Kur'an kurslarına karşı olmak, Kur'an'a karşı olmak demek değildir. Yanlış anlaşılmasın.

Kurslarda ufak çocukların beyinleri ezberle yıkanmaktadır.

Sonra onların arasından teröristlerin çıkma ihtimali bulunmaktadır.

Çocuklar önce oyun çağını yaşasın, sonra okula gitsinler.

Yetişkin olduklarında isterlerse Kur'an öğrenirler.

Aslında büyüdükten sonra iş telaşı, geçim derdi ağır basacaktır ama, isteyen öğrenir.

Çalışmaktan fırsat bulamazsa emekli olduktan sonra öğrenmeye başlarlar.

Gördüğünüz gibi biz Kur'an öğrenimine karşı değiliz. (Öğretimine karşıyız.)

Nitekim benim dedem de Kur'an okumayı bilirdi.

ATATÜRK OLSAYDI

Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, "Dünya, Atatürk gibi bir liderin yokluğunun sıkıntısını çekiyor. Örneğin Atatürk bugün Irak'ın başında bulunsaydı tamamen başka bir ülke olur ve bölgede barış sağlanırdı" demiş Hürriyet muhabiri Reha Erus'un sorularını cevaplarken. Söz "örnek" üzerine yol aldıktan sonra, biz de 'Irak' yerine başka bir ülkeyi, mesela 'ABD'yi koysak ve "nasıl olurdu?" diye düşünsek...

Düşünürken de pazarlığa açık olmak lazım.

Sonuçta her ikisini de silip Türkiye'ye razı olmak durumundayız.

MUMLU SOHBET

- Kaç çeşit mum vardır?
- Ne bileyim!
- Bilmiyorsan da tahmin yürütmeye çalış.
- Üç çeşit diyelim mesela...
- Bravo!.. Say bakalım!
- Pasta mumu, şamdan mumu...
- Yok hayır, öyle değil!
- Nasıl?
- Şöyle: Minimum, mum, maksimum.
- Hadi canım sen de!..
- Ne oldu, beğenmedin mi?
- Hayır!
- Ben daha iyisini yapana kadar şimdilik en iyi mum esprisi bu! İdare edeceksin!
- Nedir, yoksa bu mumlar vosvogen marka mı?
Elin adamı söyleyince inanıyorsun da biz söyleyince niye beğenmiyorsun? İlle tv'ye bangır bangır reklam mı verelim?

PANİKSİZ EMNİYET

İstanbul'da patlayan dört bombanın ardından, emniyet tedbirleri artırıldı.

Halkta gereksiz panik olmaması için, resmî kıyafetli polisler değil, sivil polisler görevlendirilmiş önemli noktalarda.

Önceki emniyet müdürü, önceki vali ve önceki iktidar olsaydı, o zaman görürdük kontrolün ne demek olduğunu.

İki sene önce, Yenikapı'dan çıkıp Millet Caddesi üzerinden Cevizlibağ'a gelene kadar, yarım saat içinde dört defa kontrol noktasından geçtiğimi hatırlıyorum.

Kontroller olmasa, beş-altı dakika sürecek bir yol bu.

Demek ki milleti rahatsız etmeden de emniyet sağlanabiliyormuş.

BESTE

Eğer Melih Kibar gibi beste yeteneğim olsaydı, tam da şu sıralar, içinde değişik cep telefonu melodileri barındıran bir enstrümantal eser bestelerdim.

Sonra da bir kenara çekilir ve dinleyenlerin ceplerine hamletmelerini seyrederdim, çayımı yudumlarken.

MAÇ ARASI REKLAM

Futbola meraklı olduğunu herkesin bildiği Başbakan Erdoğan, şu günlerde televizyonda canlı yayınlanan maçları seyrediyor mu acaba?

Ya maç öncesinde ve devre arasındaki "reklam"ları?

HAK

Dün, Dünya İnsan
Hakları Günü idi.
Bugün değil!
İşimize bakalım.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu