Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyesi Abdurrahman Bilgiç, basın çalışanlarının sorunlarını Basın Yasası Taslağı içine taşımanın mümkün olmadığını belirterek, "Bir bütün halinde medya alanında işimizi bitirmiş sayılmayız" dedi.

Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın himayesinde, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Avrupa Konseyi'nce, İstanbul Uluslararası Basın Merkezi'nde düzenlenen "Basın Yasası Taslağı, Basının Yönlendirilmesi ve Özyönlendirme" konulu seminer sona erdi.

Seminerin kapanış oturumunda, "Medyanın Özyönlendirmesi: Basın mensuplarının hakları ve sorumlulukları" konusu ele alındı. Oturumu yöneten Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, gazetecilerin, 212 sayılı yasa olarak da bilinen 5953 sayısı Basın İş Yasası'na göre çalıştırılmaları gerektiğine dikkat çekerek, gazetecilerin herhangi bir kurala tabi tutulmadan bile çalıştırıldıklarını söyledi.

Yasa yeterli değil

Basın Yasası'nın çıkmasının, basının sorunlarının çözümünde yeterli olmadığını dile getiren Erinç, "Bizde gazetecinin tanımı yok. Türkiye'de çalışma hayatını düzenleyen 4 tane yasa var. Bunlardan biri de Basın İş Yasası. Basın İş Yasası'nı da değiştirmek gerekiyor. Bu konuda da Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nden katkı bekliyoruz" diye konuştu. Basın Yasası Taslağı'nın bir an önce kanunlaşmasını beklediklerini anlatan Erinç, Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın taslağı sahiplenerek, iyileştirme çabalarıyla katkı sağladığını ifade etti.

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyesi Abdurrahman Bilgiç de, Erinç'in konuşmasının ardından kendisine yanıt hakkı doğduğunu ifade ederek, "Biz medya alanında uzman kamu kurumuyuz" dedi. Türkiye'nin bugünkü koşullarına uygun çağdaş bir taslak hazırlandığını vurgulayan Bilgiç, şunları söyledi:

Yasa her şeyi çözmüyor

"Bu alanda elimizden geleni tamamladık. Bu yasa herşeyi çözmüyor. Basın çalışanlarının sorunlarını Basın Yasası Taslağı içine taşımak mümkün değil. Bir bütün halinde medya alanında işimizi bitirmiş sayılmayız. Diğer alanlarda görevimiz daha sınırlı olacak. Uzman olarak görüş belirtebiliriz."

Avrupa Konseyi Medya, Eşitlik ve Azınlıklar Direktörü Hanno Hartig de, taslağın kısa zamanda yasalaşması dileğinde bulundu. Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Claude-Jean Bertrand, medyanın tamamen ticarete bırakılamayacağını, devletin de medyayı kontrol altına almasının korkunç sonuçlar ortaya çıkaracağını dile getirdi. Tüm dünyada "aşırı ticarileşmiş" medyanın varolduğuna dikkat çeken Bertrand, "Ticari TV'lerin sahiplerinin başbakan olduğu ve devlet TV'sinin imkanlarını da eline geçirdiği görülüyor'' dedi. Kaliteli gazeteciliğin hem siyasi, hem de ekonomik baskılara karşı gelebilmesi gerektiğini de anlatan Bertrand, gazeteciliğin amacının halka iyi hizmet vermek olduğunu söyledi.