AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S P O R

RÜYA BİTTİ

Beşiktaş'ın Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde final rüyası en azından bu yıl için bitti. Beşiktaş şimdilerde bir Dünya Kulübü; Dünya Kulübünün de bir dünya takımı olur; öyle ya... İşte bu rüyadan uyandık. Neden böyle oldu? Bir dolu sebep var, bunları sıralarsak bir cilt kitap olur. Sadece Chelsea yenilgisi sebeplerini gözler önüne sersek bile bu sütunlar yetmez. Pancu golü atsa, Sergen stilinde oynama hevesinden vazgeçmediği için kendini de takımını da yakan Yasin topu rakibe ikram etmese Beşiktaş belki de turu geçmişti bile. Ama bu iki oyuncunun şu iki yanlışı değil Kartal'ı eleyen sebepler. Hatta İbrahim'li, Kaan Dobralı kanatların iyi işleyemeyişi de değil. Asıl sebepler ağacın kökleri gibi görülmüyor, görülmek istenmiyor. Ana sebep günlük yaşama. Beşiktaş'ın başarısını önlemeye çalışan içeride, dışarıda şer güçler var. Nouma gibi bir yıldız elini bileğine kadar şortuna soktu diye Fransız golcüyü aslanların önüne attıran "Abartılı ahlakçılar"dan tutunuz da kulübün pırıl pırıl, başarıda pay sahibi ikinci başkanına koro halinde küfür eden SÖZDE BEŞİKTAŞ TARAFTARLARI'na kadar Kartal'ı köstekleyenler bugünkü üzüntünün temel unsurlarından bazıları... BEŞİKTAŞ bu şer güçlerle savaşıp kazandığı zaman Dünya Kulübü de olacak, Dünya Takımı da. Ama bugün için "BÜYÜK İKRAMİYE" umudu gelecek çekilişe kaldı, artık "AMORTİ" ile yetinip U.E.F.A.'da final hedefine kilitlenmekten başka çaresi kalmadı.

Samet "Rest"i görünce

Trabzonspor yönetimi tam bir Karadeniz Fıkrası yazdı; tüm sıkıntılar ve olumsuzluklara ve bireysel becerisi olan az sayıdaki futbolcusuna rağmen takımı lig ikinciliğine getiren teknik direktör Samet Aybaba'ya "Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?" misali 50 milyar lira para cezası verince Aybaba bu "REST"i "RESTLE GÖRDÜ"! Bastı istifayı, futbolcularını öptü, yönetime "Allaha ısmarladık" bile demeden çekti İstanbul'a yine geldi. Aybaba'ya Milli Takım dahil bir dolu görev var. Ancak ben ligin sonunda Bordo-Mavili ekibin alacağı dereceyi merak ediyorum.

Elvan'ın başını kimler yiyor?

Avrupa Şampiyonumuz, rekortmen atletimiz Elvan Abeylegossa'nın antrenörü Ertan Hatipoğlu'na TEŞKİLAT (!) 10 ay hak mahrumiyeti cezası verdi. Cezanın sebepleri 70 milyonluk Türkiye'de 69 milyon 900 yüzbin 900 kişiyi isyan ettirecek sudan şeyler. Asıl sebepler ise çok ama çok kuşku verici. Bunlardan bir tanesi Atletizm Federasyonu Başkanının Elvan'a devamlı "aşkım, sevgilim" diye hitabetmesine genç atletin sinirlendiğinin Hatipoğlu tarafından Başkan'a söylenmesi. İyi mi? Başkan Yurdadön bu reaksiyona "Bütün atletizm sevdalıları benim sevgilimdir, aşkımdır. Bunu yanlış değerlendirmeyin. Elvan benim kızım gibi" buyurmuş! Başkan acaba Süreyya Ayhan'a böyle hitabediyor mu? Hele bir teşebbüs etsin de antrenörü Yücel Kop bak bakalım adamı paralıyor mu ne ediyor görsün.
Olay bana "İncili Çavuş'un" şu hikayesini hatırlattı:
-Padişah Deli İbrahim bir gün dalkavuğuna "Bana karşı öyle bir hata yapacaksın ki özrün kabahatinden büyük olacak. Başaramazsan boynunu vurduracağım. Sana üç gün mühlet" demiş. Üç gün biterken zavallı dalkavuk aradığı fırsatı bulmuş, padişahın da içinde bulunduğu bir saltanat kayığı gezintisinde tekneden iskeleye çıkmakta olan Sultan Hanımın poposuna bir çimdik atmakta bulmuş çareyi. Kadıncağız feryadı basmış, padişah kükremiş, "Be hey densiz ne halt ettin öyle?" deyince de dalkavuk boynunu bükmüş, şöyle özür dilemiş: "Bağışlayın devletlûm, Sultan Hanım'ı siz sandım da!..."

Danke Schön Deutschland...

Beşiktaş'ın Chelsea için çıktığı Almanya seferi kötü bitti ama başında unutulmaz güzellikte bir olay yaşadı Kara Kartal'ın çocukları. Kafile Düsseldorf havalimanında pasaport polisinin çok şık, çok zarif ve anlamlı bir jesti ile karşılaştı; takımın tümü pasaport kontrolü yapılmadan V.I.P. kapısından Almanya'ya sokuldu. Terör mağduru TÜRK'e gösterdikleri bu dostluk için: DANKE SCHÖN DEUTSCHLAND...

Daum'a göre diğer takımlar 12 kişi oynuyormuş!

F.Bahçe teknik direktörü Daum "Hakemler G.Saray, Beşiktaş ve diğer takımların bizimle yaptıkları maçlarda daha değişik kararlar veriyorlar. Her maçımızı 12 kişiye karşı oynuyoruz gibi geliyor bana" buyurmuş. Herr Daum'un gözlerinin iyi bir muayeneye ihtiyacı var anlaşılan. Bana da G. Saray'la oynadıkları maçta Sarı-Lacivertliler 12 kişi oynuyormuş gibi gelmişti...

Gramer hatası!

Fatih Terim Hocam 3-1'lik İstanbulspor yenilgisinden sonra "Yarıştan kopuyoruz" buyurmuş! Aman Hocam dilbilgisi derslerinden hatırlamıyor musun "........yoruz" fiil zamanı ŞİMDİKİ ZAMANDIR; oysa ki Ligin daha 15. haftası sonunda Lider Beşiktaş'la takımınız arasında oluşan 9 puan farka bakarsak ".......tuk" demeniz gerekiyordu. Yani KOPTUK; yani "YARIŞTAN KOPTUK"!


11 Aralık 2003
Perşembe
 
TAYLAN UYGUR


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED