|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası'na son bir yıl içinde yapılan başvuruların % 70'ini başörtüsü ile okula devam edemeyen öğrencilerni şikayetleri oluşturdu. İnsan hakları ihlallerinde ikinci sırada % 6 oranı ile işkence yeraldı.
Geçtiğimiz sene İstanbul'daki insan hakları ihlallerinin en büyüğünün başörtüsü ile okula deam edemeyen öğrencilerin eğitim haklarının gasbedilmesi olduğu belirlendi. İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası'na son bir yıl içinde yapılan başvuruların % 70'ini başörtüsü ile okula devam edemeyen öğrencilerin şikayetleri oluşturdu. İnsan hakları ihlallerinde ikinci ve üçüncülüğü % 6 oranlarıyla işkence ve kötü muamele iddiaları ve kamu görevlilerinin hak ihlalleri aldı. İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası'na yapılan 498 başvurudan 351 tanesi başörtüsü ile okula devam edemeyen öğrencilein şikayetlerinden oluştu. Başörtüsü problemini 31 şikayetle işkence ve kötü muameleye yönelik şikayetler takip etti. Mafyadan bile şikayet var İnsan Hakları Masası'na 22 başvuru danışmanlık bilgileri ile ilgili yapılırken 13 başvuru da geçim sıkıntısı sonucu beslenme ve sağlık hakkının kullanılamamasıyla ilgili yapıldı. 7'şer başvuru ise haksız gözaltı iddiaları, kamulaştırma bedelleri ile ilgili iddilar, saldırı iddiaları hakkında yeraldı. İnsan Hakları Masasına ibadet özgürlüğü, gazete toplatma, dernek kapatma, kayıp kişiler, ölüm tehditleri, otopark ve inşaat mafyasına yönelik şikayetler, gecekondu yıkımı, ensest koruma talebi, çevre kirliliği, lise öğrencisinin kaçırılması, yurt dışında kendi isteği dışında zorla alıkoyma gibi konularda vatandaşlar insan hakları ihlalleri olduğuna inandıkları konularda başvurularını ilettiler. İstanbul Valisi Muammer Güler, İnsan Hakları konusunda oldukça hassas olduklarını belirterek, "Kısa süre içerisinde, insan haklarına saygıyı uygar dünyanın takdir edeceği bir düzeye ulaştıracağız. Türkiye'de insan haklarına saygıyı tam olarak gerçekleştirecek, insan hakları ihlallerine meydan vermeyecek hukuki ve idari alt yapıyı oluşturmaya yönelik çalışmalar büyük bir hızla devam etmektedir" dedi. Başörtüsü yasağı kadını mağdur ediyor Kadına eğitim ve çalışma yasağı getiren başörtüsü yasağının en önemli insan hakkı ihlallerinden birisi olduğunu vurgulayan Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, "Gelişmiş ülkelerde kadının lehine ayrımcılık yapılır. Türkiye'de başörtüsü yasağı ile kadının aleyhine ayrımcılık yapılmaktadır. Yıllarca devlette görev yapan takdir alan 3 bin 500 öğretmen mağdur edildiler. 6 bin stajyer öğretmen ise memur yapılmadı. Türkiye'de başörtüsü ile eğitim imkanı bulamayan binlerce öğrencimiz eğitimlerine yurt dışında devam etmek mecburiyetinde bırakıldı. Yurtdışında eğitim imkanı bulamayanların ise anayasal hakları ellerinden alındı" dedi. 'Hiç kimsenin hakları garanti altında değil' 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir araya gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşu 1948 yılında ilan edilen İnsan hakları Evrensel Bildirgesi'nin üzerinden üzerinden 55 yıl geçmesine rağmen yaşama, güvenlik ve özgürlük haklarının hala garanti altına alınmadığını belirterek geçtiğimiz ay İstanbul'da yaşanan bombalı saldırıların insanların yaşama haklarının tehdit altında olduğunun göstergesi olduğunu ifade ettiler. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu tarafından okunan açıklamada İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 10 Aralık 1948'de okunduğunu ve en önemli maddelerinden birinin ''Yaşam, özgürlük ve kişisel güvenlik her insanın hakkıdır'' olduğu anlatılarak "55 yıl geçmiş olmasına rağmen garanti altına alındığını söyleyemiyoruz'' dedi. SELAH KEMALOĞLU, İSTANBUL Antalya'da imam-hatipliler haklarını istedi Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde bir grup öğrenci, derslere başörtüsüyle girmek istediklerini belirterek eylem yaptı. Okulun bahçesinde toplanan ve protesto gösterisi yapan bir grup öğrenci, derslere girmedi. Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesi okul yönetimince, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kılık Kıyafet Yönetmeliği hatırlatılarak, öğrencilerden Kuranıkerim dersi dışında başlarını açarak derslere girebileceklerinin bildirilmesi üzerine, bir grup öğrenci sabah derse girmeyerek, okulun bahçesinde protesto gösterisi yaptı. Okulun erkek öğrencileri de eyleme karışınca kalabalık büyüdü. Öğrenciler okul bahçe duvarlarına türban astıktan sonra yolu trafiğe kapattı. Aynı saatlerde Okul Müdür Yardımcısı'nın istifa haberi geldi. Müdür Yardımcısı, siyasetçilerin verdikleri sözler nedeniyle kendilerinin öğrencilerle başbaşa kaldıklarını söyledi. Gösteri yapan KESK üyelerine biber gazı Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı'nı protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu üyeleri ile Konak Meydanı'na girişlerine izin vermeyen polis arasında arbede yaşandı. Kalkanlarıyla barikat kuran çevik kuvvet ekiplerinin yanına gelen göstericiler, yüklenerek içeri girmeye çalıştı. Polisin ''biber gazı'' kullanması ve su sıkması üzerine, gruptakiler bundan etkilendi. Arbede yaşanırken, KESK üyeleri geri gitmeyeceklerini belirterek ''oturma eylemi'' başlattı. Olay yerine gelen İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş, KESK İzmir Şubeler Platformu yöneticileriyle kısa bir görüşme yaptıktan sonra, grubun meydana girmesine izin verdi. Göstericiler, açıklamanın ardından olaysız dağıldı. 'Vatandaşımız haklarının farkında değil'
Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yapılan açıklamalarda, insan hakları olmadan hukuk devleti olunamayacağı belirtildi. Diyarbakır Valisi Nusret Miroğlu, "Çok sayıda vatandaşımız sahip olduğu hakların farkında değil" dedi. Miroğlu, "Vatandaş, yapacağı başvurudan sonuç alacağı konusunda emin değil. Çekinmeden kurula şikayetlerini iletsinler" dedi.
|
|
|
|
|
|
|