|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
Bakınız bu büyük derbide madalyonun her iki yüzünde neler var? Önce Beşiktaş 1-0 önde götürdüğü bu maçın 73. dakikasında Van Hooijdonk'un üst üste iki golüyle 2-1 geriye düşmüştü. Neler oluyordu, yenilmezlik ünvanı gidiyor muydu? Lucescu aniden son kozlarını o dakikada oynadı; Giunti ile Sergen'in yerlerine Ahmet Hassan ile Pancu'yu aldı. Ahmet Hassan 10 dakika sonra 2-2'yi getirdi. Beşiktaş'ın yenilmezlik ünvanı sürdü. Oyunun ilk yarısında koca bir 45 dakikada gol heyecanı olarak Sergen'in kale çizgisi üzerinden kaçırdığı pozisyon vardı. Sonra aynı Sergen frikikten Beşiktaş'ı sevince boğmuştu. Netice olarak Kartal'ı Kanarya da yenemedi. Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Türk futbol tarihine bakınız, Fenerbahçe ile Beşiktaş yüzlerce defa karşı karşı gelmiş, yenmiş, yenilmiş, berabere kalmışlar. Rakamlara bakarsanız Beşiktaş'ın galibiyeti daha fazla. Eee maç öncesi Fenerbahçe tribünlerine asılan ve Beşiktaş'ı küçültmeyi hedefleyen "asla büyük olamazsınız" gibilerdeki pankart neyin nesi? Futbol dostlukmuş, 50 binden fazla Fenerbahçeli hep bir ağızdan bağırıyor: "Beşiktaş sen bizim köpeğimizsin!" Bu mu dostluk, bu mu Fair-play? Ya Beşiktaşlı Dolmabahçe'de her maçta "Fener sen benim m.........!" diye bağırsa ne olacak? Yok arkadaşlar hep birlikte vaz geçelim bu işlerden. Düşmansanız ona göre mertçe, erkekçe açıklayın, tavır alın, "futbol bir spordur, saha içindeki bir didişmedir, her iki tarafta kazanmak için oynar. Hedef futboldur, rakibinin kanını dökmek değil" diyeceksek o zaman adam gibi adam olalım.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |