ŞAMİL KUCUR
İstanbul'un en hareketli semtlerinden Beyazıt'tan Çemberlitaş'a doğru yürürken, Karababa Türbesi Sokağı'ndaki o binanın asırlık ahşap kapısının ardında hazineleri sırlayan, sizi adeta bambaşka bir âleme davet eden çok yönlü sanatçı Hüsamettin Yivlik vardır.

Sırlı hazinelerin gizlendiği atelyenin müdavimi ajur, ahşap, gümüş ve sedef kakma ustası 55 yaşındaki Hüsamettin Usta. Günümüzde alışageldik iki gün bile uğraşmadan, beynini ve gönlünü hiç yormadan, sanatın sırlarına vakıf olmak yerine, kendilerini üstadlaştıran, isimleri ile birlikte egolarını sanatın önüne yerleştiriverenler gibi; 'ben biliyorum, ben en iyiyim' iddialı sözleri yerine, 'sanat bir okyanus, biz bir damlayız.' diyecek kadar mütevazı bir sanatkardır o.

Harabe içinde gizli hazine

55 yaşındaki Hüsammettin Usta, 30 yıllık sanat hayatında, Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu ülkelerinde sergiler açarak, seminer ve kurslara katılarak geleneksel sanatların teknik ve kültürel altyapısı konulu çalışmalara katılmış, kültür ve sanatımıza katkılarda bulunmuş. İğne ile kuyu kazmak gibi, sabır ve sebat gerektiren çalışmalarını daracık, ince uzun ve loş bir odada fildişi, boynuz, sedef ve madeni, çeşitli ağaçların içine işlediği örnekler asırlarca dayanabilecek sağlamlık ve kalitede. Dahası levha, maktâ, takı, bıçak kabı, anahtarlık, ziynet kutusu, silah kabzası, sedef kakma ve gümüş işleme, duvar saatleri ve ahşap oymaları da eserleri arasında görmek mümkün.

1969 ile 1982 yıllları arasında marangozluk, mülaj işçiliği, oymacılık ve sulu boya resim üzerine çalışmalar yapan Yivlik, geleneksel sanatlardaki usta çırak öğretiminin aksine bütün çalışmalarında hocası olmadan yıllarca çabalayıp durur. Yaşadığı bu seyirde sanatın çeşitli dallarının olmasının, geleneksel sanatların birbirinden bağımsız olmadığını aksine bir bütünlük içersinde, çoğuldan 'Tek'e doğru yöneldiğini fark eder.

Herşey O'na döner

"Geleneksel sanatımız birbirine zincir gibi bağlı. Esas sanat hattır. Hattan öte sözdür. Sözden maksat ayettir, kelâmdır. Ayet-i kerime veya onun anlamını taşıyacak şekilde kaleme alınan cümleler, dikkat çekici kılınmak için ya güzel sesle okunur, ya beste yapılıp enstrümanla söylenir. Yazı ve tezhiple süslenerek kalıcı kılınır. Eğer hat olmasaydı tezhibin hiçbir önemi olmazdı." Yivlik'e göre gördüklerimiz ve duyduklarımızın sahibi gerçek sanatkar, sanatın ve sanatkarın sahibi olan sahibi hakiki idi. Bu bakış ve anlayışla daha nice yıllar, nice eserler ile O'na olan seyrine devam diyor...

TÜYAP GÜNLÜĞÜ

Ali Akay'ın konuşacağı "Kent ve Müzik" başlıklı söyleşi saat:15.30'da Interexpo Salonun'da.

"Kent ve Şiir" başlıklı söyleşi saat:19.00'da Marmara Salonu'nda.

"Kent Psikolojisi ve Yazmak" başlıklı söyleşi saat:13.30'da Karadeniz Salonu'nda.

Mustafa Armağan'ın "Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yüzler" başlıklı söyleşisi saat:16.00'da.

Özkan Mert'in "Kent Kültürü ve Kentlerin Senfonisi" söyleşisi saat:18.00'de.

Ali Karaçam saat:15.00'te Bilge Çilek Yayınları standında, Zülfikar Özkan ve Tuncel Altınköprü Hayat Yayınları standında.

Tuncel Altınköprü'nün "Aile İçinde Çocuğun Eğitimi" semineri 13.00'te Marmara Salonu'nda.

Feridun Andaç'ın yöneteceği "Cevdet Kudret'ten Yansıyan Edebiyat Bilinci" başlıklı panel saat:16.00'da, Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü Töreni saat:18.00'de Karadeniz Salonu'nda.

Atilla Akar'ın "Yeni Dünya Düzeninin Ezoterik Yapısı" başlıklı söyleşisi saat:17.00'de.

Oğuz Makal'ın "Nazım'ın Sineması başlıklı söyleşisi saat:14.00'te Heybeliada Salonu'nda.