Yoksul ailelerin yetenekli, zeki, başarılı çocukları, tamamen Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde bulunan, müfredatı devlet tarafından belirlenen okullarda devlet desteğiyle okutulmasın...

Peki, okutulmasın.

Birileri, yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl, elli yıl önce, önemli miktarda orman arazisini işgal etmiş. Oraya yerleşmiş. Ev yapmış, apartman yapmış. Bu süre içinde hiçbir iktidar, buralardaki işgale söz söylememiş. Devlet, buralara elektrik götürmüş, telefon götürmüş, su götürmüş, yol yapmış, okul yapmış, karakol yapmış. Bir Anayasa değişikliğiyle, kimsenin elini süremediği, kimsenin üzerlerindeki tek bir binayı bile yıkamadığı bu arazilerin, borç içindeki ekonomiye kaynak olması imkanı doğmuş.

Yeni yatırımlara imkan hazırlayacak, milletin sırtındaki borç ve faiz yükünü hafifletecek, Cumhurbaşkanı'nın eski Başbakan'a 'Anayasa fırlattığı' günden itibaren kötüye giden, son zamanlarda iyileşme belirtileri gösteren ekonomiye nefes aldıracak, bir dış güce, IMF'ye bağımlılığımızı azaltacak bir kaynak. Bu kaynak, sakın ha, kullanılmasın.

Peki, kullanılmasın.
Ne yapılsın?

HİÇ.

Hiçbir şey yapılmasın. Mümkünse hiçbir şey yapılmasın. Çünkü, o gelenekte, hep 'dur' demeye alışık olan o muhalefet çizgisinde çözüm üretmek yok.

Ne olurdu, 'üreten' bir muhalefet geleneğimiz olsaydı. İktidara, sizin yaptığınız şu, şu, şu sebeplerle eksik veya yanlış, şöyle yaparsanız daha iyi sonuç alırsınız, millete şu şekilde daha iyi hizmet edersiniz diyebilseydi... Yok.

Sadece şunu söyleyebiliriz: Millete hizmet etmek isteyenler, demek ki, daha çok çalışmak zorunda. Türkiye kıssasından çıkarabileceğimiz hisse, bu.

Yeni Şafak, okurlarının yanında

Okullar, tatilde. Meclis, tatilde. Memurlar, çalışanlar, izinlerini daha çok bu aylarda kullanıyor. Bu yüzden, büyük şehirlerimizde, hayat, yılın diğer mevsimlerine göre sakin. Bu sükunet, gazeteleri de etkiliyor. Ankara merkezli yoğun, politik gündemin yerini tatil havasına daha çok uyan haberler alıyor.

Yeni Şafak, bu sakin günlerde, yoğun bir hazırlık içinde. Hafta sonu, İzmir'de, Konya'da, temsilcilerimizle bölge toplantıları yaptık. Bugün, Adana'da, yarın İstanbul'da ve Çarşamba günü Trabzon'da olacağız.

Yeni Şafak, okurlarına açık bir gazete. Okurların, telefonla, e postayla, başka vasıtalarla ya da bizzat gelerek bize ulaştırdıkları öneriler ya da eleştiriler, attığımız yeni adımlarda bizim için en büyük destek.

Yeni Şafak temsilcileri, gazetemizin olduğu kadar okurlarımızın da temsilcileri. Türkiye'nin dört bir yanındaki temsilcilerimiz, bire bir temaslarda okurlarımızdan aldıkları görüşleri bu toplantılarda dile getiriyor.

Göz gezdirilen değil okunan gazete

Yeni Şafak, göz gezdirilen değil, 'okunan' bir gazete. Yeni Şafak'ın bu özelliği, okur kitlesinin, kelimenin 'özel' anlamıyla 'okur-yazar' olmasından kaynaklanıyor. Bu 'nitelikli' okur kitlesine hitab etmek, özenli ve yoğun bir çabayı gerektiriyor.

Yeni Şafak, 'yoğun bir hazırlık' içinde demiştik. Bu toplantılar, aynı zamanda başlatacağımız yeni bir kültür hizmeti kampanyasının çalışmaları.

Yeni Şafak, okurlarına, yine 'en iyisini' sunmak istiyor. Önümüzdeki günlerde, yeni kampanyamızın haberini sizlere vermeye hazırlanıyoruz. Dünyayı ve Türkiye'yi Yeni Şafak'la birlikte izlemek kadar, Yeni Şafak okurlarına hizmet vermenin de bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz.

Gazetenizi izlemeye devam edin.

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu