AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
Evim evim kara kirişim

İnsanın evi gibisi var mıdır? Evin duvarları üzerime üzerime geliyor! Evimden ayrı yaşayamıyorum. Evde kendimi hapis gibi hissediyorum... Kişinin ruh halini yansıtır evi hakkında hissettikleri. Özgür kişilikler evde oturmayı, evine bağlanmayı bir işkence olarak görürler, aynı kişiler bazen de evlerinden uzakta yapamazlar. Bazı kişiler evlerinden başka bir evde uyuyamazlar bile, bazıları ise içlerindeki boşluğu doldurmak için sürekli mekan değiştirirler. Unutmamak gerekir ki siz nereye giderseniz gidin sıkıntılar da, mutluluklar da sizinle birlikte oraya gelecektir. Siz mutlu olun yeter.

1-Saçlarınızı kestirdiğiniz berber rahatsızlanmış bir hafta sonra vazifesine dönecekmiş, saçlarınızdan bir an önce de kurtulmak istiyorsunuz.....

a) Daha erken iyileşir mi ki?
b) Başka bir berbere giderim
c) Dönmesini beklerim

2- Eviniz eşyalarınızı kaldırmamaya ve size küçük gelmeye başladı.....

a)Yeni bir eve taşınırım
b) Evimi çok seviyorum
c) Eşyalarımı gözden geçiririm

3- Bir kıyafet beğendiniz ama sevdiğiniz birkaç renginden var bir türlü karar veremediniz....

a) En sevdiğim rengi belirlerim
b) Ayakkabılarıma uyanını alırım
c) Farklı renklerini de alırım

4- Evinizden daha konforlu ve manzaralı bir evin sahibini aradığı haberini aldınız...

a) Biraz düşünmeliyim
b) Bu ben olmalıyım
c) Allah sahibine bağışlasın

5- Musluklar çalışmıyor, kafanıza sular damlıyor, elektrik tesisatı da arızalı.....

a) Yeni bir eve taşınmanın vakti geldi geçiyor
b) Tadilat zamanı da gelmiş
c) Ne yapacağımı şaşırdım

6- Yeni bir eve taşınıyorsunuz -mümkün olsaydı- alacağınız ilk şey......

a) Hatıralarım
b) Eski çevrem
c) Gençliğim

7- Komşularınızla aranız açıldı aklınıza gelen ilk söz.....

a) Ev alma komşu al
b) Kötü komşu insanı...
c) Komşu komşunun külüne muhtaçtır

8- En sevdiğim hayali kahraman....

a) Red Kit'dir
b) (Tom)- Jery'dir
c) Keloğlan'dır

9- Çok severek oturduğunuz evin ücreti epey bir arttı....

a) Katlanırım
b) İndirmeye çalışırım
c) Daha ucuz ev mi yok?

10- Çok değer verdiğiniz ve sürekli giydiğiniz bir eşyanız lekelendi ve lekesi de bir türlü çıkmıyor

a) Keşke daha dikkatli olsaydım
b) Canım sağolsun
c) Fark etmez yine de giyerim

PUANLAR

	A	B	C	
1	2	3	1	
2	3	1	2	
3	1	2	3	
4	2	3	1	
5	3	1	2	
6	1	2	3	
7	2	3	1	
8	3	1	2	
9	1	2	3	
10	2	3	1

DEĞERLENDİRME

16 PUAN VE ALTI: Eviniz her ne halde olursa olsun onu çok seviyorsunuz. Sizin için ev kadar çevrenizdeki insanların, dükkanların, diğer canlıların da en az ev kadar önemi var. Sokağa çıktığınızda her zaman aynı şeyleri görme isteği, kendinizi güvende hissetme duygunuzdan kaynaklanıyor. Her şey aynı olunca sizin de korkacak bir probleminiz olmuyor mu acaba? Eğer siz güvensizlik içerisinde iseniz bu sıkıntınızı evinizle gidermeye çalışmayın. Kendinizi güvende hissetme ihtiyacınızın nedenlerini ve niçinlerini sorgulamaya başlayın.

17-23 PUAN: Şartlar sizin için önemli. "Her ne olursa olsun akıl ve mantık çerçevesi içerisinde olsun" kalıbını kendinize prensip edinmişsiniz. Hayat keşke sizin dediğiniz gibi kesin ve net olsaydı. Ama unutmayın ki hayatta duygular da en az şartlar kadar gerçek ve geçerli. Duygularınızı hiçe sayarak şartların gereklerinin peşinde koşarsanız bir gün arkanıza baktığınızda yaşanmamışlıkların ve boşluğun izlerini görürsünüz. Hayatı anlamlı kılan ve doluluk veren en güzel şey duygulardır. Kendinizi duygularınızı yaşamaktan mahrum etmeyin.

24 PUAN VE ÜSTÜ: Bir çeşit gezgin gibisiniz. Mümkün olsa yılda iki kez ev değiştirecek ve o da yetmedi evin içinde de değişiklikler yapacaksınız. Bu sizi mutlu ediyorsa kimsenin bir şey demeye hakkı yok elbette ama bu duygunuzun bir şeylerden kaçma anlamına gelebileceğini hiç düşündünüz mü? Belki de kaçtıklarınız her neyse onlardan kurtulduğunuz veya onları yendiğiniz an mekan değiştirmek istemeyeceksiniz. Nereye giderseniz gidin dertler de sevinçler de sizinle gelir. Siz öncelikle bir tatile çıkın ve kendinizle baş başa kalın ve kendinize kulak verin.

HAZIRLAYAN: Efser SELAMET GÖKSU
efserselamet@mynet.com

 
'Şizofrenler deli değildir'
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli, şizofreninin bir akıl hastalığı değil, 'beyin' hastalığı olduğunu belirterek, toplumu bu hastalara karşı duyarlı olmaya çağırdı.
Engel tanımayan tekerlekli sandalye
Kekemelik hastalık değil alışkanlık
Seslerin, hecelerin veya sözcüklerin sık tekrarlanması ve konuşmanın ritmik akışını bozan duraksamalar olarak tanımlanan kekemeliğin, yüzde 90 oranında 6 yaşından önce ortaya çıktığı ve erkeklerde kızlardan üç kat daha fazla görüldüğü bildirildi. Adana Numune Hastanesi'nde görevli Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, kekemeliğin, çocukların ruhsal yaşamlarında ve sosyal uyumlarında sorunlara neden olduğunu belirterek, "Kekemelik, çocukların hayatını etkilemez kontrol eder" dedi. Ergen dönemde tedavinin zor olduğuna, bu nedenle küçük yaşta önlem almanın gerekliliğine değinen Öztanrıöver, şunları kaydetti: "Kekemelik, tüm alışkanlıklar gibi öğrenme yoluyla kazanılır. 2-3 yaş dönemi, konuşmanın yeni öğrenilmeye başlandığı dönemdir. Çocuk sabırsız ya da hızlı konuşan bir yetişkin karşısında, söyleyeceklerini bir an evvel söyleme stresi içine girer. Konuşmanın düzeltilmesi ile çocuğun stresi artar, konuşmak için daha çok çaba harcar ve böylece alışkanlık yerleşir. Heyecan, kaygı, öfke gibi stresli koşullarda artar ya da sadece bu koşullarda ortaya çıkar."
Denizlerin çiçekleri soluyor
Dünya ekosisteminin en karmaşık ve en zengin beslenme damarlarını oluşturan mercanlar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tuzlu sularda yaşayan ve balıkların yaklaşık üçte birinin yaşam kaynağı durumunda olan derinlerin bu masum canlıları, son yıllarda küresel ısınmaya bağlı olarak yavaş yavaş ölüyor. Deniz sıcaklığının değişmesi sonucu ilk önce renkleri sararmaya başlayan mercanlar, son aşamada beyazlaşarak bir taş haline geliyorlar ve canlılık özelliklerini yitiriyorlar.
En büyük düşmanları sıcaklık
BM Çevre Örgütü "Mercan Kurtarma Programı" adı altında yürüttüğü çalışmalar sonucu 1980'den buyana, Hint Okyanusu'nda, Belize'de ve Güneydoğu Asya'da yaşayan mercanların büyük bir hayati riskle karşı karşıya oldukları açıklandı. Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bayram Öztürk, mercan ölümlerinin temelinde sıcaklık faktörünün ön planda olduğunu belirterek, Ege ve Akdeniz'de son üç yıldır bazı yumuşak mercan türlerinde sararma ve kurumalar gözlemlendiğini dile getirdi.
Kavun sinirleri yatıştırıyor
Yaz meyvesi kavunun, kansızlığı giderme ve idrar söktürme yanında, sinirleri yatıştırmada da etkili olduğu bildirildi. Sıcaklarda bolca tüketilen ve sindirimi kolay olan kavunun, içerdiği A vitamini ve madeni maddelerle kanı temizlediğini belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, kavunun antioksidan, yani vücudu temizleyici etkiye sahip olduğunu söyledi. Böbrekleri rahatlatan kum ve taş dökmeye yardımcı olan kavunun yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerdiğini dile getiren Mülayim, "Kansızlığı gideren ve idrar söktüren kavun, sinirleri yatıştırmada da etkilidir. İçindeki B vitamini krom ve iyot sinirleri teskin eder. Kişiyi sakinleştirir. Cildin taze ve pembe kalmasını sağlayan kavunun orta boyu günlük C vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterlidir'' diye konuştu.
18 Ağustos 2003
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED