Bugün sizlere geçtiğimiz hafta içinde gelişen olaylarla ilgili bazı haberleri kısa yorumlarla sunmak istiyorum.

Çünkü bu haberlerden hiç biri Türk medyasında yer almamıştı..

İsterseniz geleneksel olarak İsrail-Amerika dayanışmasından başlayalım..

Geçtiğimiz salı günü İsrail Başbakanı Şaron Amerika'daydı.. Herkes Başkan Bush'un, misafiri Şaron'dan İsrail'in kendisi ile Filistin topraklarını ayırmak amacıyla inşa etmekte olduğu duvardan vazgeçmesini istediğini yazdı.. Ancak aynı Bush, bakın Şaron'a ne hediye ediyordu:

1678 yılında basılmış bir harita.. Haritada 'Yahudilerin Kutsal toprakları' gösterilmekte.. Bu haritada, Filistin'in yanısıra Suriye, Türkiye, Ürdün ve Irak topraklarının bir bölümü Yahudiler için kutasal sayılmakta.. Ama haritanın en önemli tarafı, Irak'ın Babil ve Ur bölgeleri özellikle işaret edilmiştir.

Bu 'müthiş' hediyesini sevinçle alan Şaron, böyle bir haritanın kendi hükümeti tarafından zevkle onaylanacağını söyledi.

Yeni Şafak'taki yazılarımda ve televizyon konuşmalarımda İsrail ve Yahudilerin Irak'taki emelleri ve faaliyetleri ile Ur ve Babil ile ilgili hesapları konusunda çok şey yazdığımı ve söylediğimi hatırlıyorum..

…………

Fas Kralı genç Muhammed yine geçtiğimiz salı günü önemli bir konuğunu ağırlıyordu..

Bu konuk İsrail Hahambaşı Şlomo Amar..

Amar, Fas asıllıdır ve 14 yaşındayken 1962 yılında yaklaşık 700 bin Faslı Yahudi gibi İsrail'e göç etmişti.. Kendi doğum yeri olan Kazablanka'da karşılaştığı Kral Muhammed'i 'kutsayan' Amar, Fas'ta halen yaşamakta olan 3000 civarındaki Yahudi'ye 'iyi ' davranılmasını da rica etti. Oysa Kral'ın ekonomi danışmanı Yahudi idi ve yahudiler Sarayda oldukça etkinler..

İşin tuhaf tarafı, genç Kral, İslam Konferansı'na bağlı olan Kudüs Komitesi'nin başkanıdır..

Yani Kral hazretleri Kudüs ve Filistin halkı ile dayanışmadan sorumludur.. Oysa Kral hazretleri Filistin halkının son üç yıldır yaşadığı bunca acıya rağmen Komite'yi toplantıya çağırma hazmetinde bulunmuyor..

Genç Kralın yine Muhammed olan babası da aynı komitenin başkanı idi. Kralın özel kalem müdürü de Faslı bir Yahudi idi.. Fas'ta yapılan tüm Komite ve Arap ile İslam zirvelerinin tutanaklarını anında İsrail'e ulaştırıyordu!

Bilmem herhangi bir yoruma gerek var mı?

Ama keşke kendini Emir El-Muminin diye tanımlayan genç kralın ve babasının ve üç kuşak dedelerinin adları Muhammed olmasaydı da!!

…………..

Bağdat'ın kuzeyinde Dicle kenarında bir köyde bir baba oğlunu tabanca ile vurarak öldürdü.. Baba Salim'in gerekçesi, oğul Suphi'nin Amerikan işgal güçleri ile işbirliği yapmasıydı.. Öldürme kararı, köy halkı tarafından alınmıştı..

Suphi, haziran ayında köyü basan Amerikan askerlerine rehberlik etmiş ve 4 kişinin ölümüne ve 19 kişinin tutuklanmasına yardımcı olmuştu.

Köy halkı baba Salim'e üç seçenek sunmuştu:

1- Suphi intihar etsin.
2- Aile Suphi'yi öldürsün.
3- Köy halkı Suphi'yi idam etsin..

Baba Salim hem kan davası olmasın hem de ailenin adı 'işbirlikçi'ye çıkmasın diye ikinci seçeneği tercih ederek diğer oğlu Arif ile birlikte Suphi'yi öldürdü..

………..

Ramadi yakınlarında bir köyü basan Amerikalı askerler Iraklı bir generalin evine dalarlar.. Aradıkları kişi, Iraklı bir general.. General'i bulamayan Amerikalı subay David Hug, generalin eşini ve kızını alarak gider.. Subay Hug, Iraklı generale bir de not bırakır:

"Eşin ve kızını temiz olarak geri almak istersen elini çabuk tut ve gel teslim ol."

Iraklı general 6 saat sonra teslim olur..

Bu davranışın savaşla ilgili Cenevre ve tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyledikten sonra generalin eşinin ve kızının ne kadar temiz kaldıkalarını merak ediyorum..

………..

Amerikan işgal kuvvetleri Irak'ta yanlışlıkla öldürdükleri her Iraklı için 1500 dolar tazminat ödeyeceklerini ilan ettiler.

Yaralılar için de 500 dolar ödeyeceklerini söyleyen Amerikalılar her nedense Irak'ta ölen her Amerikalı asker için 200 bin dolar ödediklerini Irak halkına açıklamıyorlar.

Üstelik Amerikalı askere bir de madalye verilirken Iraklı vatandaşa gömülme merasimi bile yasak.. Gerekçe: halkın Amerikalılara karşı düşmanlıkları kabarıyor!!

…….

Arap ve İslam âleminde Amerika'ya karşı tepkilerin giderek keskin bir nefrete dönüştüğünü gören Amerikalılar bazı önlemler almaya başladılar..

Amerikan Dışişleri Bakanlığı, çeşitli Arap ülkelerinin okul kütüphanelerine bedava kitap kampanyası başlatı. Bu kampanya çerçevesinde on bin kütüpnhaneye 5 milyon dolar değerinde kitap dağıtılacak..

Kitaplarda, dinler arasında dostluk ve kardeşlik ön plana çıkartılacak ve İsrail, Yahudiler, Amerika, kafirler, emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı herhangi olumsuz bir şey söylenmeyecek ve bunlara karşı 'cihat'ın bir terör türü olduğu nitelendirilecek.

Tabii, Filistin ve Irak'ın işgali de birer hayırlı iş olarak anlatılacak!!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu