AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Eski bir yazı

Bazı yazıların kendine özgü kaderleri oluyor; Irak'a ABD-İngiliz ortak müdahalesinin başladığı 18 Mart 2003 tarihli "Savaşın mağlubunu ilân ediyorum" yazısının benim yazı hayatımdaki yeri çok ayrıdır. ABD başkanı George W. Bush'un "Savaş bitti" ilânını yaptığı 1 Mayıs 2003'ün ertesi günü, ABD Ankara Büyükelçiliği binasında konuşmacı olarak karşılarına çıktığım kalabalık bir diplomat grubu dönüp dönüp o yazımı hatırlatmıştı. Anlık tespitleri 'stratejik değerlendirme' diye yutturan bazıları da sütunlarında dalga geçmeye kalkıştı. Bugün gelinen noktada o yazıyı virgülüne dokunmadan buraya taşımakta yarar görüyorum:

Savaşın mağlubunu ilân ediyorum

Savaşa, Amerika'nın, muazzam bir teknolojik üstünlükle başlayacağını biliyoruz; silâh sanayiinin ürettiği en üstün teknolojiye sahip oyuncaklar Irak'taki hedeflerin üzerine ölüm yağdıracaklar... Amerikan savunma uzmanları, başlayacak olanın, tarihin kaydettiği 'en kısa savaş' olacağı tahmininde bulunuyorlar; öyle olma ihtimali bayağı büyük… Ancak, tamtamların çaldığı şu ortamda sonucu buraya yazabiliriz: George W. Bush ile etrafındaki 'lobi', savaşı, daha başlamadan kaybetti…

Bir savaş sadece silâhlarla kazanılmaz.

Ne zaman sıkışsa "Güzel kitaba başvurayım" veya "Dua edeyim" cevabını veren George W. Bush, İncil'in yanlış sayfalarında dolaşıyor olmalı. Bütün kutsal kitaplar gibi, İncil de, tarihî olaylardan söz ederken, güçlüler-güçsüzler çelişkisinde güçsüzü tutar; sayıca az nice toplulukların dev gibi orduları dize getirdiğinden söz eder... Davut (David) ile Câlut (Goliath) öyküsü bile göz açıcıdır…

Hıristiyan ilâhiyatı, St. Augustine ve St. Francis d'Assisi gibi saygın ilâhiyatçıların da katkısıyla, 'âdil savaş' kavramını geliştirmiştir. Bir savaşın ne zaman 'âdil', ne zaman 'gayr-ı âdil' olacağının kuralları bellidir. Bush'un kendi adıyla anılan 'pre-emptive strike' (Saldırılmadan saldırma) doktrini, bütün ilâhî ölçülere göre, bir savaşı 'gayr-ı âdil' kılmak için yeterli keyfîliğe sahip. Bu yüzdendir ki, az sayıdaki fanatikler dışında, dünyadaki bütün saygın dinadamları, Papa ve Anglikan Kilisesi'nin başkanı dahil, Irak'a savaşa şiddetle karşı çıkıyorlar…

'Dindarlık' iddiasındaki Bush ile Blair, dünyanın her tarafındaki gerçek dindarların gözünde moral değerleri kalmamış insanlar… ABD-İngiltere ortak orduları, silâh gücüyle savaşı kazansa ile, ülkeleri bu savaşı moral açıdan kaybetmiş olacak…

Bugün dünyada geçerli olan uluslararası düzen, yüzyıllar sürmüş kazanımlar üzerine oturuyor. 'Uluslararası hukuk' bu kazanımları yansıtıyor. Dünyanın eriştiği uygarlık düzeyi, ülkeler arasındaki sorunların savaştan başka yollarla çözülmesini gerektiriyor. Bush ve beraberindekilerin açmayı planladıkları savaş 'uluslararası hukuk' açısından 'meşru' değil. Bush ile Blair'in günler boyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri üzerinde uyguladıkları baskı bekledikleri sonucu vermedi. Direnen ülkeler, bunu, insanlığın 'ortak uygarlığı' adına yapmaktalar…

BM Güvenlik Konseyi'nin uygun görmediği bir savaş, iki saat içerisinde bitecek olsa bile, 'uluslararası meşruiyet' temelinden yoksundur. Geçmişte, kendi kafalarından ilân ettikleri savaşlarla dünyayı kana bulayanlar, sonraları, kendilerini uluslararası savaş suçluları mahkemelerinin önünde buldular…

Kutsal kitaplara aykırılık, saygın dinadamlarının uyarısı, dindarların karşı çıkması, BM onayı alamamış olmak, uluslararası hukuka aykırılık, uluslararası meşruiyetten mahrumiyet… ABD ve İngiltere, önlerindeki bu engellere rağmen savaşı başlatabilirler elbette; bu iki ülkeye egemen olan güçler, ellerine böylesine bir fırsatın bir daha geçmeyebileceği endişesiyle bu çılgınlığa sapabilirler. Bugüne kadar sergiledikleri gözü dönmüşlük korkutucu…

Ancak, bugüne kadar dünyanın hiçbir dönemde kaydetmediği yoğunlukta tehdit, şantaj, korkutma, sindirme, kamuoyu manipülasyonu, sahtekârlık gibi yöntemleri uyguladıkları halde, projelerine, üç ülke (ABD, İngiltere ve İspanya) dışında destekçi bulamamaları, 'savaş lobisi' için gerçek bir yenilgidir. Saddam Hüseyin gibi kendi vatandaşları tarafından bile sevilmeyen birine karşı dünyayı yanına alamayan proje, hayata geçse bile, hayatiyetten mahrumdur.

Eğer dediklerini yapar ve savaşı başlatırlarsa, ilk kurşun atıldığında, ABD ile İngiltere'nin dünyanın gözünde düşecekleri mağlubiyeti şimdiden ilân edebiliriz.


28 Ekim 2003
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED