda da en büyük pay, İstanbul Toplantısı'na dâvet edildiği duyulan 'müsteşrikler' ile onlarla aynı zihniyeti paylaşan önyargılı kalemlerindir. 1500 yıllık İslâm Tarihi'nde rastlanmayan şiddet eylemlerine tarihinin her döneminde sahne olmuş Batı, kendi 'din' ile bulaşmış 'terör' gerçeğini ve bunun günümüzdeki yansımalarını görmezden geliyor; bu arada, İslâm Dünyası'nın 'teröre bulaşmış' bugünündeki kendi payını da üstlenmiyor. Sonuç ise, şimdilerde yaşanan kördövüşüdür. Türkiye, hiç kuşku yok, iyiniyetli bir girişimde öncülüğü eline aldı; şimdi görev, aynı konuyu daha sağlıklı bir zeminde tartışmaya açacak sivil girişimlerde...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |