AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Sadece ordu değil, hükümet de göreve

Türk Silahlı Kuvvetleri daha fazla vakit geçirmeden, cumartesi günü Ankara'da tüzel kişiliğini hedef alan saygısız çağrının gereğini yapmalıdır. Ordu, üniversite rektörlerinin birkaç yıl daha koltukta kalabilmek için darbeye çağrı yapan sınır tanımaz hırsına seyirci kalmamalıdır. TSK bu vesileyle, hiç kimsenin, hiçbir kurumun, hiçbir gerekçeyle orduyu anayasa suçu işlemeye çağıramayacağını ilan etmelidir. Madem ki ordu bir şekilde göreve çağrılmıştır; o halde görevinin darbe yapmak değil, tam tersine, demokrasiye hizmetkarlık olduğunu açıklamalıdır.

YÖK Yasası gibi teknik bir konuyu haftalardan beri "cumhuriyetin kazanımlarından vazgeçmemek… rejimi değiştirme girişimlerine karşı çıkmak… şeriat özlemcilerine karşı mücadele vermek" eksenine oturttuktan sonra, yürüyüşte birbiri ardına açılan pankartları tanımazdan gelmek numarası ise asla yutulmamalıdır. Zira, hem demeçlerle, hem de başları sıkışınca Kara Kuvvetleri Komutanı'na müracaatla konuyu darbe zeminine çeken bizatihi rektörlerin kendileridir. Ortada bir provokasyon varsa pankartlar değil, rektörlerin sorumsuz davranışlarıdır.

En az TSK kadar üzerine görev düşen bir kurum da hükümettir. Ama hükümetin görevi, rektörlerin utanç verici yürüyüşünün, yani foyanın ortaya çıkmasından sonra geri adım atıp hazırladığı tasarıyı geri çekmek değildir. Böyle yapıp, koltuk hevesinden başka hiçbir gerekçesi olmayan "rektör kalkışması"nı ödüllendirmek hiç değildir.

Bu geri adım sadece, "kalkışmacı rektörler" bunu hak etmedikleri için yanlış değildir. Adam akıllı bir YÖK Yasası hazırlamanın yolu problemi çerçeve yasa ile geçiştirmekten geçmediği için de yanlıştır.

Hükümet hemen şimdi, içinde YÖK'e padişah yetkileri veren, anayasanın 130 ve 131. maddelerinin de bulunduğu kapsamlı bir yasa tasarısını devreye sokup; Türkiye'nin bu müzmin problemini Cumhuriyet'in 80. yılının kutlandığı bu hafta içinde çözmelidir.

Kendilerini pek akıllı zanneden rektörlerin uzlaşma aramak gibi bir problemleri olmadığı için, zaman kazanabilmek, yani koltuklarında birkaç ay daha fazla oturabilmek için, memleketi ateşe vermeye hazır oldukları için ve nihayet siyasal iktidarın temsil ettiği güç rektörlerin özlük haklarından daha üstün olduğu için mevzu bu hafta kapatılmalıdır.

Eğer hükümet bu ortamda, anayasanın iki maddesinin de içinde bulunduğu gerçek bir yasa değişikliği –ki, hükümetin geri çektiği tasarı anayasa değişikliği öngörmüyor– gerçekleştiremezse, bunu bir daha yapabilmek için şimdiki kadar uygun bir fırsat bulamayacaktır. Bulsa bile bugünlerde yaşanan kavga o zaman daha da şiddetli bir şekilde tezahür edecektir.

Bu insanlara Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşme yürüyüşünün sahici ve geri döndürülemez olduğu; 2 yıl daha koltukta kalacaklar diye hiç ertelenemeyeceği açık bir şekilde anlatılmalıdır. Türkiye'nin uluslar arası bilim arenasında daha fazla bu çağdışı zihniyetin temsiline mahkum edilemeyeceğini, siyasette tek parti döneminin bitişi gibi akademiyada da tek adam, tek fikir döneminin bittiğini de öğretmek lazımdır.

Bu gün artık sadece hükümetle rektörler arasındaki değil, rektörlerle toplum arasındaki uzlaşma zemini de bitmiştir. Dolayısıyla hükümetin geri adım atması, alttan alması veya sorunu erteleme yolunu tercih etmesi artık sadece kendi siyaset tarzıyla değil, toplumun izzet-i nefsiyle de yakından ilgilidir.

Hem toplumla, hem de koruduklarını iddia ettikleri üniversiteyle bağı kalmayan, kendi sırça köşklerine kadar gerileyen ve orada kalabilmek için darbe dahil bütün seçenekleri meşru çare sayan bu anlayışı diskalifiye etmenin tam zamanıdır.

Olup bitenlerin siyasi sorumluluğunu taşıyan, yarın sandıkta da taşıyacak olan hükümet durumdan gereken vazifeyi –gecikmeden– çıkarmalıdır.


28 Ekim 2003
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED