Çeçenistan ve Suudiler:

Çeçenistan olayları yeni başladığı bir zamanda, Avrupa Konseyi Başkanı'nın bulunduğu bir heyetle Rusya'yı ziyaret etmiştik. Programda, Cumhurbaşkanı Putin'i ziyaret etmek vardı. Programa göre, bu ziyarete 1 saat ayrılmıştı. Fakat ziyaret üç buçuk saat sürdü.

Putin, Çeçenistan'da olan olayları, bir İslami ayaklanma olarak görüyordu. Ona göre, bu ayaklanma sonunda, orada İslam şeriatına dayalı bir devlet kurulacaktı. Bu hareketin arkasında Suudiler vardı. Ve onlar, hem militan gönderiyorlar ve hem de para yardımı yapıyorlardı.

Rusya, Çeçenistan olayını bu şekilde takdim etmek suretiyle, adeta bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyordu: Bu ayaklanmayı bir İslam ayaklanması göstermek suretiyle, Hıristiyan kamuoyunu arkasına alıyordu. Diğer yandan, koyu Sünni olan Çeçen halkının Suudi bir hareketin karşısına geçeceğini tahmin ediyordu.

Putin'e sırayla sorular soruldu. Ben üç sual sordum: Birincisi, Moskova ve Sen Petersburg'taki bombalama olaylarının Çeçenler tarafından yapıldığına dair deliller var mıydı? İkincisi, Çeçenistan'daki olayların Vahhabiler tarafından çıkarıldığına dair ne gibi deliller vardı? Üçüncüsü de, bu ayaklanmayı, bir İslam ayaklanması dediğimiz zaman, İslam adına terör yaptığını iddia eden militanlara davetiye çıkarmıyor muyduk?

Bu suallerime verilen cevapları burada tartışmak istemiyorum. Fakat üçüncü sualde ne kastettiğimin anlaşıldığını zannetmiyorum.

Sualimde kastettiğim mana

Ben bu sualimle şunu anlatmak istiyordum. Bazı sosyal hareketlere yanlış teşhis koymak, onları yanlış isimlendirmek, çoğu zaman onlara destek sağlar. Nitekim, meşhur terörist Che Guevera, komünist çarpışmaların olduğu her yerde gidip çarpışmıştır. Bu ihtilafların çoğunun belki komünizmle ilgisi yoktur. Fakat Batı kamuoyu, hareketi kötü göstermek için, bunu komünist ayaklaması olarak isimlendirmiştir. Bu sebeple de, kendisini, komünizmin savunucuları olarak kabul eden, birçok militan ve kuruluş bunlara yardım için oralara koşmuşlardır.

Nitekim, Çeçenistan'daki olaylar, islami bir hareket olarak isimlendirildiği içindir ki, dünyanın birçok ülkesinden, İslam adına çarpıştığı iddiasıyla Çeçenistan'a gelenler olmuştur.

Radikal İslamî terör yakıştırması

Bu gün Batı kamuoyunda, bazı terör olaylarına, Radikal İslamî terör deyimi kullanılmaktadır. Onlara göre, 11 Eylül'de Amerika'daki çifte kulelere yapılan sabotaj, İslam fundemantalistleri tarafından yapılmıştır. Filistin'de, Yahudiler'e karşı intihar saldırıları yapanlar, aşırı dinci Müslümanlar'dır. Türkiye'de, sinagog ve İngiliz Konsolosluğu'na yapılan saldırıları da aşırı dindar Müslüman örgütler yapmışlardır.

Bir taraftan, terörün dini ve milliyeti yoktur diyoruz, diğer taraftan, bazı terör olaylarını İslam terörü ismiyle anıyoruz. İşte bu bir çelişkidir. Bu çelişkiden, terörü yapanlar yararlanmaktadır. Herhangi bir terör olayına biz bir komünist hareketidir veya İslamî bir harekettir dediğimiz zaman, farkında olmadan terörü meşru bir zemine dayandırmaktayız. Bu meşru zemin, teröre kuvvet vermektedir.

Pekçoğumuz bunun farkında değiliz. Güya aklımızca, bu teröristler komünisttir veya bunlar aşırı İslamcı'dır diye onları kötülediğimizi zannediyoruz. Herkes olaylara bizim gözümüzle bakmaz. Bazı yanlış isimlendirmenin, terörü nasıl sempatik hale getirdiğinin farkında değiliz.

Komünist militanlar

Che Guevera'nın, meşhur terörist Çakal'ın hayatını incelediğimiz zaman onların dünyanın beş kıtasındaki olaylara niçin ve nasıl karıştığını görürüz. Bunlar, Batı medyası tarafından komünist militanlar olarak görülmüştür. Oysa bu iki teröristin de gayesi, sadece şöhrete ulaşmaktır. Bunların komünist militan olduğunu söyleyenler, onların eylemlerine güç vermişlerdir. En azından, komünizme sempati duyanlar, o teröristlere de sempati duymuşlardır.

Şimdi ayni oyun, terör olaylarına aşırı İslamcı terör ismini verenler tarafından oynanmaktadır. Terör, İslam'ın reddettiği bir olaydır. İslam dinine göre intihar günahların en büyüğüdür. Bu, Allah'ın verdiği canı, onun rızası olmaksızın almaktır. Müslüman olan intihar saldırısında bulunmaz.

Terör olaylarındaki benzerlikler

Terörist Guevera gibi, İslami terörist olarak isimlendirilenler de, birçok yerde çarpışmıştır. Bakıyoruz aynı insan, Bosna'da, Çeçenistan'da, Azerbaycan'da, Afganistan'da ve bilmem nerede çarpışmıştır. Bunları oralara gönderen sebep, İslam adına çarpışmak iddiasıdır. Bu iddia sade kendilerinin değil, bunlara İslam savaşçıları adını koyanlarındır. Herhangi bir bölgesel ihtilafı, İslam-Hıristiyan savaşı şeklinde takdim edenler, teröristlere davetiye çıkardıklarının farkında olmamışlardır.

Türkiye'de yapılan terörist saldırıları, Müslümanlar'ın yaptığı iddiasıyla İslam'ı kötülemek isteyenler vardır. Ülkemizdeki bazı medya kuruluşları öyle yorumlar yapmaktadırlar ki, sanki bu bombaları patlatanlar, muhafazakar eğilimli kitleler veya buna göz yuman iktidarlardır. Açıkça söylenmese bile, adeta, bombalamaların arkasında, türbanı savunan insanlar vardır.

Bu hareketleri yapanların radikal İslamcılar olduğunu söylemek, onlara sempati sağlamaktadır. Bu bir nevi davetiyedir. Bu söylem, bu teşhis devam ettiği sürece, terörle mücadelenin başarılması imkansızdır.

CEVDET AKÇALI

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu