|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD Irak'ı işgal etmeden önce kendince haklı gerekçelere sahipti. Irak'ta kitle imha silahları var diyordu. Irak'ta diktatörlük var diyordu. Irak'ta bütün sorunların baş müsebbibi olan Saddam var diyordu. 11 Eylül'den sonra değişen güvenlik anlayışı sebebiyle ABD'yi tehdit eden, kitle imha silahları, diktatörlük ve Saddam'ı mahallinde yok etmek gerekiyordu. ABD bölgeye geldi ve Irak yönetiminin büyük desteğiyle Irak'ı işgal etti. Irak yönetiminin ileri gelenlerinden bazılarının İngiltere mi yoksa Amerika'daki zevk-u sefa içinde olduğu bir bahsi diğer. Amma gel gelelim işgalin üzerinden onca zaman geçmesine rağmen henüz bir kitle imha silahı bulunamadı. Diktatörlük gitti ama halkı diktatöre rahmet okutacak bir yönetimsizlik geldi. Irak halkı Saddam'dan müşteki ama ABD yönetimine karşı şikayetin ötesinde eylemlere başladı. Hülasa ABD'nin Bush politikaları, ya da Bush'un Ortadoğu politikaları iflas etti. (Bu iflasta en büyük pay TBMM'nin 1 Mart'ta aldığı karara aittir!) Irak'ta her gün birkaç Amerika askerinin hayatını kaybetmesi işin tuzu biberi oldu. Şimdi ABD işgali sürdürebilmek için ortak aramaya başladı. Değişik ülkelerden asker istiyor. Türkiye'den de istiyor. Türkiye işgal altındaki Irak'a asker göndermeli mi göndermemeli mi? Aslında üçüncü tezkere ile TBMM hükümete Kuzey Irak'a asker gönderme yetkisi verdi. Lakin ABD Türk askerini istemedi. Hatta Süleymaniye'de Türk subay ve astsubaylarını insanlık dışı muamelelerle tutuklamak gibi son derece onur kırıcı bir hadiseye imza attı ve henüz özür bile dilemedi! Şimdi dün Kuzey Irak'a girmesine tahammül edemediği ve başına çuval geçirdiği askerimizi Bağdat ve çevresine istiyor. Tabii ki bundan herkes, ABD askeri yerine Türk askeri ölsün anlamını çıkarıyor. Mantık şu, Irak halkı Müslüman'dır, Türk askeri de Müslüman olduğu için halk direnmez güvenlik sağlanmış olur. Irak'ın sosyal ve etnik yapısını bilmeyenler için bu mantık geçerlidir. Bilenler için geçerli değildir. Bugünkü haliyle Irak'ta güvenlik görevi alan asker hangi asker olursa olsun ABD askeri muamelesi görecektir. Neden mi? Çünkü işgale karşı direnen güçler son derece bilinçli güçlerdir. İsterseniz önce şu tespiti yapalım. Irak'ın yüzde 34'ü Sünni geri kalanı yani yüzde 66'sı Şiidir. Sünnilerin çoğunlukta olduğu Kuzey bölgesinde güvenlik sorunu yoktur. Taa 1974'den beri bu bölgede duruma Kürt gruplar hakim olduğu için güvenlik sorunu yaşamazlar. Asıl güvenlik sorunu 36'ıncı paralelin güneyinde kalan içinde Bağdat'ın da bulunduğu bölgededir ki buradaki nüfus Şii ağırlıklıdır. Kabul etmek gerekir ki, Şii Müslümanlar Sünni Müslümanlardan daha duyarlı, daha bilinçli ve daha organizedir. Dolayısıyla Irak dışından gelen askerin dinine imanına değil üstlendiği misyona bakacak ve ona göre tavır belirleyecektir. İşgale destek veren askere işgalci muamelesi yapacaktır. Yani ABD'nin yanında görünen askerler, bugün ABD askerinin maruz kaldığı saldırıların muhatabı olacaktır. Durum böyleyken Türkiye Irak'a asker göndermeli mi sorusunun cevabını verirken de acele etmemek lazımdır. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Irak Türkiye'yi her ülkeden daha çok ilgilendiren bir konumdadır. Bir defa en uzun sınırlarımızdan biri bu ülkeyledir. Ülkemiz buradan beslenen terör sayesinde büyük zararlar görmüş hala da bu terörün tehdidi altındadır. Ayrıca bu ülkedeki etnik yapı Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir. İşin ekonomik boyutu ise küçümsenemeyecek derecede önemlidir. Öte yandan olan olmuştur. İşgal ya da başka bir şey ama Irak'ta yeni bir yapılanma söz konusudur ve bu yapılanma kapı komşusu olan Türkiye'yi ABD'den daha fazla ilgilendirmektedir. Çünkü ABD gidici Türkiye kalıcıdır. Öyleyse Türkiye bu süreçte geleceğe projektör tutarken çok dikkatli davranmalı ve çok akıllıca bir strateji oluşturmalıdır. Eğer ülke ve bölge yararına bir strateji geliştirilir, Türkiye'nin güvenlik, ekonomik, sosyal ve siyasal çıkarları çok iyi bir şekilde değerlendirilirse asker gönderme işinin artıları ve eksileri işte o zaman mukayese edilir. Asker gönderme konusunda nihai kararı verecek olanlar, ülke ve bölge yararına inandırılmazlar ve ikna edilmezlerse, gidecek askerin işgale yardımcı olacağı kanaatiyle hareket edecekler ve o istikamette oy kullanacaklardır. Bu çok net bir şekilde görünmektedir. Bu bağlamda başbakanın önce, sağlık, bayındırlık, DSİ ve benzeri sivil ekipleri gönderip acil ihtiyaçlara cevap vererek Irak halkı üzerinde Türkiye'nin dost ülke olduğu imajını oluşturma projesi son derece yerinde ve bütün takdirlerin üzerindedir. Bu şekilde yaklaşılırsa asker göndermek sorun olmaz. Ama bu işe ABD ne der orası net değil!
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |