AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

E K O N O M İ
Yerel ürün satışına öncelik veriyoruz

Çağrı Hipermarket Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kara: "Yerel ürünlerimizin satışına öncelik veriyoruz. Fiyatı yüksek mallar ve ithal mallar yerine ağırlıklı olarak yerli firmaların ürünlerine öncelik veriyoruz.."

Çağrı Hipermarketler Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kara. Bugün İstanbul'da dört yerde açılmış, toplam 4 bin metrekarelik bir marketler zincirinin sahibi. Kara, gençlik ve üniversite öğrenciliği yıllarında yaptığı manavlıktan sonra bir müddet Türkçe öğretmenliği de yapıyor. Daha sonra kardeşleri ile birlikte ilk toptan ve perakende gıda işine giriyor. Gıda sektöründe başarılı olmanın en önemli yolunun dürüstlük ve alırken kazanmadan geçtiğini dile getiriyor ve şunları söylüyor:

  • FAHRİ SARRAFOĞLU
    Manavlık, öğretmenlik ve hipermarketler zinciri sahipliği, bu gelişmeler nasıl oldu?

    İmam Hatip Lisesinde öğrenci iken yazları karpuz satardım.. Köylere de toptan mal verecek şekilde satış yapıyorduk. Bir süre öğretmenlik yaptım. "Doğu Ajans" adıyla Cağaloğlu'nda bir şirket kurdum. Sonra kağıt toptancılığı da yaptım.. Daha sonra kardeşimle birlikte 1987 yılında "Çağrı" adıyla toptan-perakende ağırlıklı olarak gıda işine girdik.

    Neden gıda işi?

    O dönemler tanzim satış mağazalarının yoğun olduğu dönemlerdi. Her ilçede her semtte bulunuyordu. Biz bunlar için mal temini yapıyorduk. Daha sonra tanzim satış mağazaları giderek kapanınca 100 metrekarelik bir dükkan açtık ve perakendeye ağırlık verdik. Mal tedarik konusunda, müşteri konusunda bazı özelliklerimiz var. Hiçbir zaman çekimizin dönmemesine dikkat ettik. Verdiğimiz senetler sanki İMKB'de işlem görüyormuş gibi rağbet görüyor, alışverişlerde kullanılıyordu.

    Toptan gıda işinde en önemli unsur nedir?

    İlk başta gelen güvendir. Hem alırken hem satarken bunu temin etmek lazım. Mal aldığımız zaman peşin alırız, çek verdiğimiz de ise mutlaka zamanında öderiz. Bazı büyük firmalardan bir kuruş teminatımız olmadığı halde mal alabiliyorduk.

    Marketcilikten, Hipermarketciliğe geçiş nasıl oldu?

    Biz marketçilikten kazandığımız parayı yine markete yatırıyoruz ve yatırmaya devam ettiğimiz için planlı bir büyüme söz konusu Carefour ve Migros gibi mağazalar açılınca artık marketçilikte yavaş yavaş azalmaya başladı. Biz işe başladığımızda Migros'un en fazla 200-300 metrekarelik yerleri vardı. Tanzim satışların ortadan kalkmasıyla küçük marketler oluşmaya başladı.

    Ürün çeşidi konusunda Çağrı Hipermarket'in ayrıcalığı nedir?

    En fazla çeşit bizdedir. 18 bin adet değişik ürünümüz vardır. Sebzeye büyük yer ayırıyoruz. En ideal satış alanı 1000 metrekaredir. Çok büyük olunca insanların acelesi var, işi olmayanların dahi acelesi var. Hemen alıp çıkmak istiyor. Daha pratik yerler hazırlıyoruz..

    1500 metrekarelik yerler arıyoruz...Şu anda 200 kişi çalışıyor mağazalarımızda Biz zeytinyağı ürünlerine çok önem veriyoruz. Özel zeytinyağı reyonumuz var. Zeytinyağı butiği gibi. Zeytinyağı ürünlerine ayrı bir yer açtığımızda artışlar yüzde 300'lere varan bir satış rakamı sözkonusu oldu. Yerli ürünlerimize önem veriyoruz halkımızda bunları önem verdiğimiz için talep artıyor bizi takdir ediyorlar. Cola Turka'nın gelmesi bizi heyecanlandırdı.Tüketiciden de büyük bir destek alıyoruz..

    Yerli sermaye ile oluşmuş firmaların ürünlerine ağırlık veriyoruz. Günlük 10 tona ulaşan sebze tüketimi var.

    Süpermarket ve Hipermarketlere karşı bir olumsuz imaj var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

    Bugün Türkiye'de 50 milyar dolarlık gıda pastası var. Bunun sadece 15 milyar dolarlık kısmı kayıt altında. Marketlerin en önemli özelliği kayıt dışını önlemesidir.

    Bugün mağazalarımızda satılan sebzelerin çoğunlukta Pazar fiyatına bazen daha da ucuz satabiliyoruz. Üstelik fiş veriyoruz, evine kadar servisimiz var, daha kaliteli ve bozuk veya herhangi bir kusur olduğunda 8 gün içinde değiştirme imkanı var. Ve bunun üreticinin de faydasına olacağına inanıyoruz..

    Sektör olarak sıkıntılarınız ve beklentileriniz nelerdir?

    En önemlisi KDV çok yüksek. Ette yüzde 1 KDV ile alıp yüzde 18'lere varan oranlarda satmak hiç de adil değil bence. Navlun fiyatlarının yüksek olması sebze fiyatlarının daha da yükselmesine neden oluyor, bu da petrol fiyatlarının yüksek olmasından kaynaklanıyor. Personel masrafları çok yüksek. SSK giderleri yüksek. Markette çalışacak personelle ilgili bir eğitim şart.

    Yine diğer yerli firmalara biz ne kadar önem veriyorsak onlardan gerekli desteğimizi aldığımızı söyleyemem, zira daha büyük firmalara daha büyük indirimler yapıyorlar. Tüketiciye daha düşük fiyatta mal satmak için her ay bir yeni mağaza açmayı da planlıyoruz.




  • 15 Ekim 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED