AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Ganimet politikaları

İsmet Berkan yazıyor; MİT Müsteşarı gazetelerin Ankara temsilcilerine verdiği brifingte şöyle demiş:

"100 Türk, 300 Rum'un malına el koydu. Bu evleri, arsaları alanlar sağcı oldu, bu pastadan pay kapamayanlar solcu oldu. Kıbrıs'ta politika bundan ibarettir…"

Atasagun'un teşhisinde isabet tam.

Üst düzey bir devlet yetkilisi olarak yaptığı, sadece Kıbrıs'a değil Türkiye'nin politikalarına işaret eden itiraf da kayda değer…

Gerçekten Kıbrıs politikası yıllardır "hukuksuzluk ve talan üzerine kurulu bu kirli yapı" ile bu kirli yapıya gerekçe kılınan, "çözümsüzlüğe kilitlenmiş ve Kıbrıs ötesi bir durumu tanımlayan milliyetçi söylem"den başka bir şey ifade etmez…

Milliyetçi söylem bu kirli yapıyı üretmiş, kirli siyaset bu milliyetçi söylemi beslemiştir.

Nitekim bu ikiliyi "tam temsil" eden Denktaş'ı Kıbrıs'ta yıllardır ayakta tutan iki temel direkten birisi "ganimet politikası"dır.

Denktaş, resmi Türkiye'nin de onayı ve teşvikiyle başta yakınlarına olmak üzere10 binlerce dönüm toprak ve evi her gelene, her destekçisine dağıtmıştır.

Denktaş'ın dayandığı ikinci temel direk ise, resmi Türkiye'nin nüfus politikaları olmuştur.

Malum, 1974 harekatından sonra 60 bin yerine 300 bin Türk nüfusunu hedef alan bu politika, adaya akın akın Anadolulu yolladı, gelmeleri teşvik edildi, kolaylaştırıldı.

En önemli teşviklerden birisi, talan edilmekte olan Rum malları, ganimet politikasıydı. Kısacası, gelenlere Rum mallarından sunuldu.

Dün de belirttik: KKTC'nin nüfusu 205 bine ulaşmış durumda, seçmen sayısı ise 142 bin. İlginç olan, bu nüfusun yüzde 40'ının Türkiye kökenlilerden, 1975 sonrası göç edenlerden ve ettirilenlerden oluşması. Nitekim 142 bin seçmenin yaklaşık 90 bini de bu göçmenlerden oluşuyor. Ve seçim sonuçlarını, Kıbrıs'ın geleceği hakkındaki kararı bu fay hattı belirleyecek. Burada çarpıcı olan "Annan planına karşı çıkanlar"ın başını, Kıbrıs'ta 1963-1974 arası yaşanan saldırıların cefasını çekenlerin değil, tersine Kıbrıs'ı bir araç haline getiren resmi anlayışın oluşturduğu kesimin oluşturması...

Adada Kıbrıs Türkü, ya ya Türklüğü fikrinin geri plana itilmesi işte bu şekilde oldu.

Türkiye milliyetçiliği böyle beslendi.

Ganimete sarılan, aynı zamanda çözümsüzlüğe sarıldı. Nitekim bugün resmi bakış, köken olarak adalıları tehlikeli, olmadı güvenilmez unsurlar olarak görmeye başladı.

Talan sadece mülklerle sınırlı kalmadı. Kıbrıs'ın kendisi de talana uğradı. Dünyaya kapılarını kapayan Türk kesiminde turizm öldü, narenciye ihracatı imkansız hale geldi, bahçeler sarardı, esnaflar ve Türkiye'nin yolladığı parayla maaş alan memurlardan ibaret ekonomi faaliyetiyle ülke otarşik bir yapıya dönüştü.

Doğal olarak sıkı bir baskı sistemi ve askeri düzen inşa edildi. Muhalifler baskı altında tutuldu.

Ve tüm bunlar hem karanlık faaliyetler hem işleyiş açısından Kıbrıs'ı derin devletin arka bahçesi haline getirdi.

Denktaş ve yandaşlarının "çözümsüzlük politikası"nın arkasındaki en önemli unsur, ne ciddi siyasi görüşlerdir, ne de Kıbrıs'ın geleceğidir.

Çözümsüzlük sarmalının ardında mevcut talan yapısını korumak, Annan Planı'nın kabulüyle iyice ortaya çıkacak skandalları ertelemek yatıyor. Zira Rum kesimi daha akıllı davranarak Türk mallarınını koruyor, küçük meblağlara kiralıyor.

Her tür görüşmeyi ve uzlaşmayı reddeden, Türkiye'ye bağlı bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden başka söz bilmeyen Kıbrıs'ın, Kıbrıslı'nın ve Türkiye'nin geleceğine yönelik bu 'akıl almaz sorumsuzluk' başka türlü açıklanamaz…

Denktaş'ın ve bu düzeni besleyenlerin dilinde siyaset dün Rum karşıtlığından ibaretti, bugün AB ve Rum karşıtlığından ibaret.

Ne var ki düşman fikri ve ismi üzerinden kurulan ganimet ve baskı düzeni bugün iflas etmiştir.

Kıbrıslılar bu çarkı kırmak istiyorlar, belki de kıracaklar…

Vatan, millet, Sakarya ve Kıbrıs davası denilince Türkiye'de de kimileri için akan sular duruyor. Bu sözler her tür pisliği ve akılsızlığı örtüyor…

Türkiye'de yaşayanlar da bu çarkı kırmadan ve devlet politikalarının Kıbrıs'ı aşan işlevini görmeden yol almak kolay değil…


11 Aralık 2003
Perşembe
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED