AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
MGK tartışmaları…

Radikal Gazetesi'nin dünkü manşeti şöyleydi: "MGK Genel Sekreteri'nin yetkileri kimsede yok. İşte en gizli yönetmelik"

Haber önemli…

25 yıl boyunca ülkede devlet işleyişinin ne denli askerileştiğini, bu işleyişte siyasetin ne denli marjinalleştiğini, ülkenin ne denli totaliter toplum ve siyaset modeliyle yönetildiğini gösteriyor.

Her yönetmelik gibi halihazırdaki MGK yönetmeliği de bir yasaya, doğal olarak 2945 sayılı MGK Yasası'na referansla hazırlanmıştı.

Nitekim haberde yönetmelikten hareketle verilen bilgilerin ve bu çerçevedeki yetkilerin birçoğu kanunda da mevcut.

Örneğin İsmet Berkan'ın yazısında MGK'nın işine karışamayacak tek kurumun Genelkurmay Başkanlığı olduğunu belirtmesi ve bunun gizli yönetmelikle ortaya çıktığını söylemesi pek doğru sayılmaz. 2945 sayılı kanunun 13. maddesinin fıkrası açık olarak bu hususun altını çiziyor. Genel Sekreter'in yönetmelikte anılan birçok yetkisi de kanunla çerçevesi çizilmiş, hatta kanunda vurgulanan bilgiler…

Keşke Radikal Gazetesi ve yayın yönetmeni bu kanunu daha önce iyi inceleyip ya da incelemişse cesaret edip bu şekilde haberleştirmiş olsaydı. Sivilleşme sürecine daha çok katkısı olur, taşıdığı demokratlık iddiasında daha inandırıcı olurdu.

Askerin yükseldiği dönemlerde askerci, gerilediği dönemlerde sivilci olmak bu hafızasız topluma belki uygun ama yine rahatsız edici…

Ayrıca kamuoyunu bilgilendiren gazeteci haberi tam incelemek ve tam vermek zorundadır. Türkiye'yi yöneten sadece MGK yönetmeliği değil, aynı zamanda MGK Kanunu'dur, onun da ötesinde bunlara meşruiyet kazandıran, asker kontrolunda hazırlanan milli güvenlik siyaset belgesidir. Dolayısıyla yönetmeliğin ortadan kalkmasıyla iş bitmeyecek…

Bu küçük notu düştükten sonra, işin özüne dönmek ve yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir.

Her şeye rağmen Radikal Gazetesi'nin yaptığı iş önemlidir ve verdiği haber kanuna oranla yeni bir çok bilgiyi içermektedir.

MGK'nın Ana Hizmet Birimleri Başkanlıkları'nın başlıkları, faaliyet alanları, MGK'nın alacağı tedbirler arasında psikolojik harekat plan ve faaliyetlerinin yer alması bunların en önemlileri…

Bu bilgiler sadece geçmişe ilişkin bir durumu resmetmekle kalmıyor.

Aynı zamanda 7. Uyum Paketi'nde yapılan değişiklikler gereğince 3 ay içinde yeniden hazırlanması gereken yeni yönetmeliğin ne denli kritik olduğuna da işaret ediyor.

Yeni hazırlanacak yönetmelik elbette artık deşhet verici unsurları içermeyecek. Zira MGK Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, MGK Sekreteri'nin görevleri ve yetkilerinin neredeyse tümü kaldırıldı, MGK'nın yetkileri de iyice sınırlandırıldı.

Ancak yine de yasada milli güvenlik kavramı alabildiğine geniş kapsamıyla olduğu gibi duruyor. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi hükümet ve Anayasa üstü bir metin niteliğini taşımaya devam ediyor.

Yeni hazırlanacak yönetmelik bunlara referansla eskisine benzer bir dizi unsuru barındırma ihtimaline sahiptir.

Bu noktada kritik olan husus, genel sekreterin sivil olması ve yeni yönetmeliğin sivil hassasiyet içinde hazırlanmasıydı. Ancak Tayyip Erdoğan'ın yaptığı bir hatayla iş tekrar askere kaldı, 1 yıl için MGK Genel Sekreterliği'ne bir korgeneral getirildi. Yönetmelik onun kontrolu altında hazırlanacak.

Bu handikabı gidermenin tek yolu, bu kez yönetmeliğin 12 Eylül öncesinde olduğu gibi gizli değil açık olması ve kamuoyunun denetimine tâbi bulunmasıdır.

Umarız Radikal'in haberi bu konuda bir siyasi hassasiyet yaratır…

Bu hassasiyete katkısı olması niyetiyle Radikal'in haberindeki bazı eksiklikleri tamamlayalım.

Bir kere yönetmeliğin ana hizmet birimlerini tanımlayan bazı maddeler 2000 yılında yapılan değişikliklerden sonra haberde verildiği şekline kavuşmuştur. MGK Genel Sekreterliği'nin yapısı 28 Şubat deneyiminden sonra tahkim edilmiştir. Bu durum MGK'nın niteliği ve yukarıdaki yayın yönetmeni dahil nevzuhur demokratların zamanında pek savunup, bugün ayrı bir yere koymaya çalıştıkları 28 Şubat'ın işlevi hakkında bir bilgi sunar.

Öte yandan MGK Genel Sekreterliği altındaki başkanlıklara bağlı çalışan başmüşavirler ile onlara bağlı müşavirlikler, yani yönetmelikte mevcut olan ama Radikal'in nedense aktarmadığı diğer bilgiler, MGK'nın ve askerin toplumu nasıl tasavvur ettiğini ve nasıl faaliyet gösterdiğini ortaya koyan en açık delilleridir.

Örneğin Toplumla İlişkiler Başkanlığı'na bağlı dört başmüşavirlik bulunmaktadır. Bunlardan birisi Kültür, Eğitim, Tanıtım Başmüşavirliği'dir. Bu başmüşavirlik iki müşavirlikten oluşur: Sivil Toplum Örgütleri müşavirliği ve Psikolojik Harekat Eğitimi müşavirliği…

Bir diğeri İletişim Başmüşavirliği'dir. Buna bağlı müşavirlikler ise şöyledir: Yazılı medya müşavirliği, Görsel-İşitsel Medya Müşavirliği ve İnternet Müşavirliği…

Aynı şekilde Milli Güvenlik Siyaseti Başkanlığı'na bağlı bir Özel Siyasetler Başmüşavirliği ile ona bağlı dört müşavirlik şunlardır:

Sosyal Siyaset, Ekonomi Siyaseti, Eğitim ve Kültür Siyaseti, Bilgi ve Teknoloji Siyaseti…

Bu faaliyet alanları MGK Genel Sekreterliği'nin mevcut yetkilerini nerelere kadar uzattığını, ekonomi siyasetinden sivil toplum örgütlerine ne denli her noktayı planlayıp, kontrol ettiğini göstermektedir.

Bunlar yeni yönetmelik de yer almamalılıdır.

Aksi halde sivilleşme başlamaz, başlayamaz…


28 Ağustos 2003
Perşembe
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED