AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Çankaya'daki 'muhteşem ikili'

Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP'ye bayılıyorum ben. Bu yüzden de, bu "ikili" hakkındaki olumsuz düşüncelerimden vazgeçiyorum. Geçen gün yazdığım bir yazıda, Cumhurbaşkanı Sezer'in sadece CHP'lilerin değil, bütün Türk halkının Cumhurbaşkanı olduğunu, dolayısıyla Cumhuriyet resepsiyonuna davet yönteminin "ayrımcı" olduğunu yazmıştım.

Meğer ne kadar yanılmışım. Çankaya'daki resepsiyonda Türkiye'ye fazlaca "Fransız kalan" Sezer ve arkadaşlarını gördükten sonra, genellikle CHP ile aynı paralelde duran Sayın Sezer'in, bu tavrını sürdürmesinde büyük yararlar olduğu kanaatine vardım. Hatta mümkünse ve de yasal prosödür izin veriyorsa, daha açık bir şekilde CHP'nin düşüncelerini seslendirmeli, Türk halkı nezdindeki yerini biraz daha netleştirmelidir.

Sayın Sezer, pek hoşlanmadığı iktidar partisi AK Parti'ye karşı başka, düşünsel akrabalığı bulunan CHP'ye ise daha başka tavırlar sergileyerek aslında memlekete büyük hizmetlerde bulunuyor. Çünkü Sayın Sezer de, Cumhuriyet Halk Partisi de esas itibariyle "AB kriterleri"ne uygun çağdaş bir demokrasiden çok, Türkiye'ye özgü "Ortodoks" bir demokrasiyi savunuyorlar.

Temelde "yasakçı" bir zihniyet havzasından beslenen Sayın Sezer ve CHP, Cumhuriyet Bayramı'nı bile bir "ayrımcılığa" vesile kılarak, toplumun hafızasında gerçek kimlikleriyle yerlerini alıyorlar. Bu harika bir şey... İyi ki, Sezer "ayrımcı" bir tavır sergiliyor, CHP de onu alkışlıyor ve böylece muhteşem bir "ikili" oluşturuyorlar. Bunun aksi bir tavır sergilediklerini düşünebiliyor musunuz?

Mesela CHP, genetik kodlarında "yasakçılık" olduğu halde, millete şirinlik olsun diye özgürlükleri ve insan haklarını savunuyor. Hiç böyle bir şey olur mu? Bir kere bu CHP'nin tarihi misyonuna yakışmaz. En tehlikelisi de, halk yanlışlıkla onları "demokrat" sanır...

Her şeyden önce, demokrat olmayan bir CHP'nin "demokratmış" gibi davranması eşyanın tabiatına aykırı. Maazallah böyle bir durumda CHP halkla buluşur ve iktidar olur ki, işte o zaman halkın çekeceği var demektir.

Neyse ki CHP'liler, gerçek misyonlarına yakışan bir politika izliyorlar da, en azından önümüzdeki yıllarda "yasakçı" bir CHP iktidarı gözükmüyor. Mesela geçtiğimiz Pazar günü CHP İzmir milletvekili Güldal Okutucu televizyona çıktı ve aslanlar gibi yasakları savundu.

Ne kadar güzel bir şey, Güldal Hanım'ı biraz gecikerek de olsa tebrik ediyorum. Ağzına sağlık, hep böyle konuş Güldal Hanım...

Sakın, Baykal'ın zaman zaman seslendirdiği "Anadolu Müslümanlığı" söylemlerine kanarak yanlış adreslere gitme. Biliyorum, Baykal'da Müslüman Türk halkıyla buluşan bir "damar" var. Ancak CHP'nin o kadim "Ortodoks solculuğu" onu da hizaya sokuyor.

Hatta mümkünse bu CHP'nin başına, resim boyamasını iyi bilen Bedri Baykam getirilse daha şık olur. Ne de olsa, Bedri Baykam yasakçılık işlerini daha rafine hale getirmek için sanat eğitimi bile almış bulunuyor.

Bu konuda CHP'lilerin önünde bir fırsat vardı ama olmadı. Çünkü Baykam'ın, CHP kongresinin iptali için yaptığı başvuru Seçim Kurulu'nca reddedildi. Bir tarihi fırsat daha kaçırıldı böylece. Ah şu Bedri bir gelecekti ki CHP'nin başına, anasını ağlatırdı milletin...


31 Ekim 2003
Cuma
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED