|
|
|
|
Bursaspor yüreğiyle oynadı. Atılan şuta göğsünü siper etti, tabana kafasıyla girdi. Bursaspor kazanmaya son 5 dakika hariç Galatasaray'dan fazla şartlanmıştı, koştu koştu koştu. Bursaspor bu sezonun en yaman takımlarından belkide birincisi olacağının sinyalini geçen hafta vermişti. Yeşil-Beyazlı çocuklar yürekleri ve inançlarını sergiledikleri dünkü maçta nefesleriyle, enerjileriyle, hızlarıyla Galatasaray'dan daha iyi idiler. Buna takım kurgusundaki mükemmel uygulamaları ve özellikle yakın markajdaki başarılarını da katarsak geriye ne kalıyor? Geriye Bursa'nın bütün maç boyunca kaçırdığı yarım düzine gol, özellikle oyunun ikinci yarısında hakem Serdar Tatlı'nın takdir haklarının bütününü Sarı-Kırmızılı takımdan yana kullanmasını birde ilk yarıda ofsayt gerekçesiyle sayılmayan iki Yeşil-Beyazlı gol kalıyor. İlkinde yardımcının bayrağını doğru kalktığını posizyonu tekrarlayan TV görüntüsü doğruluyor. Ya ikincisi? Genea'nın geriden gelip golü attığını yine kamera görüntüleri doğruluyor. Yani buz gibi gol! Şimdi bu golü saymayanların yargılanması gerek. Yani ofsayt bayrağını kaldıran yardımcı ile Serdar Tatlı DİNLENDİRİLECEKLER! Vay canına ne adalet be... Galatasaray'ın Prates-Ömer-De Boer geri üçlüsünün sol yanı sanki Süreyya Ayhan kızımızın antrenman kulvarı; gelen Bursasporlu geçti, gideni geçti gitti. Maçın altıncı dakikasında Okan'ın kendi sağ kanadından yaptığı bir kontraatak maçı 1-0'a taşıyıverdi. Bursa'nın yakın markaja dayalı defans uygulaması içinde bir paragraf açalım. Son 15 dakikaya kadar tek kelimeyle muhteşem. Galatasaray gol ümidini uzun süre Hakan'a bağlamış, Bursa'da onu Erman'la marke etmeye karar vermişti, ama görüntü o idi ki iki EMEKTAR (!) birbirlerine denkti. Oyunun ikinci yarısında Bursaspor 2-1'e ulaştıktan az sonra Fatih Terim, takımında yaptığı değişikliklerle son kozunu oynadı ve de hiç değilse skor olarak beraberliğe ulaştı.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |