AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
'Beni anlamadılar'

Gerçek Hayat'ın 26 Mayıs'ta çıkan sayısında Cuma Mektupları'nı sonlandıran İsmet Özel, geçtiğimiz Pazartesi günü de Milli Gazete'de kaleme aldığı makale ile gazete yazılarına son verdi.

  • ÖMER ÇAKKAL
    Milli Gazete yazarı İsmet Özel, geçtiğimiz Pazartesi günü yayınlanan son yazısı ile gazete yazılarına son verdi. 26 Mayıs'ta Gerçek Hayat dergisindeki Cuma Mektupları köşesine veda eden İsmet Özel, bu seferki son'u; "Yirmialtı sene önce bir yandan inancıma ortak saydığım kimselere laf anlatmak, diğer yandan geçim derdiyle şoför mahaline oturduğum bu arabayı sürmem için, artık hiçbir ahlaki gerekçe kalmadı" cümleleriyle anlattı.

    Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan ve yazı hayatına atıldığı günden bu güne birçok gazete, dergi ve mecmuada yazan İsmet Özel, 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren geçirdiği fikri dönüşümün ardından İslamcı çevrelerin kanaat önderleri arasına girdi. Bu tarihlerden itibaren şairlik kimliğinin yanına yazarlık serüvenini de ekleyen Özel, pekçok dergide yazdı. Son olarak haftalık Gerçek Hayat dergisinde Cuma Mektupları adıyla makaleler yazan İsmet Özel, özellikle 'Türkçülük' konusunu işlediği son yazılarında zaman zaman dergi okurundan tepki aldı. Cuma Mektupları'nı aynı dönemde kitap olarak yayınlayan Özel, derginin 26 Mayıs'ta yayınlanan sayındaki şu cümlelerle vedasını duyurdu: "Yazacak şey bitmemiş olsa bile, artık ortada yazılacak 'yer' kalmadı. Benim için daha çok dikkat çekmek suretiyle daha çok yanlış anlaşılmaya tahammül etmenin sınırını artık geçtim."

    Geçtiğimiz yıllarda Yeni Şafak gazetesinde de okurları ile buluşan Özel, Gerçek Hayat'taki vedasının ardından iki ay daha Milli Gazete'de yazmayı sürdürdü. Geçtiğimiz Pazartesi günü kaleme aldığı manifesto gibi bir makaleyle 26 yıldır sürdürdüğü gazete yazarlığı serüvenine nokta koyduğunu duyurdu.

    Şoför olmak, yolcu olmak..

    İsmet Özel'in siyasi yazılar diye tarif ettiği gazete yazarlığından kopuşu, ilginç yorumları da beraberinde getirdi. Yazarın, Milli Gazete'nin özellikle son dönemde izlediği politikadan duyduğu rahatsızlıktan ötürü ayrıldığı ileri sürülen

    görüşlerden biri. Bir başka görüş ise Özel'in, Yusuf Kaplan'ın Umran'dan ayrılış gerekçesi olan 'söylediklerine karşılık bulamaması' sorununu yaşadığı yönünde. Ancak İsmet Özel yazısının ilk cümlesinde belki de tartışmaların önüne geçmek için ayrılık nedenini kısaca şöyle anlatıyor: "Yazı yazmak" demiş E.L.Doctorow, 'geceleyin araba sürmeye benzer. Önünüzü sadece size farların gösterdiği yere kadar görebilirsiniz; ama bu suretle seyahatin tamamına erersiniz.' Bu söze itibar edeceksek, ben de geldim geleceğim yere kadar, bitirdim gezimi. Benim için gazete yazarlığı bağlamındaki seyahat tamamlandı. Bundan sonra gazete yazısı yazmayacağım."

    İsmet Özel makalesinde, yazı serüveninin başladığı tarihten bu yana, şoför olmanın getirdiği zorunlulukla yalnızca kendi yazdıklarını dikkate alabildiğini, gazete yazarlığı serüvenine son vererek artık her tarafı rahatça görebileceğini ifade ediyor. Usta şair, kendisini anlamayanlara kırgınlığını, "Ben sizin bulunduğunuz yerden tedirgin oldum" sözleriyle ifade edip, yazının son cümlesinde başka yere gideceğini duyuruyor.

    "Beni anlamak isteyen çaba sarfetmeli"

    İsmet Özel daima sözünü ince eleyip sık dokuyarak, sözün mâna ile buluşmasındaki şiddeti en etkili haliyle ayarlayarak yazdı. Oldukça ağır bir dille kaleme aldığı makalelerini anlamakta güçlük çekip, 'Ne var sanki daha açık yazsanız" diyenlere, "Ben anlatmak için büyük çaba sarfediyorum. Anlamak isteyen de azıcık kendini yorsun" diyerek cevap veren Özel, yaptığı işe verdiği önemi son yazısındaki "O kadar ki benden başka bir kalemle ikâme edilebilecek tek bir satır yazmadım" diyerek ortaya koydu.

    'TÜRKLÜĞÜME MÜŞTERİ BULAMADIM'

    İsmet Özel son yazısında, içinde yaşadığımız çağı, İslâm'ı arayanların onu ancak kitaplarda, Müslümanlar'ı arayanların onları ancak mezarlarda bulabildiği bir çağ olarak niteliyor. l Neye emek verdiğimi anlamayan insanların benim adımı ağızlarına almalarından oldum olası büyük bir rahatsızlık duyarım. İlk yazımda dedim ki kitle iletişim araçları vesilesiyle yazı işine giren bir Müslüman'ın vazifesi dikkate değer şeyler yazmak değil yazdıklarıyla dikkatlerin Kur'an-ı Kerîm'de yoğunlaşmasını sağlamaktır. Dikkatler benim yazdıklarım vesilesiyle Kur'an-ı Kerîm'de yoğunlaştı mı? Hayır, hiç öyle olmadı..

  • Demek ki girdiği yazı işinin altından kalkamamış bir Müslüman sayılırım. Neden? Şimdiye kadar elimden, dilimden ve sair azalarımdan ne kadar gavurluk (!) sadır oldu ise hepsinin bir alıcısı çıktı. Gel gelelim, Türklüğüme müşteri bulamadım. Bu başarısızlığı devam ettirerek daha çok rezil olmaya katlanamam.

  • Yazdıklarım hakkında her gün biraz daha battıkları cehaletten aldıkları cesaretle mülahazalarını beyan etme hevesine kapılan kimselere söyleyecek sözüm yok.

  •  
    Türk resimleri İstanbul'da buluştu
    Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi'nin 5. kez gerçekleştirdiği ressamlar buluşması eserleri İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde 14 Ağustos'a dek gezilebilir.
    Dergiler
    Sanat, bu kez müze için...
    İstanbul Sanat Müzesi Vakfı'nın Marmaris'in Turunç beldesinde düzenlediği 'Sanatçılar Buluşuyor' etkinliğinde biraraya gelen 14 ülkeden resim, heykel, yerleştirme, video ve fotoğraf sanatının çağdaş ustaları 20 eserden oluşan bir 'Çağdaş Turunç Koleksiyonu'na imza attılar. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen proje kapsamında, farklı kültürlerin kaynaşması ile ortaya çıkan eserler, İstanbul Bienali'ne paralel olarak 19 Eylül-1 Ekim 2003 tarihleri arasında Harbiye Askeri Müzesi'nde sergilenecek Avrupa Birliği Komisyonu'nun kültürel projelere sağladığı katkı çerçevesinde desteklediği, toplum ile sanatçılar arasındaki köprünün kurulmasını sağlayan Uluslararası Marmaris Akademisi'ndeki atöyle çalışması, ülkelerinde olduğu kadar uluslararası platformda da etkin olan sanatçıların katılımıyla gerçekleşti. Bilgi tel:0216 325 96 30
    Göynük'te uluslararası sergi
    Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi, 7 ülkeden 20 ressamın eserlerinin yer aldığı uluslararası resim sergisine evsahipliği yapıyor. Geçtiğimiz gün açılan sergiye İspanya, Polonya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Makedonya, İran ve Türkiye'den 20 ressamın eserleri katılıyor. Almanya Ressamlar Birliği Başkanı Sabine Kremer, Göynük'te yapılacak organizasyonun, Türkiye ve Almanya arasındaki kültür alışverişi anlamında büyük bir gelişme olduğuna dikkati çekerken Göynük Belediye Başkanı Hasan Kal da beldelerinde dünyaca ünlü değerli sanatçıları ağırlamaktan duydukları memnuniyeti belirterek bu organizasyonla Göynük'ün turistik değerine kültürel değerin de ekleneceğini söyledi.
    8 Ağustos 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED