AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Sizi Konya'da da görmek istiyoruz Sayın Sezer...

Sayın Sezer, Sayın Cumhurbaşkanım... Üç yılda veto ettiğiniz yasa sayısı 20'yi buldu; son vetoyla birlikte, bu alanda tüm rekorları altüst etmiş bulunuyorsunuz.

Oysa, Sayın Kenan Evren 7 yılda ancak 27 yasayı veto edebilmişti. Basit bir matematik hesapla, Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldığınızda veto sayınız 50'ye yükselecek demektir ki, bu sadece ülkemizde değil, dünyada da bir rekoru oluşturuyor.

Önünüze gelen her yasayı "veto" ederseniz "devlet çarkı" nasıl dönecek Sayın Cumhurbaşkanım? Yoksul çocuklar nasıl okuyacak? İnsanlar nasıl iş bulacak. Fabrikalar nasıl çalışacak? İşadamı nasıl nasıl yatırım yapacak?

Düzgün bir insansınız.

İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir yurttaşsınız...

Elbette ince eleyip sık dokuyacak, elbette gerekli tetkikleri yapacaksınız; çünkü bir "siyaset adamı"nda aranan genişliğe (esnekliğe) sahip olmanız beklenmiyor, ama hiç değilse bazı konularda takdir hakkınızı kullanmalı, devletin ve daha da önemlisi siyasetin işleyişine katkıda bulunmalısınız.

Böyle devam ederse, korkarım, kahhar ekseriyet sizi, devletin tepesinde "engelleyici" bir unsur olarak görecek.

Bu yönde ufak tefek kıpırdanmalar, "sitem yüklü itirazlar", yerli yersiz mızmızlanmalar yok değil. Bunları görüyor, duyuyor, muhtemelen gazetelerden izliyorsunuz. Temsil ettiğiniz makamın "itibar kaybına" uğramakta olduğunu teşrik-i mesaide bulunduğunuz çevreler ve danışmanlarınız mutlaka size bildiriyor.

Dahası?

Benim de dikkatimi çekti.

Hiç gülmüyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanım.

Küskün gibisiniz.

Adeta kahretmiş bir halet-i ruhiyede dolaşıyorsunuz.

Bir tavır mı bu?

Yoksa içe kapanmanın getirdiği doğal bir görmeme, duymama, oralı olmama hali mi?

Neler yazılıyor oysa hakkınızda...

Halktan uzak olduğunuz, sizi o makama getiren irade 3 Kasım'da sandığa gömüldüğü halde görevinize devam ettiğiniz, Cumhurbaşkanlığı adaylığınız döneminde Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan istifa etmeyerek bir "teamülü" gözardı ettiğiniz, partizanca atamalara karşı olduğunuzu söylediğiniz halde müseccel bir CHP'liyi Anayasa Mahkemesi üyeliğine atamakta beis görmediğiniz, sağlık gerekçesiyle affettiğiniz mahkumlardan bazıları sonradan sol örgütlerin eylemlerinde teşhis edildiği halde "af mekanizması"nı tek yanlı olarak çalıştırmaya devam ettiğiniz.

Neler neler...

Sizi önceki gün Hacıbektaş'ta izledim.

Her yıl ürkütücü mesajların verildiği, ürkütücü siyasal mülahazalara ve toplumsal barışı zedeleyen "meydan okumalara" sahne olan Hacıbektaş'ta...

Çok sevindim yine de.

Hacı Bektaşı Veli bizimdir çünkü.

Ortak değerimizdir.

Bu toplumun vicdanı, aklı, yüreğidir.

Din ve mezhep kışkırtıcılarının olanca iğvasına rağmen, sevgiyi, barışı, adalet duygusunu yükseltmiş bir büyük velidir...

Tıpkı Pir Sultan Abdal gibi.

Tıpkı Hoca Nasreddin, Ahmed Yesevi, Mevlana, Yunus gibi...

Sizi Konya'da da görmek istiyoruz Sayın Cumhurbaşkanım.

Konya'da, Bursa'da, Eskişehir'de, Söğüt'te...

Çünkü siz bir siyasal anlayışın, bir doktriner görüşün, bir mezhebin değil, herkesin, hepimizin; her renkten, her görüşten, her ideolojiden insanın Cumhurbaşkanı'sınız.

"Hukuk devleti, hangi dilden, hangi renkten, hangi görüşten olurlarsa olsunlar, insanların yaşama/varolma haklarının 'hukukun üstünlüğü' esasına göre düzenlendiği/güvenceye alındığı vasatın adıdır; insanların farklı düşünceleri seslendiriyor olmaları bu nedenle zarurettir" diyen bir Cumhurbaşkanı'na yakışan budur.


18 Ağustos 2003
Pazartesi
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED