HALE KAPLAN ÖZ
İngilizcesi 'Body Percussion' Türkçesi 'Beden Perküsyonu' ama Türkiye'de bu müziği yapan Tugay Başar'ın dilinde "Kendin Kendini Çal..." Dünyada da çok bilinen bir alan olmayan beden perküsyonu, bedeni, bir vurmalı çalgı gibi kullanarak, eller, ayaklar ve ağızla, yalnız ya da toplu olarak doğaçlama ya da bestelenmiş bir eserin öğrenilmesi yoluyla yapılan müzik. 1997 yılında Alman besteci ve pedagog olan Carl Orff'un kurduğu eğitim sistemi ile tanışan ve Orff pedagojisinin herkesin kendi pontansiyelini gerçekleştirmeye hakkı olması ve 'gelenekten kaynaklanmak' anlayışından etkilenen Tugay Başar, bu öğreti içinde de önemli bir yer tutan kendi bedenimizi kullanarak sesler çıkararak müzik yapmayı kendi hayatında uygulamaya başlamış. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı içinde bir bölüm olan Etnomüzikoloji eğitimi alan ve halen Bezmara topluluğunda mıskal çalan Başar, Türkiye'de beden perküsyonu yapan az sayıdaki sanatçıdan biri.

Enstrümanını yanında taşı

Başar, bu müziği yapanların enstrümanını sürekli yanında taşıdığını söylüyor. "Bedenimizi vurmalı bir çalgı gibi kullanarak müzik yapmanın en çarpıcı yanı enstrümanınızı yanınızda taşımanız. Bir ısınma sonunda da ritim yapma imkanı buluyorsunuz. Bedenimi çalmak ve insanlara böyle bir olanaklarının olduğunu hissettirmek hoşuma gidiyor. Bedenden çıkan ses, ritmin akışı içinde bedende bir rahatlama hissi uyandırıyor."

GRUP KURMAK İSTİYOR

Yakın zamanda albüm için hazırlıklara başlayacak olan Başar, albümde nefesli çalgların ağırlıklı olacağını, içinde beden perküsyonunun da bulunacağını ve üflediği enstrümanlarla yapılacak doğaçlamaların albüme yön vereceğini söylüyor. Türkiye'nin ilk beden perküsyonu müzik grubunu kurma projesinin olduğunu belirten Başar "Bunlar Türkiye'de ilk olan şeyler, böyle birşeyi öğrenmenin sonu yok ama başlamak mümkün. Başladığınızda kendi bedeninizle ritim yoluyla bir ilişki kuruyorsunuz. O ilişkiden keyif aldığınız noktada eğitim başlamış oluyor" diyor.