AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Değişen seçmen davranışları

Kamuoyu araştırmaları seçmen davranışının ciddi denebilecek düzeyde bir değişme gösterdiğini ortaya koymaktadır. Türk halkının siyasi eğilimleri, tercihleri ve değerleri değişmektedir.

Elbette bunda şaşacak bir şey yok. Zira toplum hayatında pek çok şey değişme gösterdiğine göre seçmen davranışlarında da değişmenin olması normal. Önemli olan bu değişmenin ne yöne doğru evrilmekte olduğunu iyi belirlemek ve buna göre bir tavır geliştirebilmektir. Buradan hareketle ileriye yönelik bazı tahminlerde bulunmak özellikle siyasi partiler için daha da önem kazanmaktadır. Zira siyasi partilerin siyaset yaptıkları ve vatandaştan oy istedikleri toplumsal zeminin nerelere doğru ilerlediğini bilmeleri gerekir.

Türk seçmeni siyasi partileri tercih ederken genellikle fazla rasyonel davranmaz, kendi menfaatlerini uzun vadeli düşünmez ve daha çok ideolojik kalıplar içerisinde karar verir şeklinde bir genel kanaat mevcuttur. Hatta siyasi parti tercihlerinin bir tür spor takımı tutar gibi algılandığı, takım tutar gibi partilerin benimsendiği yaygın bir kanaattir. Parti tercihinin aile boyu devam ettiği, adeta babadan oğula intikal ettiği ve bir miras gibi sürdürüldüğü kanaati vardır. Buna ilişkin gözlem ve şikayetleri sık sık duymak mümkün.

Bu genel görüntünün giderek değiştiği ve siyasi parti tercihlerinde yeni bazı faktörlerin etkili olduğunu gözlemekteyiz. Özellikle Türkiye'nin nispeten kalkınmış, refah düzeyi yüksek güney ve batı bölgelerindeki yerleşim yerlerinde seçmenlerin eski tercih kriterlerine artık itibar etmedikleri, daha rasyonel ve gerçekçi davrandıkları dikkat çekmektedir. Artık seçmenler siyaseti toplumsal husumetlerin yarıştırıldığı ve düşmanlarına karşı üstünlük kurulmaya çalışıldığı bir alan olarak değil kamusal sorunların çözümlenmesi alanı olarak görmeye başlamışlardır.

Mesela bir şehirde Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı var. Başkan hizmetleriyle şehir halkının sorunlarının çözümüne ciddi katkılarda bulunuyor. Hizmetleri ve izlediği politikası ile halkın takdirini kazanıyor. Bu şehir halkına "belediye hizmetlerinden memnun musunuz?" diye sorduğunuzda partililik kompleksinin bir tarafa bırakılarak en muhalif partililerin bile "memnuniyet"lerini belirttiklerini görüyoruz. Siyasi hayatımızda CHP'nin en karşıt ucunda gözüken Milliyetçi Hareket Partililer bile takdir ve memnuniyetlerini ifade etmekten çekinmiyorlar. Benzer şekilde Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanının bulunduğu şehirler için de Cumhuriyet Halk Partililer davranmaktadırlar. MHP'li belediye başkanı hizmetleri ve çalışmalarıyla şehir halkı tarafından seviliyor, beğeniliyorsa CHP'li seçmen bunu takdir ediyor ve memnuniyetini çekinmeden ifade edebiliyor.

Hatta memnuniyetinin ifade etmenin ötesinde yer yer bu belediye başkanının yeniden kazanması yönünde katkıda bulunuyor, kazanacağını belirtiyor.

Bunun ciddi denebilecek bir siyasi davranış değişikliğli olduğunu tekrarlamalıyım. Bu sadece yerel düzeydeki siyasetçilerin belirlenmesinde değil ulusal düzeyde de gözlenebilmektedir. Türkiye genelinde yürütülen kamuoyu araştırmalarında hükümetin çalışmalarının nasıl bulunduğuna ilişkin sorulara verilen cevaplara bakıldığında Ak Parti hükümetinin sadece Ak Partililer tarafından değil rakip partililer tarafından da olumlu bulunduğunu gözlemekteyiz. Şu anda hükümetin karşısında muhalefeti temsil eden CHP'lilerin hükümetin çalışmalarını "olumlu" bulma nispetinin nerede ise üçte bir gibi oldukça yüksek oranda görülmesi önemli bir değişimi ortaya koymaktadır. Hatta CHP'den kopan seçmenlerin bir kısmının Ak Partiye yönelmeleri, bugün seçim olsa hükümet partisine oy verebileceklerini belirtmeleri, yani seçmen davranışlarını ve tercihlerini değiştirmeleri, önemsenmesi gereken bir gelişmedir.

Darbelerle, müdahalelerle devamlı olağanüstü düzeyde tutulmakta olan ve bir türlü normalleşme imkanı bulamayan Türk siyasetinin rasyonelleşmesi, kendisinden beklenen temel işlevleri görecek rolleri oynaması bir zorunluluktur. Bunun için de seçmenin siyasi tercihlerini makul düzeylere indirmesi, imkansız ve soyut tercihlerden mümkün olanlara kaydırması gerekmektedir. Seçmenin bu yöne girdiğini, artık "gaza" gelmeden makul olandan yana tercihlerini kaydırmakta olduğunu gözlemekteyiz ki bu önemsenmesi gereken bir gelişmedir. Seçmen tercihleri rasyonelleştikçe, pragmatik zemine oturdukça siyasetin de sorun çözer niteliğe kavuşması imkan dahiline girecektir.


11 Aralık 2003
Perşembe
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED