|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hey, ölümün yeni adı, dünyamızın "küresel şeytan"ı büyük Amerika ne oldu sana? Dünyanın adını bilmediğimiz köşelerindeki mazlumlara "ölüm şekerleri" gönderirken yüzüne taktığın müstekbir ifadeye son günlerde bir haller olmuş diyorlar, ne oldu sana? New York'ta elektrikler aniden kesilivermiş, caddelerdeki trafik lambaları soluvermiş; metroların içindeki binlerce yolcuyla birlikte çakılıp kalmış; o muhteşem gökdelenlerin asansörleri de, yine içindekilerle birlikte oldukları yerde mıhlanıp kalmış diyorlar, ne oldu sana? 14 milyon nüfuslu New York'ta, elektriklerin bir anda kesilivermesi... Bilgisayarların, trafo merkezlerinin, havalimanlarındaki elektronik aygıtların, klimaların ve telefonların bir anda susuvermesi o "süper karizma"nı fena çizmiş diyorlar, ne oldu sana? Biliyoruz, bugüne tadar dijital çağın efendisi olarak biz yeryüzü insanlarına biraz küçümseme, biraz da tiksintiyle bakıyordunuz, ancak elektrik santrallarınıza "el-Kaide mi, el trafo mu" her ne girdiyse girmiş, New York karanlığa gömülmüş ve halk ancak transistörlü radyolarla dünyadan haber alabilmiş, ne oldu sana? New York'ta yaşarken, bir anda 'Ortaçağ'da yaşamak nasıl bir şey acaba? Amerikan halkı, hiper teknolojinin nimetlerini bir an için kaybedip tarihin ilk çağlarına geri dönünce, dünyanın mazlum halklarına "ölüm" götüren Bush ve avanesinin yüzlerindeki ifadeyi görmek isterdim doğrusu. Önce 11 Eylül, şimdi de karanlık kâbusu... Acaba milyonlarca Amerikan halkı, başına gelen bu bela ile, dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen yeni "Amerikan Neron"u Bush arasında bir bağlantı olup olmadığını düşünmüş müdür? Kimbilir belki, dünyanın uzak köşelerinde Bush ve "savaş çetesi"nin napalm bombalarıyla can veren çocukların çığlıklarıyla yürekleri yanan Amerikalılar hâlâ vardır bu dünyada... Ki mutlaka vardır, yoksa tümden umut kesilmiş demektir insanlığın yüreğinden... Şimdi, dünyanın mazlum halklarının, bu belanın Amerikan halkının değil ama "Pentagon çetesi"nin başına gelmesini canı gönülden temenni ettiklerini duyar gibiyim. Çünkü, Vietnamlı, Afganlı, Filistinli ve Iraklı çocukların Amerikan bombalarıyla parçalanan küçük bedenlerinin hesabının bir yerlere yazıldığını çok iyi biliyorum. Ve çağdaş 'Neronlar'ın öfkesiyle karanfilleri soldurulan annelerin ahının bir gün zalimleri de yakacağına yürekten inanıyorum. Demek ki, dünyaya nizamat vermeye çalışan, bu yüzden de silahlanmayı "eşref-i mahlukat" olan insanın önüne koyan süper güç Amerika'nın da bir elektrik kesintisiyle karizması yerlerde sürünebiliyormuş. Hey Amerika, hâlâ orada mısın, transistörlü radyoların çalışıyor mu? Biz dünyalılar buradayız, insanlığı yoketmek üzere giriştiğin çılgınlığın, insanlığın hafızasına bir "öfke ateşi" ile kazındığını bilmeni istiyoruz...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |