AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Savaşın güncesi yayınlandı

Irak'a canlı kalkan olarak giden Eylül İşcan ve Cihan Keşkek işgal altında yaşadıkları günleri içeriden bir bakışla anlatıyor ve "hiçbirşey ekrandan göründüğü gibi değildi" diyorlar

  • HALE KAPLAN ÖZ
    Irak işgalinden önce bölgeye 'canlı kalkan' olarak giden ve bombardımanın sona erdiği güne kadar Irak'ta bulunan Cihan Keşkek ve Eylül İşcan, işgal altındaki Bağdat'ı yazdıkları güncelerini "Bağdat'ta 68 Gün" adlı kitapta topladı. Kitabın yayınlanmasının hemen ardından görüştüğümüz Grup Yorum elemanı Cihan Keşkek Irak'a gerçek anlamda 'canlı kalkan' olmak ya da savaşı engellemek maksadıyla gitmediklerini, tek gayelerinin orada bulunan insanlarla aynı acıları paylaşmak olduğunu söylüyor. Anlattıkları da bu amaca ulaştıklarını gösteriyor. "Yerleştiğimiz bölgedeki halkla yakından ilişki içine girdik. Zamanla komşular bize çocuklarını dahi bırakır hale geldi. Beraber saz çalıp türkü söylerdik. Bu yakınlık hem coğrafi-kültürel yakınlıkla hem de o bölgeye bakış açımızla ilgiliydi. Avrupa'dan gelen birçok canlı kalkan kendini olayın daha dışında görüyordu. Oysa bizim diyaloğumuz çok fazlaydı, acılarını yakından duyduk."

    İŞGAL ÇİRKEFÇEYDİ

    İlk defa sıcak savaş ortamında bulunmalarına rağmen yaşadıkları zorlukların hiçbir zaman korkuya dönüşmediğini belirten Keşkek işgal güçleri ile tüm diyaloglarının tartışmalı geçtiğini ve işgalin tamamen çirkefçe olduğunu söylüyor. "Bağdat'a geldiğimizde ABD askerleri otel odalarını doldurmuştular, havuzlarda yüzüyorlardı. İşgal çok çirkefçeydi, tam bir yağmacılıktı onlarınki. Gözlerinde güneş gözlükleri, üzerlerinde robokop kıyafetleri ve ellerinde ağır makinelerle ağızlarında sakızlarla girdiler Bağdat'a. Bizim ne amaçla orada bulunduğumuzu bildiklerinden onlarla karşılaştığımız her an tartışma ve kavga içinde geçti."

    BİZE SİLAH DOĞRULTTULAR

    "Bir gün hastane önünde ceset dolu bir araç gördük. İşgal güçleri bu bölgeyi korumaya almışlardı. Biz de onlara 'İnsanları öldürüp sonra da başlarında mı bekliyorsunuz?' diye bağırdık. Aralarından biri tankın üzerine çıkıp silahını bize doğrulttu 'Şimdi sizi öldüreceğim' dedi. Orada herkes herşeyi yapabilirdi, belki bizim bilmediğimiz birçok şey de yapıldı." Keşkek Irak halkı için işgal ya da barış gücü ayırımının olmadığını, safların direnenler ve karşısındakiler olarak ayrıldığını, Türkiye'yi komşu-Müslüman ülke olarak gördüklerinden asker gönderilmesine tepkili olacaklarını sözlerine ekliyor.

    EKRANA YANSIYANLAR DOĞRU DEĞİL

    Cihan Keşkek Saddam heykelinin yıkılmasından askerlerin çocukları severkenki görüntülerine kadar tüm yayınların gerçeği yansıtmadığını söylüyor. "İzlediğimiz görüntüler sadece göstermelik bir durumdan ibaretti. Sokaklarda ABD ve İngiliz medyası rahatça çekim yapıyordu ve tüm görüntüler onların elinden dünyaya ulaşıyordu. Diğer medya onlar gibi rahatça çekim yapamıyordu, gerçekler kolay görüntülenemiyordu. İnsanların gözlerinde, yaşam biçimlerinde, ruh hallerinde çok büyük bir kin duyduklarını ve özgürlük tutkunu oldukları anlaşılıyordu. Eğer on çocuktan birini seviyorlarsa kalan dokuzuna yaklaşmaktan korkuyorlardı. Çünkü çocuklar onlardan nefret ediyordu. Heykeli yıkanlar 100 kişilik bir gruptu. Yönetim anlamında kendini sağlama almak için ya da başka sebeplerle işbirlikçiler çıktı. Bu o halkın ABD'ye karşı direniş gerçeğini değiştiremez."

  •  
    Katilin 'Kimlik'i belirsiz
    Bol menülü bir film servisinin izleyicinin önüne sürüldüğü bu hafta gösterime giren Kimlik, kurgusu ile Seven ve Olağan Şüpheliler gibi filmlere benziyor.
    Yağmur dergisi Hz. Meryem'i işliyor
    Üç ayda bir yayımlanan kültür, sanat ve edebiyat dergisi Yağmur'un 20. sayısı okurlarıyla buluştu. Dergi, bu sayısında da, bir başyazı ile selamlıyor okurlarını. Yağmur'un bu sayısında dosya incelemesi olarak karşımıza çıkan konu, Edebiyatımızda Hz. İsa ve Meryem. Bu ilginç konu, edebiyatın farklı türlerinde kaleme alınmış sekiz yazı ile işleniyor. Şehzadelerin sancağa çıkarılmaları ve eğitilmeleri, dil toplum ve kültür ilişkisini inceleyen yazılar ilgi çekiyor.
    Kız Kulesi'nde ŞİİR FASLI
    Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği önemli etkinlikler arasında yer alan Katibim Şenlikleri, şiir dostları için bir sürpriz hazırladı. Sezai Karakoç'un "Kızlar çıkar Kuleden bir gün kızlar gelir / İstanbul'u yeniden bir ipeğe çevirir" dediği Kızkulesi'nde, şairler ve şiir dostları bir araya gelecek. Etkinlikte, Ayla Algan, Savaş Ay, Bedirhan Gökçe, Uğur Arslan, Kerem Alışık ve İkbal Gürpınar şiir okuyacak. Akşam yemeği ile başlayacak gece, şiir dinletisi ile gece geç saatlere kadar sürecek.
    Katibim Şenliği'ne BÜYÜK İLGİ
    Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği ve 5 Eylül tarihine kadar devam edecek 'Katibim Kültür ve Sanat Şenliği, Üsküdar Ahmediye Meydanı'ndan başlayıp, Şemsipaşa Meydanı'na kadar süren yürüyüşle start aldı. Yürüyüşe 14 ayrı ülkeden gelen foklor ekipleri özel kostümleriyle katıldılar. Yürüyüşe, Üsküdar'da bulunan dernekler, sporcular, mehter takımı, sanatçılar, bohçacılar, selamsız sakinleri ve belediye bando takımı da eşlik etti. Şenlikte yabancı ülke dans gruplarının sergilediği gösteriler büyük ilgi gördü.
    24 Ağustos 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED