Önce merhaba... Gol açısından oldukça kısır bir haftayı geride bıraktık. Ve tansiyonu giderek yükselmesi muhtemel bir haftanın başındayız. Malum önümüzdeki cuma günü Beşiktaş Galatasaray derbisi var. Gazetelerin spor sayfaları kuşkusuz bu iki takımın ayrıntılı haberleri ile dolup taşacak. Çok doğal.. Önemi ise hedeflerinin aynı olmasından kaynaklanıyor. Bu pencereden baktığımızda 4 büyüklerin diğerlerinden sanki bir bıçakla ayrıldığını puan cetvelinde de net olarak görmek mümkün. Durum böyle olunca haliyle haberleri de kuvvetli olacak. O yüzden herhalde Cuma'ya kadar hem Beşiktaş, hem de Galatasaray hakkında bilmediğiniz birşey kalmayacak.

ORUÇLULAR DÜŞÜNÜLDÜ!

Maç, biraz alışılmadık gün ve saate alındı. Ama Futbol Federasyonu ve yayıncı kuruluşun geçerli nedenleri var. Federasyon her iki kulübün isteğine uyarak, önümüzdeki hafta oynayacakları Şampiyonlar Ligi maçları için hem Beşiktaş, hem de Galatasaray'a zaman kazandırdı. Yayıncı kuruluş ise hem kendisini hem de oruçluları düşünerek maçın saatini 21.00'e aldırdı. Gerçi ibadet de ayrı, eğlence de. Ama, onlar da biliyor, aç açına maç izlenmez. Hem oynayanlar hem de izleyenler için aslında fena da olmadı. Önemli olan bu işten herkesin bir mutluluk payı çıkarması.

YÜZDE 51 BEŞİKTAŞ

Bakın puan cetveline farkı göreceksiniz. Beşiktaş Galatasaray'dan 5 puan önde. Üstelik Beşiktaş Süper Lig'in en çok gol atan takımı. Ve en az gol yiyeni. Kağıt üzerinde böyle. Kağıt üzerindeki Beşiktaş'ı önceki akşam Gaziantepspor karşısında izledim. Hani, Gaziantep'te 12 yıldır yenemediği Gaziantepspor karşısında. Skor 3-0 değil, en azından 8-0 olurdu. İnanın abartmıyorum. Üstelik Sergen de kenardaydı. Beşiktaş'ta yedeklik kavramını yitirmiş. "Ne yedeği be kardeşim. Bunların hepsi as. O kulübeden kimi koyarsan koy hiç farketmez..." diyebilecek kadar uçurdular beni. Ama yine de onlar, gaza gelip uçmamalı. Birileri istediği kadar "korkak" desin, Lucescu akıllı adam. Bu maçı mutlaka kazanmak isteyecektir. Ama bir aksilik olursa en azından kaybetmemek için gerekli önlemleri almıştır.

SERGEN'İ DİNLENDİRDİ

Türkiye liglerinde iddia ediyorum, en iyi top saklayan adam Sergen Yalçın'dır. Çok tekme yemesinin nedeni de bundandır. Top kendisine gelmeden önce düşünen futbolcudur. Kullanırken ise, oyuna farklı vuruş gösterileri ile renk katarak takımına maçlar kazandırmıştır... Ama yaşı ve kilosu nedeniyle fazla idmanı kaldıramaz. Ayrıca kilosunun da çok sorun olduğuna inanmıyorum. Önemli olan kuvvetli olması. Yanındakiler O'nun yükünü hafiflettikleri zaman neler yapabileceğini iyi biliyorlar. Rumen hoca Sergen'in idman dozunu iyi ayarlamış. Lucescu O'nu bu maç için özel olarak da dinlendirdi. Aldığım duyumlara göre oyuna O'nunla başlar, maçı kopardıktan sonra da zamana oynar.

GALATASARAY SAKİN

Beşiktaş için yazılabilecek bir dolu notum daha var. Ama bugün yerim dar. O nedenle Galatasaray'daki gelişmeleri değerlendirmek istiyorum. Takımın önemli ofansif oyuncusu Sabri'yi yetiştirmeye çalışıyorlar. Volkan ve Ümit Karan'ın oynaması ise mümkün değil. Cezalısı olmayan takımın geriye kalan kadrosuna bakıyoruz, bence fena değil. Mondragon hem Olimpiakos, hem de Samsun maçında güvenilir olduğunu gösterdi. Savunmada Bülent, De boer, Prates üçlüsü kolay kolay pes etmez. Orta alanda Ayhan, Cihan, Batista, Hasan Şaş Ergün gibi oyuncular her zaman kurtarıcı rol oynuyor. Ve tabii ki, Arif-Hakan Şükür ikilisi ile Galatasaray'ın bu maçtan ne beklediğini tahmin etmek zor değil. Açıkçası Galatasaray bu maçtan 1 puan çıkarabilirse kendisini başarılı saymalı.
Ramazan'ınız Mübarek Olsun

Haftanın Yorumu - Salih Sezer

« Geri Dön