|
|
|
|
Almanya'da hazırlık kampları yıllardan beri devam eder. Özellikle 1. Lig futbol takımlarımız sezon başında sanki şartmış gibi "çalışmalarımızı Almanya'da yapacağız" diyerek turistik geziye giderler. Bundan yıllar önce de vardı bu alışkanlık. Bunun tek sebebi vardı. Almanya'dan malzeme almak, elektronik cihaz getirmek ve takımın başındaki teknik adam şayet Alman'sa onun dediğini yapmak. Kulüp muhabirliği yaptığımız yıllarda müdürlerimizin gözünün içine bakardık bizi takımla birlikte göndersin, diye. Üç beş eşya getirelim, Avrupa'dan giyinelim fiyakası yapalım gibi. Kulüpler için de geçerliydi. Kemal Belgin çok iyi hatırlar Kapıkule'deki "otobüs" macerasını... Gelelim asıl konumuza. Almanya'daki hazırlık kampları ve maçları hiçbir şey vermez. Bizim yöneticilerimiz zannederler ki gurbetçiler maçlara akın akın gelir ve hasılattan masrafları çıkartırız. Bugüne kadar kâr eden olmamıştır. Teknik adamlar bol bol oyuncu denerler. Tavsiyelerle getirilen futbolcu deneme tahtası gibi günlerini geçirirler. Ve bizler yazarız. "Almanya'nın bilmem ne takımında oynayan gurbetçi bugün idmana çıkacak..." Ve böyle gider günler. Hiç değişen birşey yok. Aynı kafada gidiyoruz. Baksanıza Trabzonspor tribünsüz bir sahada 2. lig takımlarından Alemania Aachen ile oynamış. 1000 gurbetçi izlemiş ve maçı 3-0 kaybetmiş. Bordo-Mavili takım bu maçta 21 futbolcu denemiş. Bir başka tiyatro da Beşiktaş'ın gençleri ile İsviçre'nin 3. Lig takımlarından Cheanis maçında sahneye konmuş. Hakem zamanı unutmuş maçı 75 dakika oynatmış. Yapmayın beyler Alman takımları lig öncesi hazırlıkları için Türkiye'yi özellikle güney illerimizi seçiyor. Tesislerimiz, malzemelerimiz, havamız suyumuz yeterli. Yorulmanıza değmez... Bir an evvel dönün liglere çok az kaldı...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |