AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Sorunun değil çözümün parçası olmak...

Bizde bile bazılarının ancak yeni yeni anlamaya başladığı 'gerçeği' hiç ihtimal verilmeyecek bir ağızdan işitmek çok hoş.

ABD'nin yeni Ankara büyükelçisi Eric Edelman, önceki akşam, benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteciyle görüşürken, kendisinin taraf olduğu bir mükâlemeyi aktardı. Kongre'deki görüşmeler sonrasında yanına yaklaşan bir Amerikalı politikacı, Büyükelçi Edelman'a, "Savaşta yanımızda yer almadığı için Türkiye'ye ben de kızıyorum" demiş ve eklemiş: "Ama sonra, bizim savunduğumuz demokrasinin cilvesi bir karar sonucuysa itiraza hakkımız olmadığını düşünüyorum..."

Tezkerenin 1 Mart'ta Meclis tarafından kabul edilmemesi Türkiye'de yeni bir demokrasi anlayışının işlerlik kazanmaya başladığının işaretiydi. Süleyman Demirel gibi 'eski dönem' siyasî aktörlerinin anlamadığı budur. Toplumun büyük bir çoğunluğunun tasvip etmediği bir savaşta Türkiye topraklarının kullandırılması kolaylığı hükümet baskısıyla ABD'ye sağlansaydı, Ak Parti'nin iktidara tırmanmasıyla başlayan yeni dönem daha başlamadan bitebilecekti. Milletvekilleri, 'parti disiplini' gibi 'faşizan' bir eğilime uymaktansa toplumu yansıtan vicdanlarının sesini dinlemeyi yeğlediler. Demokrasi de bu demek zaten...

Bir Amerikalı politikacının bu gerçeği teslim etmesi, ABD büyükelçisinin anekdotu bizimle paylaşması hoş...

Amerika, Sovyet sisteminin çöküşü sonrasında daha da artırdığı bir vurguyla, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ilkeleri ön planda tutan bir düzen anlayışını savunup durdu. Bütün dünyayı tek pazar haline getirmeye çalışan pragmatik bir felsefe açısından doğru olan da o yaklaşımdı. Türkiye, 3 Kasım seçimiyle, aslında o ilkelerin hazırladığı zemin üzerinden 'Ak Parti iktidarı' seçimini yaptı. Milletvekillerinin 1 Mart tavrı da, aynı ilkelere saygının bir sonucudur.

Sorun, ABD'nin, 11 Eylül uğursuz eylemleri sonrasında kendi ilkelerini reddedecek bir zemine kaymasından kaynaklanıyor. George W. Bush, 'terörle sürekli savaş' ve 'caydırıcı saldırı' doktrinlerini, seleflerinin büyük bir hassasiyetle ördüğü demokratik ilkelerin yerine geçirdi. Son iki yıl içerisinde çıkarılan yasalar ve başlatılan uygulamalarla, 'hür dünyanın lideri' iddialı ABD, '3. Dünya ülkesi' standartlarını benimser hale geldi. Türkiye, ABD'nin vaktiyle savunduğu ve yaygınlaştırmaya çalıştığı ilkelere sahip çıkılan bir ülke bugün; ABD ise çok farklı bir görüntüye büründü. Irak'a yalan-dolanla savaş açılabilmesi de böylelikle mümkün olabildi.

Olan biteni anlamaktan âciz veya işlerine öyle geldiği için çarpık yorumlar yapmaktan çekinmeyen bazıları, Irak'a savaşı ABD'nin 'düzen' anlayışına bağlama gayretindeler. Oysa gerçek bunun tam tersi: ABD, Irak'a savaş açmakla, kendi liderliğinde oluşturmaya çalıştığı 'yeni dünya düzeni' anlayışından fiilen uzaklaşmış oldu. Irak savaşı, Washington'da ipleri elinde tutan (kendilerinden sürekli 'savaş lobisi' diye söz ettiğimiz) bir ekibin projesidir ve Irak'ı Ortadoğu denkleminde mutlaka hesaba katılması gereken bir 'askerî güç' olmaktan uzaklaştırarak en önemli amacına da ulaşmıştır.

Bugün gelinen noktada, bölgedeki hassas dengeleri yeniden sağlıklı bir zemine yerleştirme yönünde çaba gerekiyor. Demokrasinin gereklerinin ön planda tutulduğu yeni dönemde, savaşın yanlışlığına katılmamakla, Türkiye, 'sorunun bir parçası' olmaktan da kurtuldu. Şimdi Türkiye'ye düşen ve iktidardaki partiye yakışan, 'âdil bir çözümün parçası' haline dönüşmektir. Yalnız Irak'ı kaostan kurtarmakla kalmayacak, bölgede kalıcı dengeler kurulmasını da sağlayarak kendisinin sahip çıktığı değerleri dost ülkelerde yaygınlaştıracak bir çözümün...

Bu ihtiyacı anlamak için Bağdat'a milletvekili göndermeye, ya da Irak'tan aşiret liderleri çağırmaya gerek yoktu. Türkiye, kendini hiçbir tarafa bağlamadan her tarafa yakın bir 'tarafsız hakem' konumuyla çözümü kolaylaştırıp yakınlaştırabilir.

Büyükelçi Edelman'ın Amerikalı politikacıdan aktardığı sözler çözümün fazla uzak olmadığının işareti olarak kabul edilebilir.


29 Ağustos 2003
Cuma
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED